İtalya'dan ağırlıksız yansımalar
Milano moda haftası kapsamında hikâyesini dinlemek ve yeni koleksiyonunu yerinde incelemek üzere Ermenegildo Zegna’ya konuk olduk.
Giriş Tarihi: 22.09.2018
15:29
Güncelleme Tarihi: 22.09.2018
15:30
Yazı Duygu ALTIPARMAK
Milano erkek moda haftasının açılış defilesi için İtalyan yayınevine ait Mondadori Sarayı'nın bahçesinde ilerlerken güneşin batmasına çok az var. Modernizmin öncüsü Oscar Niemeyer mimarlığını yaptığı eserin sütunlarının oluşturduğu kemerlerin yansımaları binanın hemen önündeki havuza düşmekte... Az sonra izleyeceğimiz büyüleyici defile ise yine bu havuzun üzerindeki aynalı yolda gerçekleşecek. Bu kadar göz kamaştırıcı görselin bir arada olması elbette ki tesadüf değil; Ermenegildo Zegna'nın kreatif direktörü Alessandro Sartori Brezilyalı mimarın yükselttiği bu modern anıtsal yapı için "Koleksiyonumdaki aynı meydan okumayı buldum." diyor. Güneşin kızıla döndüğü anlarda ise harika bir şekilde hesaplanmış bir renk paleti arasında defile başlıyor.
TEKNİK DETAYLAR ÖN PLANDA
Zegna'nın yeni koleksiyonunda renkler bir yarış içerisinde adeta! Soluk mavi, pembe, su yeşili, çöl renkleri, ayçiçeği sarısı ve mochakahvesi gibi renk tonlarının tamamen bu koleksiyon için bireyselleştiği harika bir renk harmonisinin içindeyiz. Bu sezon Alessandro Sartori'nin Zegna'sı modern metropolitan gardrop vizyonunu mükemmelleştirerek performans ve sportifliği bir arada kullanıyor. Cesur siluetler geniş ve havadar. Gömlek ve ceketlerdeki deneysel yaka formları, çift kollu oversize kol kesimleriyle birleştirilmiş. Klasik takım elbiseler yerine bomber, anorak ve yüksek belli çift plise pantolonlarla kombinlenen rahat kesim siluetler oluşturulmuş. Parkalar hem uzun hem de kısa olarak gömlek havasında tasarlanmış. Spor ayakkabı ve sandaletler kategorilerine uygun olarak opanka taban konstrüksiyonlar ve teknik detaylar ile birleştirilerek cesurlaştırılmış.
İtalya'daki atölyesini adeta bir laboratuara dönüştüren Sartori, bu yeni giyim türlerini oluştururken en çok insanlığın ve zanaatin sıcaklığını korumayı hedef alarak oluşturduğu zıt dünyaların geçişlerini kusursuz olarak harmanlamış ve hiçbir teknik detayı gözden 77 kaçırmamış. Koleksiyonda yer alan kumaşların hepsi tamamen doğal kaynaklar tarafından elde edilen iplikler kullanılarak üretilmiş. Dokulu ipek ve pamuklar, pamuk ketenler, eskitilmiş yün, delikli veya kabartmalı örgü karışımlarından oluşan her kumaş teknikle birleştirilmiş.
Defile sona erdiğinde tüm modeller renk geçişlerine göre Mondadori'nin merdivenlerine dizildikleri sırada güneş de bu eşsiz şölen için giysileri son kez ışıklandırıyor ve görevini tamamlayarak batıyor.
TRIVERO'NUN ZEGNA'SI
Ertesi gün Ermenegildo Zegna'nın hikâyesini daha yakından anlamak için markanın doğduğu köye Trivero'daki kumaş fabrikalarına doğru yoldayız. Biella Alpleri'nin içindeki marka tarafından inşa edilen Zegna Panaromica yolundan geçerken gördüğümüz manzaranın olağanüstülüğü kendisi de tam bir çevreci olan Zegna Ailesi'nin işlerine ve kasabalarına duydukları saygıyı ve özeni kanıtlar durumda.
Kısa adı ile Zegna 1910 yılında henüz 18 yaşındayken 'dünyanın en güzel kumaşlarını üretmek' hayaliyle çıktığı bu yolda doğup büyüdüğü köy olan Trivero'da hem kendisinin hem de halkının hikâyesini başlatıyor. Zegna'yı başarıya götüren parlak iş zekâsının yanı sıra, insanların mutluluğu, sağlığı, doğal çevrenin güzelliği ve korunması markasının ana unsurları oluyor. Hem kendi ürün kalitesi için hem de uzun süreli başarı için bu bütünsel bakış açısını en vazgeçilmez ilkesi olarak benimsiyor. Henüz çevrecilik kavramı belirmemişken bile sınırlı doğal kaynakların korunması, geliştirilmesini öncelikli hedef olarak belirliyor ve bu bağlılık bugün de devam ediyor. Zegna grubu her yıl çevreye saygı çerçevesinde en yüksek kaliteli ürünler için sürekli olarak araştırma yapmaya devam ederken toplum ve çevrenin gelişimine kendisini adamış tüm organizasyonlara da yardım ediyor.
Oasi Zegna'da bulunan fabrikaya vardığımızda takım elbise devinin üretim aşamalarını görmek için üretim kısmına doğru ilerliyoruz. Zegna bir erkek markası için az görülen bir özelliğe sahip; kaliteden asla ödün vermemek için koyunların otladığı meralardan, özel dikim bir takım elbisenin en son düğme detayına kadar tam olarak entegre olmuş dikey bir yönetim ve tedarik sistemi ile ilerliyor. Dünyanın en kaliteli yün kumaşlarını elde etmek için yola çıkan Zegna'nın kurduğu üst düzey sisteme, bir kumaş için atılan her ilmeğe gösterilen özene, adeta laboratuar gibi çalışan bir kalite kontrol departmanına kısacası her birimdeki işleyişin mükemmelliğine şahit oluyoruz.
Zegna Ailesi bugün giysiden aksesuara kadar uzayan ürün çeşitliliği ile sürekli gelişme ve geleceğe bakma arzusuna yansıyan ruhları ile büyümelerini hızlandırmış durumda. Ermenegildo Zegna klasik serisi ve daha genç müşteri profiline yönelik Z Zegna ile iki ana markaya sahip olan grup aynı zamanda Trofeo, High performance ve Elements'in de dahil olduğu kumaşların yapımını da gerçekleştirmiş ve bunların patentini almış durumda. Aile tarafından işletilmeye devam eden grubun üç prensibi var; uzun süreli hedefler belirlemek, süreklilik için aile idaresini devam ettirmek ve bu güçlü idare sistemi ile desteklenen sağlam bir etik bağlılığı takip etmek. Trivero eteklerindeki uçsuz bucaksız vahaya bakıp çanları çalan koyun sürüsünü izlerken; çevresini, doğayı ve insanları marka vizyonun en ön sırasına oturtarak, kendisini ve üretimini en mükemmel değerlere taşıyan bu gentilmen markanın başarısının tesadüf olmadığına her aşamasıyla şahitlik ediyoruz.
Milano erkek moda haftasının açılış defilesi için İtalyan yayınevine ait Mondadori Sarayı'nın bahçesinde ilerlerken güneşin batmasına çok az var. Modernizmin öncüsü Oscar Niemeyer mimarlığını yaptığı eserin sütunlarının oluşturduğu kemerlerin yansımaları binanın hemen önündeki havuza düşmekte... Az sonra izleyeceğimiz büyüleyici defile ise yine bu havuzun üzerindeki aynalı yolda gerçekleşecek. Bu kadar göz kamaştırıcı görselin bir arada olması elbette ki tesadüf değil; Ermenegildo Zegna'nın kreatif direktörü Alessandro Sartori Brezilyalı mimarın yükselttiği bu modern anıtsal yapı için "Koleksiyonumdaki aynı meydan okumayı buldum." diyor. Güneşin kızıla döndüğü anlarda ise harika bir şekilde hesaplanmış bir renk paleti arasında defile başlıyor.
TEKNİK DETAYLAR ÖN PLANDA
Zegna'nın yeni koleksiyonunda renkler bir yarış içerisinde adeta! Soluk mavi, pembe, su yeşili, çöl renkleri, ayçiçeği sarısı ve mochakahvesi gibi renk tonlarının tamamen bu koleksiyon için bireyselleştiği harika bir renk harmonisinin içindeyiz. Bu sezon Alessandro Sartori'nin Zegna'sı modern metropolitan gardrop vizyonunu mükemmelleştirerek performans ve sportifliği bir arada kullanıyor. Cesur siluetler geniş ve havadar. Gömlek ve ceketlerdeki deneysel yaka formları, çift kollu oversize kol kesimleriyle birleştirilmiş. Klasik takım elbiseler yerine bomber, anorak ve yüksek belli çift plise pantolonlarla kombinlenen rahat kesim siluetler oluşturulmuş. Parkalar hem uzun hem de kısa olarak gömlek havasında tasarlanmış. Spor ayakkabı ve sandaletler kategorilerine uygun olarak opanka taban konstrüksiyonlar ve teknik detaylar ile birleştirilerek cesurlaştırılmış.
İtalya'daki atölyesini adeta bir laboratuara dönüştüren Sartori, bu yeni giyim türlerini oluştururken en çok insanlığın ve zanaatin sıcaklığını korumayı hedef alarak oluşturduğu zıt dünyaların geçişlerini kusursuz olarak harmanlamış ve hiçbir teknik detayı gözden 77 kaçırmamış. Koleksiyonda yer alan kumaşların hepsi tamamen doğal kaynaklar tarafından elde edilen iplikler kullanılarak üretilmiş. Dokulu ipek ve pamuklar, pamuk ketenler, eskitilmiş yün, delikli veya kabartmalı örgü karışımlarından oluşan her kumaş teknikle birleştirilmiş.
Defile sona erdiğinde tüm modeller renk geçişlerine göre Mondadori'nin merdivenlerine dizildikleri sırada güneş de bu eşsiz şölen için giysileri son kez ışıklandırıyor ve görevini tamamlayarak batıyor.
TRIVERO'NUN ZEGNA'SI
Ertesi gün Ermenegildo Zegna'nın hikâyesini daha yakından anlamak için markanın doğduğu köye Trivero'daki kumaş fabrikalarına doğru yoldayız. Biella Alpleri'nin içindeki marka tarafından inşa edilen Zegna Panaromica yolundan geçerken gördüğümüz manzaranın olağanüstülüğü kendisi de tam bir çevreci olan Zegna Ailesi'nin işlerine ve kasabalarına duydukları saygıyı ve özeni kanıtlar durumda.
Kısa adı ile Zegna 1910 yılında henüz 18 yaşındayken 'dünyanın en güzel kumaşlarını üretmek' hayaliyle çıktığı bu yolda doğup büyüdüğü köy olan Trivero'da hem kendisinin hem de halkının hikâyesini başlatıyor. Zegna'yı başarıya götüren parlak iş zekâsının yanı sıra, insanların mutluluğu, sağlığı, doğal çevrenin güzelliği ve korunması markasının ana unsurları oluyor. Hem kendi ürün kalitesi için hem de uzun süreli başarı için bu bütünsel bakış açısını en vazgeçilmez ilkesi olarak benimsiyor. Henüz çevrecilik kavramı belirmemişken bile sınırlı doğal kaynakların korunması, geliştirilmesini öncelikli hedef olarak belirliyor ve bu bağlılık bugün de devam ediyor. Zegna grubu her yıl çevreye saygı çerçevesinde en yüksek kaliteli ürünler için sürekli olarak araştırma yapmaya devam ederken toplum ve çevrenin gelişimine kendisini adamış tüm organizasyonlara da yardım ediyor.
Oasi Zegna'da bulunan fabrikaya vardığımızda takım elbise devinin üretim aşamalarını görmek için üretim kısmına doğru ilerliyoruz. Zegna bir erkek markası için az görülen bir özelliğe sahip; kaliteden asla ödün vermemek için koyunların otladığı meralardan, özel dikim bir takım elbisenin en son düğme detayına kadar tam olarak entegre olmuş dikey bir yönetim ve tedarik sistemi ile ilerliyor. Dünyanın en kaliteli yün kumaşlarını elde etmek için yola çıkan Zegna'nın kurduğu üst düzey sisteme, bir kumaş için atılan her ilmeğe gösterilen özene, adeta laboratuar gibi çalışan bir kalite kontrol departmanına kısacası her birimdeki işleyişin mükemmelliğine şahit oluyoruz.
Zegna Ailesi bugün giysiden aksesuara kadar uzayan ürün çeşitliliği ile sürekli gelişme ve geleceğe bakma arzusuna yansıyan ruhları ile büyümelerini hızlandırmış durumda. Ermenegildo Zegna klasik serisi ve daha genç müşteri profiline yönelik Z Zegna ile iki ana markaya sahip olan grup aynı zamanda Trofeo, High performance ve Elements'in de dahil olduğu kumaşların yapımını da gerçekleştirmiş ve bunların patentini almış durumda. Aile tarafından işletilmeye devam eden grubun üç prensibi var; uzun süreli hedefler belirlemek, süreklilik için aile idaresini devam ettirmek ve bu güçlü idare sistemi ile desteklenen sağlam bir etik bağlılığı takip etmek. Trivero eteklerindeki uçsuz bucaksız vahaya bakıp çanları çalan koyun sürüsünü izlerken; çevresini, doğayı ve insanları marka vizyonun en ön sırasına oturtarak, kendisini ve üretimini en mükemmel değerlere taşıyan bu gentilmen markanın başarısının tesadüf olmadığına her aşamasıyla şahitlik ediyoruz.