Pist mi, yol mu?

Yazı: Onur AKÇAY

'Spor otomobil' tanımlamasının sağından solundan çok fazla çekiştirildiği, biraz içinin boşaltıldığı bugünlerde bir Porsche modeliyle ilgili yazı kaleme almak benim için gerçekten mutluluk verici. Amacım kimseyi kırıp dökmek değil, ama okuduğum birçok yazıya ve gelen basın bültenlerine bakarsam neredeyse yeni çıkan her araç 'spor otomobil' olarak tanımlanıyor. Her yeni hatchback ve sedanı geçtim, ama SUV ve crossover modelleri için, hatta makam otomobilleri için dahi benzer tanımlamaları yapan arkadaşlarımız var. Bir modelin sportif gözükmesi başka bir şey, spor otomobil olarak görülmesi başka bir şey! 18-19 inç jantı, iç ve dış tasarımda krom aksesuarları olan her modele spor otomobil muamelesi yapacaksak işimiz var! Bu basın bültenlerini hazırlayan arkadaşlarımıza hiç kimse şöyle bir şey sormaz mı mesela; "Yahu biz küçük hacimli bir model satıyoruz, beygir gücümüz belli, fiyatımız belli! Nereden çıkarıyorsunuz spor otomobil sattığımızı? Biz spor otomobil satıyorsak niye bagaj genişliğini ön plana çıkarıyoruz? Biz spor otomobil satıyorsak Porsche ne satıyor?"

Konumuza dönecek olursak; spor otomobil denildiğinde akla ilk gelen başarılı markalardan biri olan Porsche, yine hedef büyütmüşe benziyor. Zaten yüksekte olan çıtayı biraz daha yukarılara çıkaran marka, bugüne kadar ürettiği en güçlü Turbo S modeli olan '911 Turbo S Exclusive' ile gövde gösterisi yaptı.

Müşterilerin isteklerine göre üretimin yanı sıra sınırlı sayıda üretilen versiyonlar üzerinde de uzman olan 'Porsche Exclusive Manufaktur'da detaylı el işçiliğiyle tamamlan araç, özel olarak hazırlanmış metalik altın sarısı rengiyle göz kamaştırıyor. 607 beygirlik Porsche 911 Turbo S Exclusive'in 3,8 litrelik altı silindirli ve çift turbo şarjlı boxer motoru, özel güç kitiyle 2.250 ila 4.000 devir arasında 750Nm tork üretiyor. 0'dan saatte 100 km/s hıza sadece 2,9 saniyede çıkan araç; 9,6 saniyede 200 km/s hıza ulaşıyor.

Evet, bu rakamların özellikle altını çizmek lazım, çünkü bu verilere kolay kolay rastlamak mümkün değil. Benzer verilere sahip araç bulduğunuzda da başka bir sorun var; o modelleri yolda kullanamıyorsunuz. Ama Porsche'nin en sevdiğim özelliği de bu; safkan bir spor otomobil kullanıyorsunuz, her anı farklı bir keyif ve aracınızı nerede kullanacağınıza siz karar veriyorsunuz; marka değil! Piste da çıkabilirsiniz, İstanbul'un caddelerine de!