Fabrizio Buonamassa ile saatler üzerine

Röportaj Güneş Uysalefe

Bulgari'nin 2019 yılını tanımlamak için seçtiği söz oldukça dramatik, neden içinde bulunduğumuz dönemi bir Rönesans olarak görüyorsunuz?
Bizim için çok önemli bir yıl içindeyiz. 2019'da Octo Finissimo'yu lanse ettik ve geliştirmeye devam ettik. Serpenti Seduttori serisine de yeni modeller ekledik. Bu saat bizim için büyük önem taşıyor, bir Rönesans'ı temsil ediyor. İtalyan Rönesansı'nın sanat ve insan tarihi için ne kadar önemli olduğunu hatırlayın, karanlık bir çağda farklı sanatçılar etkileyici eserleriyle nasıl da İtalyan şehirlerine birer ışık olmuşlardı. Bulgari'yi diğer İsviçreli saat markalarıyla karşılaştırırsanız, tasarımdan mekanizmaya, teknik parçaların estetiğine, hiçbir konuda benzerlik yakalayamazsınız. Serpenti Seduttori, tarihimizdeki Serpenti Vintage Secret Watch'a kıyasla, yeni bir bilezik kayışa sahip, daha günlük bir model olduğu için önemli. Erkek saatlerimizde ise Octo Finissimo Rönesansımızın temsilcisi.

Böyle devam ederseniz Octo Finissimo incele incele yok olup gidecek; kendi rekorunuzu kırmak sizin için ne kadar önemli?
Zorunda olduğumuz için değil, atölyelerimize 20 yıllık bir yatırımın sonunda böyle becerilere sahip olduğumuz için önemli. En ince ayar işçiliği taşıdığı için bu tasarım gerçek bir komplikasyon saat örneği. Böyle bir komplikasyon özelliği taşıyan ve bu kadar zarif olan başka bir saat yok. Bir saati İtalyan usulü giymenin yolu daha çağdaş. Mekanizma ve estetiğiyle, yani kendi özellikleriyle bir saat şık olabilir. Bence meydan okumalı ve hep daha ileri gitmeli. Bunu bize sağlayan, güçlü üretim kapasitemiz.

Hangi Rönesans karakteri sizin için bir ilham kaynağı derdiniz? Bireysel olarak o döneme özgü hangi karakter özelliklerini paylaşıyor olabilirsiniz?
Bir endüstriyel tasarımcı olarak pek çok farklı ilgi alanım var. Sadece saat değil, mobilya tasarımından sanata türlü ilham kaynaklarım olabiliyor. Tek bir kişiyi esin kaynağı olarak göstermek zor. Hız veya güç beni ilgilendirmiyor, benim bir fikri duyguya, bir teknolojiyi duyguya çevirmem gerekiyor. Marka, yani Bulgari'nin kendisi ise apayrı bir ilham. Mimari anıtlar, renkler, ışıklar; fikrin nereden nasıl doğacağını asla bilemezsiniz. Yaratıcılığınızı göstermeli ve her zaman gözlerinizi açık tutmalısınız. Kişisel olarak ben uygulamalara bakıyorum. Sokağın köşesini döndüğünüzde, bir aksesuarı bambaşka şekilde taşıyan biriyle karşılaşabilirsiniz. Bence sadeliği yakalamak çok zor. Formla ve dekoratif parçalarla oynamak kolaydır. Örneğin Octo Finissimo'yu sadece bir detay veya tek bir renkle ortaya koymak, kimsenin kullanmak istemediği parlak özellikleri olan bir saat yaratmaya göre çok daha zor. Ancak bu bir zevk meselesi. Mesela Octo Finissimo Chrono'nun tek bir tuşu ile Tokyo veya New York'un zaman dilimine geçebilirsiniz. Kolay kullanımlı, kolay giyilebilir bir saat.

Seramik kullanımı bu yıl sizi motive etmişe benziyor. Eğer herhangi bir kısıtlama olmasaydı, başka hangi malzemeleri kullanmak isterdiniz?
Her materyalin ayrı bir kullanım teknolojisi, ayrı bir dili vardır. Seramik bizler için önemli çünkü bu, klipsi, kadranı ve hatta pimine kadar her parçası seramik olan sektördeki ilk saat. Seramik, alüminyum, porselen ve kauçuk gibi türlü malzemeyle oynamayı seviyoruz, bu bizim bir ürünü hayal etme metodumuzun bir parçası. Sırada hangi malzeme var açıkçası ben de bilemiyorum. Farklı yöntem ve malzemeleri her zaman inceliyoruz. Octo Finissimo'yu da kesinlikle bu yönde geliştiriyor olacağız.

Bulgari renkli mücevherleriyle nam salmış bir marka. Peki, Basel'de sunduğunuz öne çıkan yeniliklerde erkek için neden siyah bu kadar baskın duruyor?
Bulgari renkli değerli taşların ustası ve High Jewellery parçalarda bu geleneği devam ettiriyoruz. Günlük saatlerde renkli malzemelerle oynamayı seviyoruz. Bu yıl, seramik detayları olan koyu kahve Serpenti'yi sunduk. Erkek içinse titanyum, pembe altın ve seramik kullandık. Bence siyah günlük kullanım için en kolay taşınan renklerden biri. Bu yüzden Octo Finissimo simsiyah ve aynı şekilde büyük başarı yakalayan, altın detayları olan Serpenti Spiga da siyah seramikten.

Modanın daha androjen ve üniseks bir yolda ilerlediğini göz önünde bulundurursak, sizce Serpenti saatler de bir gün erkekler için yorumlanabilir mi?
Erkek saatlerine bayılan pek çok kadın müşterimiz var. Bu modellerden biri de Octo Finissimo. Octo'lar ikinci bir deri gibiler. Ancak Serpenti'ye erkeklerin çok ilgi göstereceklerini sanmıyorum.

İnsanlar artık zamanı öğrenmek için saatlerine değil, akıllı telefonlarının ekranına bakar oldular. Sizce saat algısı nasıl bir değişimden geçmekte? Yoksa artık saatler erkekler için tıpkı kadınlar için olduğu gibi birer aksesuardan mı ibaret?
Bence pek çok türde müşteri profili var. Örneğin Serpenti Seduttori öylesine ikonik bir saat ki, High Jewellery versiyonu için sırada bekleyen 7-8 kişi olduğunu biliyorum. Tamamen müşterinin zevkiyle, saati nasıl kullandığıyla alakalı. Günümüzde kadınlar da en az erkekler kadar işin mekaniğine ilgi gösteriyorlar.

Çağdaş kalabilmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Trendleri takip etmek ile yeni trendler yaratmak, bambaşka iki konsept. Bence marka için çok iyi bir dönemin içindeyiz. Bildiğiniz üzere ilk Octo Finissimo ve otomatik versiyonundan sonra diğer markalar da ultra-ince saatler lanse etmeye başladılar. Bu segmentte Bulgari'nin bir trendsetter olduğunu söyleyebiliriz. Sağlam bir fikre sahip olmak ve onu kusursuzca uygulayabilmek çok önemli. Bugün çağdaş olabilmek için dünya ile bağlantılı olmalısınız. Çok fazla insanı takip etmek yerine kendi becerilerinize ve kendinize güvenmelisiniz. Çok güçlü olmalı, diğerlerinin bakış açısını takip etmemelisiniz. Aksi, ne stil ne de yaşam tarzı için iyi olur. İlk defa böyle bir soruyla karşılaşıyorum, üzerine çok tartışabiliriz. Ancak tasarım söz konusu olduğunda, estetik açısından saf, detay açısındansa zengin olmalı. Trendler ve akımlardan bağımsız, zamansız lüks parçalar yaratmanın mümkün olduğuna inanıyorum.

Son olarak, giyim konusunda çok zevklisiniz. Günümüzde İtalyan stili sizce ne temsil etmekte?
Bugün üzerimde mavi bir blazer ve açık yeşil pantolon var. İsviçre'de halen yaz sayılır! İtalyan stili hem zarif hem sportiftir ve diğer tüm stillerden farklıdır. Amerikan ve İngiliz stillerine kıyasla çok daha detaycı ama daha rahattır. Bu, güzelliğe olan yaklaşımla alakalı. Bence İtalyan stilinin sırrı da bu.