Stylist ne yapar?
Son zamanlarda her yerde bu kelimeyi görüyorsunuz: Stylist. Peki, stylist ve türevleriyle adlandırılan meslekler, kelime anlamlarının dışında gerçekten nedir? Bu mesleklere sahip insanlar tam olarak ne yapar?
Yazı: Gökçecan Yürekli
Söze bu soruların sorulmasına neden olan kavramların anlamlarına değinerek başlayalım. Türkçe karşılığı 'üslup, biçem' olan İngilizce 'style' kelimesinin Oxford Sözlüğü'ndeki karşılığı, 'bir şeyi yapmanın, uygulamanın ya da sunmanın kendine özgü tavrı' ve bizi ilgilendiren anlamıyla 'herhangi bir şeyin, özellikle kıyafetlerin, belirli şekli, tasarımı' olarak karşımıza çıkıyor. Sonuna gelen '–ing' ekiyle yapılan eylem tabir edilirken, '–ist' eki sayesinde sözcük, 'style eden kişi' anlamı kazanıyor. Karmaşa ise bu noktada, Türkçeleştirme sırasında başlıyor: 'Stylist' kelimesi, 'stilist' olarak çevrilmeye çalışılıyor, ancak tekstil alanında karşılığı çoktan doldurulan bu kelime, kendi gerçek anlamına bir türlü kavuşamıyor ve üretim aşaması için çizim yapmakla yükümlü meslek ile karıştırılıyor. 'Styling' ise ne yazık ki tek bir kelimeyle çevrilemiyor ve moda sektöründe, kendini yaratıcı içerik üretmeye adamış kişiler tarafından açıklanan,'style eden kişi' tanımlarına maruz kalarak İngilizce kullanımını devam ettiriyor. Kulağa da olduğundan havalı geliyor… Özetle, popüler kültürün ilginç getirilerinden biri olan eğlenceli(!) moda programlarında ya da sosyal medya hesaplarında, yalnızca giydiği kıyafetleri paylaşarak moda sektöründe yer aldığını düşünen kişilerin yarattığı kavram karmaşasının aksine, yabancı kökenli 'stil' kelimesinin gerçek anlamını bilmek, karmaşayı kolayca çözümlüyor.
Andrew Garfield - Chris Evans
Stylist ve türevleriyle isimlendirilen meslekler, kelime anlamlarının dışında gerçekten nedir? Bu mesleklere sahip insanlar, tam olarak ne yapıyor? Styling, en basit tabirle 'stil yaratma' eylemi aslında. Stil yaratma işi ise gerektiği yerde; bazen dizi, film ya da reklam karakterlerinin, bazen gerçek kişilerin üzerinde, bazen defilelerde, benzeri etkinliklerde, dergilerde ya da benzer basılı ve dijital mecralarda yapılabiliyor. İcra edildiği platforma göre ise birbirinin türevi farklı isimlerin çatısı altına giriyor. Biraz daha ayrıntıya girecek olursak stil yaratma işi dergi ya da benzeri mecralar için yapılıyorsa, belirlenen bir ana konu üzerinden çekimler gerçekleştiriliyor ve genelde sezonun trendleri ile belirlenen konunun hayali başrolü harmanlanıyor. Bu işi yapan kişiler, 'moda editörü' olarak adlandırılıyor. Bu isim zaman zaman çeşitli yayımlarda karşımıza stil editörü ya da alışveriş editörü gibi unvanlarla da çıkabiliyor.
Stylist'lerin karşımıza çıktığı bir diğer alan ise defileler. Tasarımcılar, defilelerde kendilerini seyirciye daha doğru bir yolla anlatabilmek için stylist'lerin kapısını çalıyor. Kıyafetlerini bir tema etrafında tasarlayan tasarımcı, stylist yardımıyla koleksiyonunun sunumunu şekillendiriyor. Gerektiğinde aksesuarlarla şov tamamlanıyor. Saça ve makyaja birlikte karar veriliyor. Ve nihayetinde bazen büyülendiğimiz bazen de styling'in sönüklüğü yüzünden gözden kaçan parçalarla dolu defileler izliyoruz.
'Modern işçilik' olarak tanımlayabileceğimiz styling işinde, genelde gerçek kişilerden ilham alınarak film ya da reklam karakterleri oluşturuluyor. Çoğu zaman, iş giydirmekle kalmıyor; karakterin kullanacağı otomobilden yaşayacağı eve kadar birçok konu üzerinde düşünülüyor. Bu kısmın bir ekip işi olduğunu ve bundan sonrasını sanat ekiplerinin devraldığını da belirtelim ki dizi stylist'i olmayı düşünenlerin gözü korkmasın. Bir de, her ne kadar açıklamanın başında karakter yaratma işini 'stylist'lerin yaptığını anlatsak da yıllardır sektörün bizzat içinde yer alan, her biri güzel işlere imza atmış kişilerin bile dizilerde styling'den sorumlu kişiler için kullanılan bu kavramı hâlâ tartıştığına değinmeden geçmeyelim. Günümüz dizilerinden birkaçının jeneriğine, karakterleri giydiren kişilerin nasıl adlandırıldığına dikkat ettiğinizde ne anlatmak istediğimiz daha net ortaya çıkacaktır. Türk dizilerinde stil danışmanı, stylist ya da türevi tabirler kullanılsa da bilinen bir gerçek var ki, o da, dünyada bu işi 'kostüm tasarımcıları'nın yaptığı.
Kanye West - Margot Robbie
'Aşk-ı Memnu' dizisini hatırlarsınız. Dizide Beren Saat'in hayat verdiği Bihter Ziyagil karakterinin giydiği kıyafetler ve kullandığı aksesuarlar, en az dizi kadar konuşulmuştu. Yengesine yan gözle bakan karakteri ve birlikte yaşadığı yalı sakinlerini stylist'lerin giydirmesi gerektiğine karar veren yapım şirketi sayesinde, markalar ve tasarımcılar dizilerle tanışmıştı. Bu durum, Türkiye'de dizi tarihi için de bir milattı. Bu yapımdan sonra dizilerde birlikte çalışılacak stylist'lerin önemi de keşfedilmişti, çünkü izleyici bile dizilerdeki hayali karakterlerin stilini eleştirir; kıyafetlerini, aksesuarlarını araştırır olmuştu. Yükselen bir trend haline gelen bu iş, ilginçtir ki, aynı işi yapan kişileri son yıllarda ikiye böldü. Genelde başrolleri giydirmesi için anlaşılan stylist'ler ile (Burada tabir tercihimi belli etmek istiyorum artık.) diğer karakterleri giydiren kostümcülerin birbiriyle anlaşamadığı algısı oluştu. Bu noktada, yazının konusu 'sektör dedikodusu'na evrilmeden dizi ve film konusunu kapatıp gerçek kişiler ile yapılan styling işine değinelim.
Son zamanlarda ünlüler, Instagram hesaplarında fotoğraflarının altına özellikle bir davetten, etkinlikten fotoğraf paylaştıklarında mutlaka '#styledby' etiketine ve yanında 'mention'lanan bir isme yer veriyor. Peki, kim bu isimler? Neden ünlüleri giydiriyorlar? Bu kıyafetleri nereden buluyorlar? Aslında tüm bu soruların cevapları, yalnızca stil danışmanları için değil, yukarıda uzunca tanımlamaya çalıştığım işleri yapan kişiler için de geçerli olacak. Evet, doğru tahmin ettiniz, söz konusu gerçek kişilerin stilini yaratmak olunca, bu defa 'stil danışmanı' tanımını kullanıyoruz. 'Danışman'lığın, özellikle göreceli alanlarda, yanına geldiği her kelimeyi meslekleştirdiği bir dönemde olduğumuzu biliyoruz, ama bunun gerçek bir iş olduğu konusunda sizi temin edebiliriz.
Kate Young - Sienna Miller
Konu ünlülerden açılmışken kırmızı halı törenleri, davetler, galalar için tercih edilen stil danışmanlarından bahsetmemek olmaz. Tabi anlatmaya başlamadan önce, bu alanda, dünyada kabul gören yöntem ile Türkiye'de uygulanan yöntem arasında uzunca bir fark olduğuna da değinmeliyiz. Bunun nedenleri ise farklı başlıklarla daha kapsamlı yazılara konu olacak kadar uzun. Hollywood ünlüleriyle çalışan stylist'lerden Christina Pacelli, Elle dergisine verdiği bir röportajda, kırmızı halı macerasının haftalar, hatta bazen aylar öncesinden moda evlerini ve PR showroom'larını ziyaret etmesiyle başladığını anlatmış. Müşterilerinin yoğun programlarına göre hareket etmekle yükümlü bir stil danışmanının, kendi takvimini oluştururken ne kadar zorlanabileceğini tahmin etmek çok zor değil. Her bir kombinin yaklaşık bir buçuk saat prova edildiğine değinen Pacelli, müşterilerinin bir etkinlik için ortalama 7-8 parça denemek istediklerini söylüyor. Tabii bu sayının, elenerek en aza indirildiğinden şüphe yok.
The Hollywood Reporter'ın, son Oscar töreninin ardından yayımladığı, en güçlü trend öncülerinden, yani 'celebrity stylist'lerinden oluşan listeye göz gezdirdiğimizde en tepede, üst üste üç yıldır yerini koruyan Kate Young'ı görüyoruz. 'En İyi Kadın Oyuncu' kategorisindeki Oscar'ı evine götüren Margot Robbie'nin, ünlü stylist'in müşterisi olması sizi şaşırtmamıştır. Müşteri listesinin devamında ise kırmızı halı görünümleri genelde beğenilen, beğenilmese bile çok konuşulan isimler yer alıyor: Natalie Portman, Dakota Johnson, Sienna Miller, Michelle Williams, Selena Gomez… Bir stylist'in önemi, özellikle ünlü isimler için, şu noktada kendini hatırlatıyor: Kate Young'ın, Hollywood'un en sık konuşulan kadınlarından oluşan listesindeki tüm isimler, son dönemde lüks segmentteki markalar için aranan isimler haline geldi. Oscarlı Margot Robbie, Chanel'in marka elçilerinden biri oldu. Kısa sarı saçlarıyla gönüllerimizi fetheden Michelle Williams, Louis Vuitton kampanyalarında yer aldı. Hâlâ büyüdüğüne inanamadığımız Selena Gomez, Coach ile işbirliği yaparak kendi kapsül koleksiyonunu çıkardı. Natalie Portman, yıllardır Dior ile çalışıyor ve Dakota Johnson'ın adı da artık Gucci ile anılır oldu. Bunların bir tesadüf olmadığı ortada. Ünlüler için stylist seçiminin ne kadar önemli olduğunu bu örnekler sayesinde anlatabildiğimizi umuyorum.
Ryan Gosling
'La La Land' filmi ile ününe ün katan, hatırı sayılır bir hayran kitlesi olan Ryan Gosling'in tarzını yakından takip edenler, oyuncunun stylist'inin ne kadar iyi bir iş çıkardığı konusunda bizimle hemfikir olacaktır. Gosling'in yanı sıra Johnny Depp, Colin Firth ve Mark Ruffalo gibi, iyi oyunculuklarını gerçek hayatlarında stilleri ile pekiştiren isimlerle çalışan Samantha McMillen, daha önce, Giorgio Armani'nin eski VIP PR direktörlüğü görevini yürütüyordu. Bu noktada stil danışmanlığında iletişimin her alanda olduğundan bir miktar daha önemli olduğu sonucuna varabiliriz. Stylist'lerin yalnızca modayı takip etmesinin yeterli olmadığını, markaların iletişim stratejilerini anlayabilmeleri ve müşterilerinin ihtiyaçlarını görebilmeleri gerektiğini de anlattıklarımıza eklemeliyiz. Kısacası, Hollywood stylist'lerinin markalarla ünlüleri buluşturma hikâyeleri, belki de ülkelerin ekonomilerine yön veren markaların kaderiyle oynama noktasına kadar gelebiliyor. Yapılan işin yalnızca eğlence amaçlı olmadığı, altında büyük emekler yattığı aşikâr.
Colin Firth
Peki, bu iş Türkiye'de nasıl yapılıyor? Öncelikle şov dünyasının Hollywood kadar profesyonel olmadığı ülkemizde, styling işini yapan kişilere 'styling'ci', 'stilist' ya da direkt olarak 'styling' diye hitap edilmemesi gerektiğini farkında olan, bu işi yapan, yapmaya çalışan ya da yapmayı hedefleyen insan sayısı, herkesin birbirini tanımasına, en azından bilmesine yetecek kadar az. Dolayısıyla, şimdilik çok iyi bir konumda olmasak da, çoğu televizyon ünlüsünün bir stil danışmanı ile çalışması gerektiğini kavradığı zamanları görebildik. Fakat bu sizde ünlülerin iyi giyinmesi gerektiği gibi bir algı yarattıysa yanıldınız. En başta bahsettiğimiz gibi, söz konusu görsellik olunca herkesten aynı anda alkış almak, beklenilesi bir tepki değil. Bu noktada, Kate Young'ın müşterilerinden verdiğimiz örnekleri Türkiye'den vermek şimdilik zor, çünkü henüz o aşamaya gelmek için yolumuz uzun sayılır. Profesyonelleşmek için, stil yaratıcılığı işini severek yapan stylist'lere ve stil danışmanlarına, doğru markalarla gerçek kişileri ya da yukarıda bahsettiğimiz gibi karakterleri bir araya getirme konusunda büyük sorumluluk düşüyor. Ayrıca stilini stil danışmanlarına emanet edecek ve onların yönlendirmelerine uymayı kabul edecek ünlülere de çok iş düştüğünün altını çizelim.
Tom Hiddleston
Ünlüler genelde göz önünde olduklarından onlar için yapılan styling işi medyada daha çok konuşulsa da, günlük hayatta, kişiye özel giyim kodları oluşturmak, stil güncellemek ya da yalnızca belirli bir davet, özel gün etkinliklerine hazırlanmak için de stil danışmanlığı hizmeti alınabiliyor. Müşteri uzun vadede çalışmak istiyorsa, daha sağlıklı ilerleyebilmek adına işe genellikle gardırop detoksu ile başlanıyor. Kişinin vücut tipine, şekline, ölçülerine uygun olmayan, uzun zamandır giyilmeyen kıyafetler gardıroptan çıkarılıyor. Sosyal medya uygulamalarını hayatımıza adapte ettiğimizden beri ikinci el kıyafetlerimizi satabileceğimiz birçok platform olduğunu hatırlatalım bu noktada. Tadilat gerektiren veya üzerinde yapılacak birkaç değişiklik ile tekrar kullanılır duruma gelebilen parçalar, stil danışmanlarının çalıştığı terzilere gönderilmek üzere kenara ayrılıyor. Sonrasında, 'akıllı gardırop' oluşturma işlemi başlıyor. Kıyafetler renklere göre diziliyor ve askılar aynı tarafa bakacak şekilde düzenleniyor. Bunun gibi birçok ince ayrıntıdan sonra sıra alışverişe geliyor. Belirlenen hedef ve bütçe doğrultusunda gidilebilecek markalar belirleniyor. İnternet üzerinden yapılan alışverişlerin, zamandan ve bütçeden tasarruf ettirebileceğini hatırlatalım. Kadınlar için mağazalardan alınan kıyafetlerin, genelde terzi atölyesinden geçmesi yeterli olurken erkek gardıropları için bu durum yeterli olmayabiliyor. Stil sahibi bir erkeğin gardırobunda, üzerine göre dikilmiş, çeşitli 'dress code'lara uyabilecek, zamansız takım elbiselerin olması önemli bir ayrıntı. Stil danışmanınızın sizi yönlendireceği özel dikim atölyelerine, tasarımcılara güvenerek stilinizi emanet edebiliyorsanız stil danışmanınızla iyi bir ikili olduğunuzdan emin olabilirsiniz.