Avangart Fransız DS5
Moda, tasarım, bakım ve sanat… Bunlar ve daha fazla alanda Fransız etkisini, ekolünü görememek mümkün değil. Konu otomobillere geldiğinde de durum aynı. DS Automobiles mesela… Tepeden tırnağa Fransız ve lüks... Zira markanın DS 5 modeli, premium segmentteki beklentileri ziyadesiyle karşılıyor.
- Otomobil
- Çarşamba 09:50 | 29 Kasım 2017
Yazı: Togan NOYAN
Farklı olmanın, ayrışmanın makul ve anlaşılır düzeyde yansıtıldığı tasarımları ayrı bir dikkatle takip ediyoruz. Ezber bozarak, kuralları ölçülü biçimde yıkarak elde edilen veya ortaya çıkarılan her ne ise aynı zamanda tarihe not düşmek gibi gelir bize. Açıkçası, özellikle de otomobil tasarımlarında ezber bozan çizgiler yakalamakta zorlanıyoruz. Kalıpların dışına çıkarak risk alan ve aldığı riskin de hakkını veren markalar yok değil tabii. DS Automobiles, işte bu tür markalardan biri.
Rafine bakış açısı, elbette Fransız üreticilere özgü bir mesele değil ama bu konuda gerçekten iyi olduklarını kabul etmek gerek. DS 5'in sürücü koltuğuna oturduğum ilk andan vedalaşma vaktine kadar aklımda hep bu rafine tasarım anlayışı ve farklılık mevzusu vardı. Zira DS 5'in bu 'aykırı'lığına fazlasıyla takıldığımdan olsa gerek, bizim tarz yayımlarda aşırıya kaçmadan verilen teknik detaylarına neredeyse hiç odaklanamadım. Bu bakımdan, markanın üretim ve tasarım anlayışına değinmekten öteye geçmemeye çalışacağım.
60 yıl öncesindeki DS logolu otomobillerden esinlenerek geliştirilen DS 5, geçmişe vurgu yaparken, geleceğe ise adeta mesaj gönderiyor. Bunu, elinizde anahtarla otomobile yaklaşmaya başladığınız andan itibaren hissetmeye, anlamaya başlıyorsunuz. Ben, araçla tanışmamın akabinde içine binmek için çok acele etmedim. Bir süreliğine onu izlemek istedim.
DS Wings adı verilen zarif logosu, ilk bakışta sizi yakalamayı başarıyor. Sonrasında, gözleriniz LED farlara takılıyor. Ön kısımdaki keskin estetik kaygısını hissetmemek mümkün değil. Hoş bir kaygı, kabul ediyorum; ne abartılı ne de sönük. Tadında.
Dış tasarımının bütününde yuvarlak hatlar göze çarpıyor. Ön far grubunun her iki tarafından 'A' sütununa uzanan krom detaylar, araçtaki estetik duygusunu göz önüne seriyor ki benim dış tasarımda en çok beğendiğim unsurlar bunlar oldu.
Bir başka hikâye de iç mekânda. Üç bölmeli kokpit cam tavan, tek parçalılara oranla hem değişik hem de albenili duruyor. Zira bu üç bölmeyi de kontrol etmek için eriştiğiniz kumanda panellerinin uçaktakilerden pek farkı yok gibi. Ön konsolun tamamı, keskin hatlı kaliteli plastik, alüminyum ve deri detaylardan oluşuyor. Yine, özellikle ön konsolun tepeden tırnağa, düğmelerin yerleşim yerleri de dahil olmak üzere ezber bozduğunu söylemeliyim. Açıkçası, 'benzersiz' bir aracın içindeyim. 7 inçlik dokunmatik ekran, aracın hemen tüm fonksiyonlarını yönetme şansı sunduğu gibi, genel tasarımla bütünleşen, sırıtmayan bir görünümde. DS 5'te bana göre tek olumsuz detay, direksiyon. Fazla büyük ve hantal bir görünüme sahip. Ne diyelim, bu kadarı da nazar boncuğu olsun. DS 5 Moda, tasarım, bakım ve sanat… Bunlar ve daha fazla alanda Fransız etkisini, ekolünü görememek mümkün değil. Konu otomobillere geldiğinde de durum aynı. DS Automobiles mesela… Tepeden tırnağa Fransız ve lüks... Zira markanın DS 5 modeli, premium segmentteki beklentileri ziyadesiyle karşılıyor.
Teknik Özellikler
DS 5 SO CHIC
120hp – 1.6 litre dizel BlueHDI | 300Nm tork | Karma yakıt tüketimi: 4.1 litre | 0-100 km/s: 12,9 saniye | Maksimum hız: 189 km/s | Test Aracı Fiyatı: 188.700 TL