Esquire Best of 2017 – Gosha Rubchinskiy
Gosha Rubchinskiy, umutlarını yatırdığı ve modern Rus toplumunun gelecek vadeden, etkili bir parçası olarak gördüğü, 1991’den sonra doğan neslin giymesi için koleksiyonlar tasarlayan bir moda tasarımcısı.
Yazı Serhat Şengül
1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra farklılaşan Rus kültüründe büyüyen biri olarak, koleksiyonlarına bu kültür çatışmasını taşıyor. İlhamını genellikle, kaykaycı gençlikten, Rus köklerinden ve post- Sovyet sokak modasından alıyor. Aslında Rubchinskiy, yalnızca bir moda tasarımcısı değil, aynı zamanda bir fotoğrafçı ve film yapımcısı. 2008 yılında kendi markasını kuran tasarımcının koleksiyonlarının dağıtımını, 2012 itibariyle Comme des Garçons üstlendi. Böylece daha da yaygınlaşan koleksiyonlarıyla tasarımcı, Avrupa'ya oldukça soğuk gelen kendi köklerini tüm dünyaya sevdirdi. Tasarımcı güzel sanatların tüm yollarıyla bize kendi dünyasını yansıtmaya devam edeceğe benziyor.
Sovyet Görünümler
Son dönemde yükselişe geçen bir tarz var ki o da, Doğu Avrupa ya da Sovyet Rusya dönemine has referanslarla farklılaşan daha çabasız bir görünüm. Gürcü kökenli tasarımcı Demna Gvasalia'nın yönetimindeki Vetements ve Balenciaga'nın daha geniş omuzlar, formuyla oynanmış ve biraz daha alternatif bir hava verilmiş parçaları yanında, Rus tasarımcı Gosha Rubchinskiy'nin 90'lar referanslı Sovyet Rusya'sı son dönemlerindeki gençleri yansıtan tasarımları bu tarzın lokomotifleri niteliğinde. 1990'lar referanslarıyla oluşturan parçalarla yakalanan görünüm, İtalyan tarzın aksine daha salaş ve çabasız bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Sovyet görünümlerinden ziyade günlük kullanımda çok dikkat çekmeyen ürünlerin üzerindeki etiketler, moda parçalarına uygulanarak modada sıradan olmanın altı çiziliyor.
Yeni Takım Elbiseler
2017 yılında podyumlara baktığımızda, erkek giyiminde kuralların bozulduğunu, "Asla birlikte kullanılmaz." diyebileceğimiz şeylerin bir arada kullanıldığını görüyoruz. Örnek vermek gerekirse, eşofman takımlar ve blazer ceket. Birlikte kullanımı hayal dahi edilemeyen bu parçaları birlikte kullandık ve kullanmaya da devam ediyoruz. Eşofman takımlar kimi koleksiyonlarda doğrudan blazer ceketlerle kombine edilirken kimi podyumlarda eşofman üstlerinin takım elbise pantolonuyla kullanıldığına şahit olduk. Bu görünümleri doğru tamamlayacak olan anahtar parça elbette ayakkabı. Bu tarz görünümlerde klasik erkek ayakkabılarını kullanmaktan kaçınmak gerekiyor. Keza yeni nesil eşofman takımlar ve takım elbise karışımından oluşan görünümleri spor ayakkabılar ya da botlarla tamamlamak en doğrusu.
Ev Giyimi
Bu temayı düşününce kısaca pijama, sabahlık ve robdöşambr gibi ev giyimine ait parçaların sokakta giyilmesini hayal etmek mümkün. Son birkaç sezondur kendini iyiden iyiye hissettiren ev giyiminden esinlenen 'lounge' teması deyim yerindeyse evrildi ve son dönemde daha da lüks bir havaya büründü. Önce parlak ipek kumaşlardan şık ve rahat görünümler yakalandı. İpek kumaşlardan hazırlanan pijama takımlarını andıran üç parçalı lüks görünümler, şehirde lüks ve rahat parçalar içinde görünmek için birebirdi. Takip eden sezonlarda devam eden; ancak farklılaşan bu tema, 2017-2018 Sonbahar-Kış sezonunda yine pijama ve ev giyiminin sokağa uyarlanmış halleri olarak devam ederken; bu kez taşlanmış kumaşlar, daha rahat siluetler ve asi bir tavırla yine lüks; ancak bu kez daha çabasız bir hal aldı.