Glashütte efsanesi artık Türkiye'de

Saat dünyasının tepe markalarından A. Lange & Söhne, sonunda Türkiye’ye geldi. Daha önce sadece saat fuarlarından takip edebildiğimiz markanın saatlerini artık yakından inceleyebilecek ve satın alabileceğiz. Bu vesileyle markanın tarihine ve saatlerine yakından bakmak istedik.

Yazı: Özge DİNÇ

Yakın zamanda saatçilik dünyasından güzel bir haber aldık: A. Lange & Söhne, bir distribütör aracılığıyla Türkiye'ye gelmiş. Sektörün en tepedeki markalarından biri olan A. Lange & Söhne'ün saatlerini artık fuarlar dışında da görebileceğimizi bilmek bizleri çok mutlu etti. Ben de bu sevindirici haberle birlikte biraz markadan bahsedelim istedim.

Alman saatçiliğinin en eski ve önemli markalarından biri olan A. Lange & Söhne, önceleri işe Avrupa'nın önde gelen soylu aileleri için cep saatleri üretmekle başlamıştı. Markanın kurulduğu Saksonya'nın başkenti Dresden ise sanat hayatı, mucitleri ve mimari eserleriyle dönemin Avrupa kültürü merkezlerinden biriydi. Markanın kurucusu Ferdinand Adolph Lange çocukluğunu talihsizliklerle geçirmiş biriydi, hayatını değiştirense yeteneğini fark eden ailesinin onu 15 yaşındayken Saksonya'nın en ünlü saat ustası Christian Friedrich Gutkaes'in yanına çırak olarak vermesi oldu. Adolph, ustasından saatçilikle ilgili yenilikleri öğrendi. Bir yandan da gece okuluna gitti ve böylece Paris'te Breguet'nin en parlak öğrencilerinden birinin asistanı olma şansını elde etti. İsviçre ve İngiltere'ye de gidip daha yüksek standartları öğrendi ve 'Glashütte Projesi' adını verdiği projeyi başlatarak Glashütte'yi Alman saatçiliğinin merkezi yapan adımı attı: 7 Aralık 1845'te de kendi 'manufacture' saatçilik atölyesini kurdu. Önceleri birçok öğrenci yetiştiren Adolph, 30 yıl içinde markasını daha da büyüttü.

60 yaşında kalp krizi sonucu vefat eden Ferdinand Adolph Lange, yaşarken saatçilik geleneğinin devam etmesi için gereken şeyi yapmış; oğullarına saatçiliğin sırlarını öğretmişti. Oğulları, Lange'nin 'A. Lange & Söhne' ismini verdiği markayı ileriye taşımak için hayatları boyunca gayret gösterdi. Bu oğullardan büyüğü Richard Lange, hayatı boyunca saatçilikle ilgili çalışmalar yapmış ve 27 yeniliğin patentini almıştı. Burada bizi yakından ilgilendirecek bir parantez açalım: Richard Lange, saatlerinden birini de Almanya'ya ziyareti sırasında II. Abdülhamit'e sunmuştu.

1. Dünya Savaşı'nın getirdiği yıkım sebebiyle biraz durgunlaşan sektörde Lange & Söhne, Alman Deniz Kuvvetleri için saat üretme yoluna gitti. Bu sırada markayı ailenin üçüncü kuşak temsilcileri yönetiyordu. 2. Dünya Savaşı sırasında doğan dördüncü kuşaktan Walter Lange, Dresden'deki merkezleri savaşta harap olmuşsa da, saatçilik eğitimi alarak köklü şirketi devam ettireceğini kanıtlamıştı. Sosyalist dönemde A. Lange & Söhne birçok Alman markası gibi kamulaştırıldı. Ve Walter Lange, Glashütte'ye ancak 40 yıl sonra sosyalist rejim terk edildiğinde dönebildi.

İşte günümüz saatçiliği için özellikle bu kısım çok önemli. Daha çok yeni, 17 Ocak 2017'de kaybettiğimiz ve markanın bugüne gelmesinde çok emeği olan Walter Lange, büyük büyükbabasının kurduğu markayı, 1990'da yeniden canlandırdı. Glashütte'de henüz var olmayan sistemi kurmakla başladı işe. Önce az çalışanla (Şu anda 500 çalışanı var.) ürettiği 'Lange 1', 'Saxonia', 'Arkade' ve 'Tourbillon-Pour de Mérite' adlı dört modeliyle piyasaya çıktı ve kendilerinin de şaşıracağı şekilde, daha tanıtım yapıldıktan birkaç dakika sonra 123 saati satmayı başardı. Lange'nin hamleleri, kısa zaman sonra Alman saatçiliğinin yeniden atağa geçmesini sağladı. O günden sonra da A. Lange & Söhne, asla standardını düşürmeyen, hem tasarımı hem de teknik özellikleri 'elde yapılan' mekanizmalar üretti. 2000'de Richemont Group'un bünyesine katılan marka, geleneksel özelliklerini hiç kaybetmeden yenilikleri de harmanlamayı bildi ve ürettiği modellerle dikkatimizi hep üzerinde tuttu. Walter Lange, en büyük gururunun "Glashütte'yi Alman saatçiliğinin merkezi haline getirmek" olduğunu söylemişti. Marka geleneklerine öyle bağlıydı ki mesela ilk çalışanlarından Annett Cellar, bugün hâlâ orada muhasebe bölümünde çalışıyor. Daha ilginci, Cellar'ın büyükbabasının da zamanında marka için mekanizma tasarlayan bir usta olması.

'Tarihin her döneminde kullanılabilecek' klasik saatler üretmeyi seçen markanın en ünlü saati, şüphesiz 'Lange 1'dı. 1994'te piyasaya sunulan bu model, elle kurmalıydı ve Alman gümüşünden üretilmişti. Marka, imzası haline gelen büyük tarih göstergesi ve kadran tasarımını daha ilk saatinde ortaya koymuştu. 'Double Split', 'Cabaret', 'Lange Zeitwerk', 'Richard Lange Tourbillon' gibi saatleriyle tanınan A. Lange & Söhne, ilk saatlerini duyurduğu 1994'ten bugüne iki yüze yakın ödül kazandı ki sadece 2013'te bile on dokuz ödül aldığı vakiydi. Kendisinin de 'F. A. Lange Watchmaking Excellence Award' adında bir yarışması bulunan A. Lange & Söhne'nin saatçilik sektörünün en önemli ödülü Grand Prix d'Horlogerie'de birçok ödülün yanında 2009'da 'Lange Zeitwerk'le büyük ödülü, 2013'te ise '1815 Rattrapante Perpetual Calendar' ile 'Büyük Komplikasyon' ödülünü aldığını belirtelim. Nitekim A. Lange & Söhne, 2017 SIHH'te de büyük komplikasyonlara sahip saatleriyle bütün saatseverleri en çok etkileyen markalardan biri oldu, Alman saatçiliğinin yabana atılamayacağını da bir kez daha gösterdi.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.