Roma-İstanbul saati

Yazı Özge DİNÇ

Şapkalı zarif kadınların bulunduğu bir alandayız. Roma'da, farklı spor dallarını temsilen 60 mermer heykelin çevrelediği Stadio Del Marni'de birazdan Longines Global Championship Tour'un 15. ayağını izleyeceğiz. Dünyanın dört bir yanından gazetecilerin arasında, önümdeki Longines kalemiyle 'yarışçı listesi'ni takip ediyorum. Kimi jokeyler alana çıktığında (özellikle İtalyan'sa!) alkışlar yükseliyor, deneyimli jokeyler ve atlar farklı yükseklikler, özelliklerdeki engellerin üzerinden en kısa sürede ve hatasız geçmeye çalışıyor.

Bize alanı gezdirdiklerinde gördüğüm birkaç şey var: Hermès'ten yerel İtalyan markalara dek birçok deri ürünle ve binicilikle alakalı markanın standları sıralanmış; genç jokeyler idman yapıyor, atlar tımarlanıyor. Bize yarışı anlatacak sunucu, bu alandaki kumun atlar rahat yarışsın diye karbon fiberle karıştırılmış sentetik bir kum olduğunu anlatıyor, eğilip dokunuyorum.

Yarışçıları heyecanla izliyoruz, ben de sonuçları işaretlemeye devam ediyorum: Sonunda birinci gelen jokey, Explosion W adlı atıyla Ben Maher oluyor. Para ödülü yanında bir saat hediye edilen jokey, diğer ayakların şampiyonlarıyla birlikte Longines Global Champions Tour Super Grand Prix'de yarışacak. Şansı yüksek; çünkü şu an 284 puanla zaten bütün jokeylerin önünde.

ABD'den Hong Kong'a, Rusya'dan Türkiye'ye birçok binicilik turnuvasının sponsoru ve resmi zaman tutucusu olan Longines'in binicilik tutkusu 1878'de ürettiği ilk kronograflı (arkasında jokey olan) saatle ilk kez görülmüş; marka, 1912'den itibaren binicilik turnuvalarının sponsoru olarak adını yarışlara yazdırmaya başlamıştı. Bugün Blue Horse (Mavi At) adıyla çıkardığı, binicilik üzerine bir yayını bile var. Longines'e zaman tutmak için bu yarışta V.H.P. Conquest eşlikediyor; bu saat, adıyla müsemma, ilk kez yarım küsur yüzyıl önce yarışlar için üretilmişti.

Quartz saatler alanında markanın kayda değer bir yeri var, çünkü ilk quartz saati 1954'te Longines ortaya çıkarmıştı. Neuchâtel Gözlemevi'nin sertifikasına sahip saat, Chronocinégines adını, takılı olduğu 16mm'lik kameradan alıyordu. Saniyenin 1 / 100'ünü kaydedebilen film şeritleri sayesinde o tarihlerde atletlerin bitiş çizgisindeki pozisyonları hassas bir şekilde kaydedilebilmişti.

V.H.P. Conquest'in atalarından ilk quartz kol saati Ultra-Quartz (L6512) ise Bernard Golay SA. işbirliğiyle 1969'da ortaya çıktı. Uzun bir bekleyişin ardından 1984'te Conquest V. H. P. (Very High Precision; çok yüksek hassasiyet) sunuldu. Bu saat, quartz saatlerin ısınma problemini ısıya dayanıklı sistemiyle ortadan kaldırıyordu, ki o zaman quartz saatlerin en büyük problemlerinden biri buydu. Mekanik saatlerin ayda +-10 saniye sapma payı iddiasının olduğu dönemlerde yılda +-10 saniye sapma payı bir rekordu, saliselerin bile önemli olduğu yarışların önemli ciddi bir ihtiyacını karşılıyordu.

Longines, uzun zaman V. H. P. serisi için üretim yapmamayı tercih etti; karşımıza tekrar uzun zaman sonra geçen yılki Baselworld Fuarı'nda çıktı. Bu kez saat, yılda +-5 saniye sapma payıyla (Bu alandaki rekor, yılda +-5 saniye sapma payıyla dünyanın en hassas quartz saati seçilen Citizen Chronomaster tarafından henüz 2011'de kırılabilmişti.) iddiasını artırmıştı. Yeni Conquest V. H. P. daimi takvim özelliğine ve beş yıl ömrü olan lityum pile sahipti. Bu saatin lansmanı da ilk saatin tasdik gördüğü Neuchâtel Gözlemevi'nde yapılmıştı.

Biz bu serinin yeni versiyonu Longines Conquest V. H. P. GMT Flash Setting'in tanıtımı için bu kez Roma'dayız. Binicilik turnuvasının ertesi akşamı, "Giyinme şifresi: Zarif" yönlendirmesiyle Roma'nın çelik ve camlardan oluşan çağdaş yapısı Lanterna di Fuksas'ta toplanıyoruz. Bu çağdaş yapı çağdaş bir saati tanıtmak için uygun bir yer: Ultra hassas quartz saat artık günümüzün trendi olarak çok seyahat edenlere seslenmek istiyor ve elimizden düşürmediğimiz akıllı cihazlarımıza bağlanabiliyor.

V. H. P. Conquest GMT Flash Setting'in işleyiş sistemini anlamak için uğraşıyorum, ama şaşkınlığıma değiyor; saat, seyahat ettiğimiz şehrin vaktini ayarlamak için akıllı telefondan gelen flaş ışığını kullanıyor. Akıllı telefona indirdiğiniz uygulamada şehrinizi, bir yanda da gittiğiniz şehri seçiyorsunuz; sonra ekranı saate tutuyorsunuz. Bu flaş ışıkları, saat 12'deki 1'e gizlenmiş küçük foto-dedektör sensörüne iletiliyor. (Bu sensörden dolayı saat 0,3mm kalınlaşmış, ama farkı anlamak pek mümkün değil.) Uzun bir basışın ardından saatin ibreleri hızlıca hareket ediyor ve seyahat ettiğiniz şehrin vaktini göstermeye başlıyor. Bunun için de WiFi veya Bluetooth bağlantısını kullanıyor. Ama uygulamayı kullanmak istemezseniz geleneksel yöntemle saatin kurma koluyla da vakti değiştirebilirsiniz.

Kronograflı modelden sonra üretilen 41 ve 43mm kasaya sahip, çelik ve günümüzün trendi PVD kaplama GMT modelleri, yine üç ibreli ve yine gün göstergesine sahip. Daimi takvim özelliği sayesinde 2399 yılına kadar ilerleyebiliyor. Saatte Longines için geliştirilen ETA 2893 mekanizma kullanılmış. 50m'ye kadar suya dayanıklı olduğu için ibreleri suda veya gece görünecek şekilde fosforlu. Az önce bahsettiğimiz gibi, yılda +-5 saniye sapma payı gibi iddialı bir hassasiyet oranına sahip. Darbe ve manyetik alana maruz kaldığında akrep ve yelkovanı sıfırlayan Gear Position Detection (GPD) sistemi özelliği var. Kadrandaki iki gösterge pil durumu konusunda kullanıcıyı uyarırken ev ve uçak sembolleri, ev saati ve seyahat saatlerini sembolize ediyor. Saatin dört rengi var: Mavi, gümüş, siyah ve karbon fiber / dalgalı görünümlü versiyon; kayışlar da PVD kaplama bileklik, mavi ve siyah kauçuk çeşitleriyle sunuluyor.

Longines'in eşine nadir rastlanacak esprili CEO'su Walter von Känel, bu akşam seyahat etmekten bahsederken İstanbul saatine bakıyorum: İbreler 20.00'ye dönüyor
Esquire Türkiye
Ekim 2018