Rahat ve şık ayakkabının diğer adı
Küçüklüğünden beri hayatını ayakkabıcılığa adayan Salvatore Ferragamo, sektöre buluş niteliğinde tasarımlar bırakarak adını tarihe kazıdı.
- Stil-Moda
- Pazartesi 10:26 | 06 Mart 2017
Yazı: Serhat ŞENGÜL
Salvatore Ferragamo, 1898 yılında İtalya- Bonito'da 14 çocuklu, haliyle, fakir bir ailenin çocuğu olarak doğar. İlk ayakkabısını dokuz yaşındayken, ablaları için yaptığında mesleğini bulduğunu anlamıştır.
Napoli'de ayakkabı yapım eğitimi aldıktan sonra genç Salvatore, ilk ayakkabı dükkânını açar. Bazı meslekler genlerden geçiyor olacak ki, ağabeylerinden biri, ABD-Boston'da bir kovboy botu fabrikasında çalışmaktadır. Yanına giderek orada çalıştıktan kısa bir süre sonra, Salvatore, ağabeyini Kaliforniya'ya taşınmaya ikna eder. Film endüstrisinin yavaş yavaş canlanmaya başladığı Hollywood'a…
Hollywood'a gelmesiyle birlikte Salvatore Ferragamo'nun hayatı değişecektir. Açtığı küçük lostra salonunda ayakkabı tamiri ve el yapımı kişiye özel ayakkabı da yapmaktadır. Kapısını ayakkabı yaptırmak isteyen ünlü isimlerin çalması fazla uzun sürmez. Filmlere de ayakkabı yapımına başlasa da bir şekilde 'Yıldızlara Ayakkabı Yapan Tasarımcı' olmak onu yeterince tatmin etmez ve ayakkabılarının göze hitap ederken ayağı rahat ettirememesi canını sıkar. Ayak yapısını tanıyıp, insanları rahat ettirecek ayakkabıları nasıl üretebileceğini anlamak için University of Southern California'da anatomi eğitimi alır. 13 yıl içinde hem estetik hem de rahat ayakkabı üretme sırrını çözmüş olarak 1927'de İtalya'ya döner ve bu kez Floransa'da Spini Feroni Sarayı'nı merkez belirler. Rivayete göre, markanın kapı tokmağı şeklindeki amblemi de bu sarayın demir kapısından gelmektedir. Artık ABD'deki ünüyle, bu küçük şehirde Eva Peron'dan Marilyn Monroe'ya kadar birçok ünlü ismi ağırlar. Hep yenilik arayışında olan Ferragamo'nun buluş niteliğinde modeller tasarlaması kaçınılmaz olur. Dünya savaşları sırasında malzeme kıtlığı, onu daha ucuz malzemelerden farklı tasarımlar yapmaya iter ve ilk mantar dolgu topuklu ayakkabı işte böyle ortaya çıkar. 1938 yılında 'Over the Rainbow' (Gökkuşağı'nın Üzerinde) şarkısıyla ünlenen Amerikan yıldız Judy Garland'a mantar topuklu, her bir katmanı farklı renkte süetlerle kaplı 'Gökkuşağı' ayakkabıyı tasarlayarak tarihe geçer. 1955'teyse kafes topuğu tasarlayarak patentler. 1960'da 62 yaşında vefat ettiğinde, markası eşi ve altı çocuğuna kalır. Ölümünden sonra, çocuklarından yalnızca kızı Fiamma, markanın imzası haline gelecek, küçük topuklu, önü fiyonklu rugan 'Vara' babetleri tasarlayabilmiştir. Bugün hâlâ en rahat ayakkabıları tasarladığı bilinen markanın 'Gökkuşağı' ayakkabısını, Floransa'da 'Across Art and Fashion' adı altında açılan sergide, 7 Nisan'a kadar görmek mümkün.