Geleceğin modası
Modayla aramızdaki ilişki dün olduğu gibi yarın da devam edecek. Üstelik moda endüstrisi, güzel bir paltodan ya da üzerimize tam oturan bir takım elbiseden daha fazlasını hayal etmemize de imkan tanıyacak.
- Stil-Moda
- Cumartesi 11:47 | 30 Eylül 2017
Yazı: Türkan DOĞAN
Gelecek kurguları, çoğumuzu heyecanlandırsa da çoğu zaman bizi bekleyen geleceğe dair haberleri ütopik bir dünyaya aitmiş gibi okuyup gündelik hayatımıza devam ediyoruz. Ancak Silikon Vadisi'nde esen bir rüzgâr, yaşantımızı kolaylaştıracak bir yenilik olarak her an hayatımıza sızabiliyor. Moda endüstrisi, bu yenilikleri keşfettiğimiz alanlardan biri. Üzerindeki güneş panelleriyle telefonunuzu şarj eden ceketler, enerjinize göre görüntüsünü değiştiren kumaşlar, hava koşullarına göre şekil alan elbiseler, içine yerleştirilen çiplerle haritada nerede olduğunuzu gösteren giysiler ve radyoaktif sinyallerden koruyan montlar… Görünüşe göre, geleceğin modası fütüristik formlardan çok daha fazlası.
Uzmanlara göre gelecekte teknoloji, hammadde ve kumaş tasarımındaki inovasyondan müşteri deneyimi tasarımına ve yeni iletişim kanallarına kadar, teknolojinin hem bir araç hem de bir rekabet unsuru haline gelmesi muhtemel.
Ve teknoloji hızla artan dünya nüfusunun etkilediği tüketim çılgınlığına yeni öneri ve çözümler getirmeye çoktan başladı bile. Tasarımcı Giray Sepin'e modanın geleceğini soruyorum. Doğayı korumaya yönelen teknolojilerin kendisini çok heyecanlandırdığını anlatıyor ve "Çünkü doğal kaynakların giderek azalmaya başladığı zamanlar yaşıyoruz," diyor Sepin. Geri dönüşüme yönelik yapılan çalışmaların bu minvalde geliştiğini görmenin mutluluk verici olduğunu anlatan Sepin'e göre bunların daha da artması şart.
"Bir zamanlar geleceğin modasını düşündüğümüzde aklımıza Pierre Cardin'in hayal ettiği fütüristik formlarda kıyafetler gelirdi. Uzay çağını düşünürdük." diyor modakariyeri.com'un kurucusu ve danışman Aslı Özbek. Özbek, hayal ettiği geleceğin modasının dünyanın kaynaklarını en verimli şekilde kullanırken insanlarla direkt iletişim içinde olabilen ürünler tasarlayan bir moda sektörü olduğunu anlatıyor. Özbek'e göre giyilebilir teknoloji ürünleri şu an hâlâ çoğumuzun haber olarak okuyup rutin olarak satın almadığı ürünler. Fakat Google'ın geliştirdiği 'veri tabanlı elbise' gibi insanları tanıyıp hayatlarına göre tasarımını şekillendiren ürünleri şimdiden görüyoruz. Yakın gelecekte giyilebilir teknolojiler sadece sağlık sorunlarını çözmek ya da Apple iWatch gibi diğer teknolojik aletlerle iletişim kurmanın dışında gardırobumuzun da doğal bir parçası olacak. Aslı Özbek, bu nedenle moda sektörünü tasarımdan ödün vermeden hızlı inovasyon yapması gerektiğini ve endüstriyi çok rekabetçi yıllar beklediğini anlatıyor.
Peki kumaşlar? Sanırım kumaşlar hiç bu kadar akıllı olmamıştı. Tasarımcı Hatice Gökçe'ye önce kumaşları soruyorum. Gökçe'ye göre şu ana kadar gördüğümüz ve zaten 2006 yılından beri aktif bir biçimde var olan, modaya göz kırpan teknolojik kumaşlar artık bilinir hale geldi. Ve akıllı kumaşlar çok yaygın olmasa da bir tasarım unsuru olarak hâlihazırda kullanılıyorlar. "Ancak," diyor Hatice Gökçe, "Akıllı kumaşlar, daha bilinçli tüketicinin tercih ettiği bir tasarım unsuru. Henüz tabana yayılmış değil. Ve yayılması da zaman alır." Gökçe'ye göre giyilebilir teknolojilerin fantastik bir giyim unsuru olmaktan çıkıp gerçek bir ihtiyaç unsuru olabileceği de ispatlandı. Ancak kullanım yaygınlığı için daha zaman ihtiyaç var. "İklim şartlarındaki hızlı değişim bu tür akıllı giysilerin kullanılmasını hızlandıracak. Sağlık konusu ise bu konuyu hızlandıracak diğer bir alan."
Geleceğin modası hakkında konuştuğum kişilerin ortak bir görüşü var: Modanın kuralları değişecek ve yeniden tanımlanacak. Peki bu değişim nasıl bir çerçevede olacak? Tasarımcı Hatice Gökçe'ye göre hâlâ değişime karşı bir direniş söz konusu. Ancak Gökçe'nin beklentisi, yavaş yavaş kopmaların başlayacak olması. Örneğin 'online moda' heyecan verici bir noktaya gelecek ya da '3D' tasarımlar, tasarımcıların yeni ifade biçimi haline gelecek. Gökçe, ikinci el giyim tüketiminin de yaygınlaşacağını ve vintage tasarımların çok daha fazla değer kazanacağını düşünüyor.
"Bizler daha çok endüstrinin görünen kısmıyla ilgiliyiz," diyor modakariyeri. com'un kurucusu ve danışman Aslı Özbek, bu nedenle daha az görme şansımızın olduğu üretim ve tasarım kısmının teknolojik gelişmeler sayesinde çok hızlandığını anlatıyor. Özbek'e göre tasarlanan yeni kumaşlarla giysilerin insanlarla temas içinde olması ve iletişim kurması da amaçlanıyor. Ancak Özbek'in dikkat çektiği bir nokta var: Müşteri deneyimi. Aslı Özbek, en görünen ve etkili olan dönüşümün müşteri deneyiminde olduğunu anlatıyor. Ve şöyle devam ediyor: "Düşünün robotlar çoktan alışverişimize yardımcı olmaya başladı. Amazon'un Alexa'sı sayesinde sesli komut ile alışveriş yapılabiliniyor. Drone ile ürün teslimatı yapmak mümkün hale geldi. Ya da satış danışmanı olmayan mağazaların olacak olması… Veya müşterilerini tanıyan akıllı robotlar… Tüm bunlar, perakendenin seyrini değiştirecek."
Endüstri değişirken moda markaları nasıl riskler alıyor? Belki de sormamız gereken sorulardan biri de bu. Tasarımcı Niyazi Erdoğan'a göre günümüz moda markaları ve tasarımları risk taşımıyor. Çünkü farklılaşmak gibi bir dertleri de yok. Erdoğan'a göre yaratıcılığın önemi 1990'larda sona erdi. Ve endüstri bugün pazarlama ve halkla ilişkiler temeli üzerinde yükseliyor.
Ve belki de şimdi fütüristik bir yorum yapmanın vakti… Moda endüstrisini 10 yıl sonra neler bekliyor? Bu alanda danışmanlık hizmeti veren Aslı Özbek, 10 yıl sonra sesli komut vererek giysilerimizi kombinleyebileceğimizi; renklerini o sabahki ruh halimize göre değiştirebileceğimizi; kıyafetlerin kalınlık ve boylarını ise sezona göre ayarlayabileceğimizi söylüyor. Özbek, drone tarzı aletlerle giysilerimizin birkaç saat içinde ofisimize ya da evimize ulaşacağını da sözlerine ekliyor: "Kısacası giyinmeye harcayacağımız zaman kesinlikle azalacak ve belki kişisel yaratıcılığı konuşturmak da kolaylaşacak. Geleceğin tasarımcılarının giysi tasarlamanın ötesinde kişilerin giysilerle etkileşimini tasarlayacağına inanıyorum." Hatice Gökçe ise insanlar tarafında dikilen giysilerin insanlar olmadan dikilebilmesinin mümkün olacağını öngörüyor.