Londra'ya gidecekseniz kaçırmayın!
Yazı: Özge DİNÇ
25 Mayıs'ta Londra'da olsaydım yapacağım ilk şeylerden biri, Design Museum'a (Tasarım Müzesi) gitmek olurdu. Belki dünyanın en önemli mimarlarından Norman Foster'la tanışma imkânı bulabilir, Cartier'nin saat işçiliğindeki yaratıcılığını görebileceğim sergide vakit geçirebilirdim.
Dünyanın en önemli mimarıyla Cartier'yi bir araya getiren şey, 'Cartier in Motion' adını taşıyan ve küratörlüğünü Norman Foster'ın üstlendiği sergi olmuş. Cartier'nin Design Museum'un daimi sergisi 'Designer Makes User'a dahil edilen Santos ve Tank adlı efsane modelleri, bu sergiyle ilgili fi krin doğmasını sağlamış. Norman Foster'ın müzenin yöneticisi Dejan Sudjic'le birlikte bir sergi küratörlüğünü üstlenmeyi çekici bulmasının ardındaki neden ise kendisinin de Santos gibi havacılıkla yakın ilişkisi olmasıymış.
Esquire'ın ABD'deki ana merkezi Hearst Tower'dan Avrupa Uzay Ajansı'nın Ay için tasarladığı Lunar Habitation'a, Hong Kong'da yer alan dünyanın en büyük havaalanından İngiltere'deki Millenium Köprüsü'ne birçok bilindik yapıyı inşa eden, yüksek teknolojiyi öne çıkaran yapılarıyla tanınan Pritzker ödüllü mimarın sergide amaçladığı şey ise Cartier'nin ünlü modelleriyle birlikte 20. yüzyılın büyük dönüşümlerini ve yeni dünyanın ayak izlerini de bir arada sunmak. Saatleri ve saat markasını, bir tarih kitabı gibi dönemiyle birlikte anlatmak mutlaka ki dönemi ve saatlerin öncü yanlarını daha doğru değerlendirmeyi sağlayacaktır. Londra'ya Gidecekseniz Kaçırmayın!
Önce 20. yüzyılın başında Paris ve Cartier'yi, sonra markanın kurucusu Louis Cartier'nin dönemin öncüleriyle ilişkilerini; modern kol saatinin doğuşunu, iki dünya savaşı arasındaki dönemi yansıtan bölümlere ayrılmış sergi. Cartier saat işçiliğini ve saat tasarım tarihini de ana hatlarıyla görmek mümkün.
25 Mayıs-28 Temmuz tarihleri arasında yolunuz Londra'ya düşerse sergiyi kaçırmayın. Çünkü vadettikleri çok cezbedici: Hem Norman Foster hem Cartier tarihi hem de güzel bir sergide geçirilebilecek geniş saatler.