Akıl Çelen Otomobiller
Tüplü televizyonların ve kasetlerin revaçta olduğu eski günlerde, popülerlik pastasından pay almaya gelip umduğunu bulamayan otomobiller de vardı. Klasikler arasına gireceklerini kim tahmin ederdi...
- Otomobil
- Cuma 12:54 | 21 Şubat 2020
LAMBORGHINI COUNTACH
Tasarımıyla önümüzdeki yıllarda da Lamborghini jenerasyonlarına ve diğer süper otomobillere ilham kaynağı olacak Countach, ismini İtalya'nın kuzeybatısında konuşulan Piedmont dilindeki bir şaşkınlık ifadesinden alıyor. Oldukça mantıklı bir seçim, zira prototip 1971 Cenevre Otomobil Fuarı'nda sergilendiğinde, baştan çıkarıcı hatlarının ve makas formlu kapılarının cazibesine kapılanların verdiği tepki tam olarak buydu; şaşkınlık.
Aracı sürmek fazlasıyla ustalık isteyen bir iş. Sınırlı görüş alanına ek olarak araca inip binmenin zor olması ve sıkışık kabin Countach'ı kullanmayı sıkı kondisyon gerektiren bir egzersize dönüştürüyor. Mekanik direksiyon, sert debriyaj ve vites geçişiyle Countach'i kullanmak, egzotik bir spor otomobilden çok kamyon sürmeye benziyor.
Yine de bugün bir saniye dahi düşünmeden sahip olmak isteyeceğimiz türden bir otomobil.
RENAULT AVANTIME
Dört kapılı coupe ve SUV-coupe günümüzde oldukça yaygın ama 2000'lerin başında durum pek de öyle değildi. Sanki hep varlarmış gibi gelse de Mercedes'in 2003'te satışa sürdüğü CLS ve BMW'nin 2007 model X6'ları ile 'melez otomobiller' sahneye çıktı.
Ancak bir firma var ki, 1999'da ikisinden de önce davrandı. Renault, o yıl Avantime'ı tanıttığında insanlar ne düşüneceğini bilemedi. Çerçevesiz kapıları, cam ve alüminyum karışımı tavanı, Escape MPV'den yadigar uzun, sert hatlı kasası o zamanlar göze garip geliyordu.
20 yıl sonra bile dünyanın ilk ve tek MPV-coupe'si hâlâ fikir ayrılığına sebep oluyor. Ancak 2001 ve 2003 yılları arasında bu araca parasını yatıran 8 bin küsür insanın fikri belli; ikna olmuşlar... İkna oldukları konu ise Renault'nun MPV sınıfını canlandırma girişimi ve markanın eski tasarım direktörü Patrick Le Quément'ın vizyonuydu ki, kendisi bize sorarsanız otomobil tasarım gurusu Chris Bangle'dan bile daha gözü kara bir isim.
TESLA ROADSTER
Elon Musk ve ordusu bugünlerde destekçi sıkıntısı çekmiyor ancak 2008'de bahsi geçen topluluk çok ama çok daha küçüktü.
O zamanlar henüz acemi sayılan otomobil üreticisinin ilk ürünü, içindeki elektrikli aktarma organlarını saymazsak, tüm mimarisini Lotus Elise'den alan Roadster'tı.
Aracın 0-100 kilometreye dört saniyede çıkması ve tek depo ile 300 kilometre yol yapması etkileyiciydi tabii. O yıllarda elektrikli otomobillerin maksimum 150 kilometre yol yapabildiği düşünüldüğünde, bu rakam bir hayli dikkat çekici. Ancak Tesla'nın ordusuna o yıllarda katılanlar birtakım ufak tefek sorunlarla uğraşmak durumundaydılar. Mesela şarj istasyonlarının pek yaygın olmaması uzun mesafe yolculuklar için kaygı vericiydi. Kısacası, şaşırtıcı bir hızlanmaya sahip aracın aynı performansı şarj olurken gösterdiği söylenemez. Ancak tam dolu bir depoyla 48 saat boyunca istediğiniz her yere gidebilirsiniz.
1997 ÖNCESİ PORSCHE 911
Porsche 911 meraklıları genel olarak ikiye bölünebilir: 1963'ten 1998'e kadar üretilen "daha saf", hava soğutmalı modelleri sevenler ve 1998 sonrası, 996 jenerasyonuyla başlayan daha modern ve su soğutmalı 911 meraklıları. Marka soğutma sistemini modernleştirmekten çok daha fazlasını yaptı. 911'in dingil mesafesi 80mm uzarken aracın toplam uzunluğu anormal biçimde arttı: 172mm. Ek olarak eski 911 alametifarikasının da nesli 1998'de tükendi; yerden gaz pedalı kullanılması aracı biraz garip gösteriyordu. Ancak eski 911 sahiplerinin seçkin bir kulübün üyesiymiş gibi hissetmelerini sağlayan pedalların haricinde, modelin güçlü yol tutuşu da o yıl pek sorun çıkarmadı. O zamanların yeni 911'leri ise ani arkadan kaymayla korkutucu bir şöhret kazandı. Herkesin sürmekten büyük haz aldığı aracı kullanmak, sıkı bir özgüven gerektiriyordu.