Rekabet: Tenis mi, Padel mi?
Şimdilik tenis, küçük kardeşleri padel ve pickleball'a göz kulak oluyor.
Yeni çıkan iki raket oyunu, padel ve pickleball, kısa bir zamanda Avrupa ve Amerika'nın bugüne kadar en hızlı büyüyen spor dallarına dönüştü. İkisi de oynaması eğlenceli, hızlı ve bağımlılık yaratan türden. Andy Murrayve Leo Messi'nin padel'i, George Clooney ve Kim Kardashian'ın ise pickleball'u desteklemesiyle birlikte benzer spor dalları arasındaki "rekabet" kızıştı.Şimdi tenis, squash ve ping-pong endişelenmeli mi?
Tim Lewis / Çeviren: Berfin Örs
"BURADA CİDDİ BIR OYUNCUMUZ VAR MI?" diye soruyor 59 yaşındaki Birleşik Krallık'ın eski 1 numaralı tenisçisi, günümüzde BBC'nin Wimbledon sesi olan Andrew Castle. Bir yandan beni baştan aşağı süzüyor. Bakışları Richie Tenenbaum tarzı polo gömleğimden aşağı iniyor ve ekolojik açıdan sağlam özelliklere ve kaydırmaz tabana sahip olsa da aile babası enerjisi taşıyan Veja spor ayakkabılarım üzerinde duruyor ve irkiliyor: "Hımm, sanırım yok.
"BATI LONDRA'DA ROEHAMPTON ULUSAL TENiS MERKEZİ'NDEYİZ. Ancak buraya tenis oynamak için gelmedik. Bunun yerine 20 metre uzunluğunda ve10 metre genişliğindeki, bir tenis kortunun yaklaşık üçte biri olan bir padel kortunun yanında ısınıyoruz. Arka tarafı camla kaplı, yanları cam ve file ile çevrili. Padel 1969'da Meksika'da tasarlanmış ve tenisten bazı temel özellikler almış: Tüylü bir topu ağın üzerinden vuruyorsunuz ve aynı sayı sistemini kullanıyorsunuz, bir de squash'tan bazı özellikler: Top yalnızca bir kez zemine çarptığı sürece arka duvar oyunun bir parçası.Avrupa'da en hızlı büyüyen spor olduğu söylenen padel, neredeyse her zaman çiftler halinde oynanır ve ben 45 dakika önce beni bu sporla tanıştıran kişiyle takım oldum: Hayatı boyunca tenis oynamış ve şimdi Castle, Andy Murray ve Liverpool FC'nin Virgil van Dijk'ı tarafından desteklenen hırslı bir operasyon olan Game4Padel için çalışan koçum James Rose ile. Castle, sağ göğsünde İngiltere bayrağı olan bir eşofman üstü giyen, yirmili yaşlarının başındaki Benedict Newman ile takım oldu. Castle, Wilson raketinin tabanını kapatıyor ve logonun "M" mi yoksa "W" mi olduğunu soruyor. "M?" diye tahmin ediyorum. Castle başını sallıyor: "W, hadi oradan!" Servisi almak için seçim yapıyor ve herkesin şaşkınlığına rağmen, Rose ve ben 3-0 öne geçiyoruz. Saha değişiminde Castle omzuma dokunuyor ve "Kariyerimde sert yenilgilerim oldu," diyor, belki de 1986 Wimbledon'da ikinci seri Mats Wilander'e beş sette kaybettiği zamanı veya 1987 Avustralya Açık karma çiftler finalindeki yenilgiyi hatırlayarak. "Ama bugün yenilsem en utanç verici yenilgim olurdu."
Ama sonuçta, 1987 ABD Açık'ta son 32'ye girmeyi yuvarlanıp karnınızı kaşıyarak başaramazsınız. Castle, saldırgan bir şekilde ortaya çıkıyor veya belki de ilk kez gerçekten deniyor ve hızla padel oynamaya başlıyor. O ve Newman, 4-3 öne geçmek için dört oyunluk bir seriyi alıyor, ardından tek setlik maçımızda 5-4 öne geçiyorlar. Ben kort kompleksinden beceriksizce bir forehand vuruşu yapınca, Castle "Güzel kriket vuruşu!" diye homurdanıyor.
Castle'dan sinir bozucu şakalar duymama herkes gibi ben de şaşırmıştım. Padel, bana tenisten daha az enerjik ve sinir bozucu bir sosyal oyun olarak satılmıştı. Saha kenarında DJ bulabileceğiniz, kaybeden takımın barda ilk tur içkileri aldığı türden bir oyun. Ancak Rose ve ben -özellikle de Rosedört maç puanımızı kurtarmak için çırpınırken, hiç de öyle bir oyun olduğunu hissetmiyorum. Gözlüklerim buğulanmış, elim fiberglas raketin deri sapına yapışmış ve ter çoraplarımda birikmiş. Oyun belirleyici bir tie-break'e gidiyor, Castle ve Newman için bir başka maç puanı gelip geçiyor, sonra Rose ve ben bir maç puanı kazanıyoruz. Ve başarıyoruz. Nasıl olduğunu pek bilmiyorum ve dürüst olmak gerekirse gözlüklerimle pek bir şey göremiyorum, ancak seti ve maçı 7-6 kazanıyoruz. Hayatımın en iyi günü değil ama kesinlikle ilk beşte yer alıyor.
Ertesi gün Castle'la bir değerlendirme yapıyoruz. Kaçırdığı beş maç puanı konusunu sorduğumda kahkaha atarak "Tuhaftır ki, sinirden uykularım kaçmadı," diyor.
Maçımız bana, padel'in neden yükselişte olduğuna dair bir bakış açısı kazandırdı. Tenisin, servisini fileye düşürmek, topu sürekli olarak uzağa vurmak gibi tanıdık gerilim noktaları büyük ölçüde padel'den çıkarılmış durumda. Oyun, daha az alana yayıldığı için çocukların, yaşlı insanların ya da farklı diğer yaş gruplarının da aynı alanı paylaşmasına izin veriyor. Castle'la tenis kortuna çıkmam gülünç olurdu ama padel bu dengesizliği ortadan kaldırıyor. "Çok çalıştığın için dahil oldun," diyor Castle. "Teniste bu kadar eğlenceli bir oyunumuz olur muydu? Emin değilim."Padel'i ilk kez İspanya'daki La Manga Club'ta tenis koçluğu direktörüyken gören Rose için, bu spor "öğrenmesi kolay" ile "ustalaşması zor" arasında mükemmel bir kombinasyona sahip. "İnsanların korttan gülerek ayrıldıklarını ve 'Ne zaman tekrar oynayabilirim?' dediklerini görüyorsunuz," diyor 44 yaşındaki Rose. "Hayatım boyunca koçluk yaptım, o anlık ödülü ve tepkiyi elde etmek çok tatmin edici. Sporu en nihayetinde çok seviyorum, ben bir spor insanıyım:
Tenis benim ana sporum ve şimdi ağırlıklı olarak padel'e odaklanıyorum. Sonuçta, insanların asıl spordan keyif almalarını seviyorum."
Padel yaklaşık beş milyon insanın oynadığı İspanya'yla beraber Arjantin, İsveç ve Hollanda'da da patlama yaptı. Özellikle futbolcular yoğun ilgi
gösteriyor: Leo Messi ve Zinedine Zidane'ın bahçelerinde kortları var; Zlatan Ibrahimović, İsveç'te beş merkezi bulunan ve bu yıl bir tane de Milano
için planlanan Padel Zenter'ın yatırımcılarından. Manchester City ve Liverpool'un antrenman merkezlerinde kortlar var. Geçtiğimiz günlerde Liverpool kulübü, teknik direktör Jürgen Klopp ile yıldız forvet Mo Salah arasında gerilimli, ustaca oynanan bir maçın görüntülerini paylaştı: "Futbolun dışında, oynadığım en iyi oyun," diyor bu oyunun bağımlısı haline gelen Klopp.
Tüm bunlar, padel'e yatırım yapmaktaki aceleyi şaşırtıcı olmaktan çıkarıyor. Şu anda yalnızca İngiltere'de 200'den fazla kort var; Lawn Tenis
Birliği'ne göre bu yıl bu sayının ikiye katlanması bekleniyor. Bu yeni tesislerin bazıları yirmiden fazla yer açma planları olan Better Gyms zinciri
gibi spor merkezlerinde olacak. Ancak diğerleri daha az beklenen yerlerde açılacak. Geçen kasım ayında, Game4Padel, Londra'nın batısındaki
Westfield Alışveriş Merkezi'nin orta avlusuna bir pop-up kort yerleştirdi; üç gün boyunca Andy ve Jamie Murray, üst düzey İngiliz padel oyuncuları
ve TV sunucusu Jamie Theakston, model Laura Bailey ve kriketçi Andrew Strauss gibi isimler arasında oynanan gösteri maçlarını yaklaşık 250
bin kişi izledi. Westfield'ın Game4Padel ile 10 yıllık bir anlaşması var ve bu yıl üç kalıcı kort kurmayı planlıyorlar.
Andre Agassi / Manny Hernandez, Getty Images
Hollywood'un Padel Merakı
Sport England, İngiltere'deki tenis oyuncularının sayısının 2016'da 889 bin 300'den 2021'de 641 bin 800'e düştüğünü, yani beş yılda %28 azaldığını hesapladı. (2016'da İngiltere'de 425 bin 600 oyuncuya sahip olan squash'ın 2021'de sadece 105 bin 600 oyuncusu kalmıştı. Covid pandemisini hesaba katınca bile şaşırtıcı bir ilgi kaybı.) Game4Padel'e yatırım yapan Andy Murray, "Bu gerçekten eğlenceli bir oyun," diyor: "Geçenlerde Westfield'da kardeşim Jamie ile oynadık ve oynarken çok eğlendik. Oldukça rekabetçi ama aynı zamanda hızlı tempoda olabilmeniz ve kortta birbirinize yakın olmanız nedeniyle daha sosyal bir hal alıyor."
ULUSAL TENİS MERKEZİ'NDE ANDREW CASTLE'A, TENİS VE SQUASH PADEL'İN BÜYÜMESİNDEN ENDİŞELENMELİ Mİ,
DİYE SORUYORUM. "Tenis, 100 yıl önde başladı ve konumu oldukça güçlü," diye cevap veriyor. "Ancak padel hakkında endişelenmek, suyun aşağı akmasından endişelenmek gibi. Padel'in büyüyeceğinden endişe eden herkes biraz geri kafalı. Çünkü, büyüyor."
ABD'de, tenise karşı varoluşsal bir tehdit konusunda aynı konuşmalar yapılıyor. Ancak oradaki tenise alternatif spor padel değil, pickleball. Oyunu, yaklaşık beş milyon Amerikalının oynadığı tahmin ediliyor ve bunlar arasında Los Angeles'taki evlerinde bir kortları olan George ve Amal Clooney de var. Kim ve Khloe Kardashian, 2019'da yayınlanan bir Keeping Up with the Kardashians bölümünde maç yaptı; Larry David, bir Curb Your Enthusiasm bölümünde bu oyundan aldığı keyiften bahsetti. (Hatta: Eşi Ashley Underwood, spora dair bir belgesel yapıyor.) Geçen kasımda bir bağış turnuvasında oyuncu Emma Watson, Sugar Ray Leonard ile takım oldu, müsabakaya katıldı. "Gerçekten hayatımın en iyi gününü yaşadım," dedi Watson sonrasında. Aynı ay içinde, Oscar ödüllü oyuncu Jamie Foxx, Best Paddle adlı bir raket serisini piyasaya sürdü. İlk müşterileri kim miydi? Will Smith ve Leonardo DiCaprio.
Emma Watson / CBS Photo Archive
Ne Zaman Nasıl Keşfedildi?
Pickleball ve padel, başta ortak öyküleri olmak üzere, birçok benzerliğe sahip. Pickleball, 1965 yılında, Seattle yakınlarındaki Bainbridge Adası'nda üç baba tarafından icat edildi: Yakın gelecekte ABD kongre üyesi olacak Joel Pritchard ve iş insanları Barney McCallum ile Bill Bell, golf oynamak için eve geldiklerinde ailelerinin iyice sıkıldığını fark ederler. Pritchard'ın bahçesinde bir badminton kortu vardır ancak ekipman yoktur, bu nedenle çocuklarıyla birlikte delikli bir plastik topu ping pong sopalarıyla ağ üzerinden vurmaya başlar. Bir sonraki hafta sonu, ağı yaklaşık bir tenis ağı yüksekliğine düşürürler ve zamanla özel tasarım paletleri tanıtırlar.
YENİ OYUNUN ADI, GENELLİKLE BİR YARIŞI BİTİREN SON TEKNE İÇİN KULLANILAN YELKENCİLİK TERIMI "PICKLE BOAT"A GÖNDERME OLARAK, YENİ SPORUN KARMAŞIK TEMELLERİNE BİR SELAM OLARAK KONUR. Ya da belki de Pritchard'ların topu kovalamaktan hoşlanan "Pickle" adlı bir köpekleri vardır: kimse tam olarak hatırlamıyor! Pickleball, ufak bir Pasifik Kuzeybatı elit kitlesi arasında popüler hale gelir; erken dönem takipçilerinden biri de genç Bill Gates'tir.
Padel'in ortaya çıkışı da eşit derecede benzersiz. Oyun, Meksikalı bir sanayici olan Enrique Corcuera tarafından tasarlanır. Corcuera'nın Acapulco'daki tatil evinin bahçesinde bir tenis kortu için yeterli alanı yoktur, bu yüzden her iki ucunda duvarları olan bir alana bir tane sıkıştırır. 1974 yılında İspanyol bir prens olan Alfonso de Hohenlohe-Langenburg, Corcuera'yı ziyaret eder. Oyunu öyle çok sever ki Marbella'daki özel kulübüne taşır. İspanyol tenis efsanesi Manuel Santana, padel'in erken dönem elçilerinden biridir ancak pickleball gibi, icadından sonra onlarca yıl boyunca bir niş hobi olarak kalır.
Bu durum, pandemi sırasında her iki sporun da birçok yerde kitlelerini önemli ölçüde artırdığını görmemizle değişti. Popülaritesinin artmasının bir kısmı pratik: padel ve pickleball genellikle açık havada oynanır ve hiçbir fiziksel temas içermez. Bu nedenle futbol, basketbol ve yüzme gibi diğer sporlara getirilen sınırlamaları yaşamadılar.
Güçlü bir sosyal medya varlığı olan İspanyol padel oyuncusu ve antrenörü Manu Martin, kendisini Covid döneminde bir influencer'a dönüşürken buldu: Instagram'da 185 bin takipçisi var. "Kulağa kötü geliyor ama pandemi İspanya'da, Avrupa'da ve birçok ülkede padel'e yaradı," diyor Martin. "Bunun sebeplerinden biri de şu; bir kez padel deneyince âşık olursunuz."
"Ve büyümesindeki diğer sebep işletme kolaylığı," diye devam ediyor. "Bir tenis kortuna üç padel kortu kurabilirsiniz. Teniste insanlar bir kişiye karşı oynarlar, bu yüzden bir kulüp müdürüyseniz iki kişiden para kazanırsınız. Ama üç padel kortunuz varsa 12 kişi oynar, para öder ve maçtan sonra kafeteryada bira içer. Bu en azından İspanya ve Akdeniz'de çok yaygın: Padel'den sonra bira içilir. Yani iş modeli olarak tenisten daha ilgi çekicidir. Ve insanlar yeni bir spora para yatırdığında, işte o zaman büyümeye başlar."
Ancak pickleball'un, spor olarak yayılmak için padel'e karşı kritik bir avantajı var: Padel kortları özel olarak yapılmak zorundadır ve oynama yüzeyi, cam ve aydınlatma ile birlikte dünya paraya mal olabilir; öte yandan pickleball kortları, var olan bir tenis kortuna yeni çizgiler çizilerek rahatlıkla oluşturulabilir. Pickleball raketleri genellikle padel raketlerinden daha ucuzdur (Jamie Foxx'un raketinden isterseniz öyle olmaz) ve genellikle daha dayanıklıdır (en pahalı ve şık siyah bir Prada padel raketini 1500 dolar, yanındaki top kılıfınıysa 320 dolar gibi düşünebilirsiniz).
Pickleball'un tenis kortlarını kolayca ele geçirebilmesi, Ame rika Birleşik Devletleri'ndeki raket sporlarının aile büyükleriyle önemli sorunlara neden oldu. "2022 Büyük Tenis-Pickleball Savaşı" hakkındaki bir sosyal medya gönderisine cevaben, tenis efsanesi Martina Navratilova Twitter'da şöyle yazdı: "Eğer pickleball bu kadar popülerse, gitsin kendi kortunu yapsın." Navratilova, beş milyon evangelist pickler'in öfkesinden kaçınmak için gönderisine bir küçük gülücük eklese de tartışma iyi yöne gitmedi. 2021'de Santa Rosa, Kaliforniya'daki pickleball kortlarına beş litre yağ döküldü ve bir notla pickleball oyuncularının arabalarını çizme tehdidinde bulunuldu. Brooklyn'de, pro-tenis, anti-pickleball hayranları "Against Pickleball" başlıklı bir manifesto ile "Club Leftist Tennis adını verdikleri bir grup ve bir e-mail yayını kurdu. Eylül ayındaki bir sayısında "Hatırlatma: pickleball, risk sermayesi tarafından desteklenen bir parazittir," yazıyordu.ABD'de pickleball hakkında alaycı yorumlar yapan sesler bulmak zor değil. Gerçekten sert eleştirmenler, bu sporun" tenis oynayacak kadar koordinasyonu olmayan insanların" tenisi olduğunu söylüyor.
Bu yıl ayrıca, ucunda 5 milyon dolarlık ödülle, 12 takım ve 48 sporcu arasında gerçekleştirilen Major League Pickleball'un ilki de yapılıyor. Takım sahipleri ve yatırımcılar listesi oldukça renkli: LeBron James, Heidi Klum ve Michael Phelps gibi ünlü isimler de var, tenis yıldızlarından Nick Kyrgios ve Naomi Osaka da. DC Pickleball Takımı, Umutsuz Ev Kadınları'nın Eva Longoria'sı, futbolcu Mesut Özil ve model Kate Upton gibi özellikle eklektik bir grup tarafından finanse ediliyor; seçmelerinde 2017'de Wimbledon yarı finalistliği yaşamış Sam Querrey'i tercih ettiler. Geçen yıl, 2014'te Junior Wimbledon'u kazanan 26 yaşındaki Amerikalı oyuncu Noah Rubin de pickleball'a geçti. Haberi duyan İngiliz tenisinin kraliçesi Judy Murray Twitter'da "Dikkat et tenis. Pickleball senin için geliyor..." yazdı.
Olimpiyat Onayı Alacaklar Mı?
Önümüzdeki on yılda belirleyici olan şey, bu yeni sporlardan herhangi birinin Olimpiyat onayı alıp almayacağı. Küresel ölçekte bir kitleye hitap eden
padel, ABD merkezli pickleball'dan daha avantajlı görünüyor. Olimpiyat kriterlerini karşılamak için bir spor dalının 75 ulusal federasyona sahip olması
gerekiyor: padel, 2032'deki Brisbane Olimpiyatları için bu sayıyı elde etmeyi umuyor. "Eğer padel Olimpiyatlara kabul edilirse, bu büyük bir an
olur," diyor Andrew Castle. "Çünkü bu, belki de Çin'de devlet finansmanı olacağı anlamına gelir. Bir de Rusya diyecektim ama onlardan
bahsetmek istemiyorum."
BİR GÜN PADEL'İN ROGER FEDERER'İNİ GÖRECEK MİYİZ? PICKLEBALL'UN
SERENA'SINI? İngiltere'de Sky ve BT Sport'ta profesyonel padel maçları bile yayınlandı. Geçen yıl, Premier Padel Tour, Paris Saint-Germain'in
başkanı ve CEO'su Nasser Al-Khelaifi tarafından yönetilen Qatar Sports Investments'tan önemli bir yatırım aldı. Planı, dört ezici zaferle, göz alıcı ödül parası ve 25 turnuvalık bir yıllık program tanıtmak. "Dünya padel'in küresel sahnede neler başarabileceğine dair sadece buzdağının ucunu gördü," diyor bir dönem tenis kariyeri olan, 1993'te 1,040'ın üst sıralamasına ulaşan Nasser Al-Khelaifi. Şimdilik tenis, değerli küçük kardeşlerine göz kulak oluyor. Kavga fiziksel bir hale dönüşürse hâlâ onları korkutacak kadar güçlü ancak padel ve pickleball da arkasından geliyorlar. Squash için ise iş işten geçmiş olabilir. "Tanıdığım tenisçilerin çoğu padel oynuyor ve bundan büyük keyif alıyor. Ancak bu oyunlar için tenisten vazgeçmezler," diyor Andy Murray. "Bence iki spor bir arada var olabilir. Padel, insanların raket sporlarına başlaması için harika bir yol çünkü öğrenmesi çok kolay. Ancak tenisin güzelliği, oyunun teknik incelikleridir. Padel'in bunu kazanması için biraz zaman gerekecek.
Türkiye'de Paddle (Padel) / Pickleball Oynayabileceğiniz 3 Adres:
1. Poligon, Sarıyer
2. Kemer Country, Eyüp Sultan
3. Hillside City Club, Etiler