Lüksü ulaşabilir kılan adam: Michael Kors
Lüks pazarda erişilebilir fiyatlarla arzu nesnesi haline getirdiği tasarımlarını sunan tasarımcı Michael Kors, kendi ismindeki markasını o denli büyüttü ki, geçtiğimiz haftalarda Versace’yi satın aldı.
- Stil-Moda
- Cumartesi 09:55 | 24 Kasım 2018
Yazı Serhat ŞENGÜL
1959'da New York'ta doğan tasarımcı, Céline'in kadın koleksiyonlarını tasarlayarak ismini duyurdu. Karl Anderson ismiyle doğan ve sonradan annesinin ikinci eşinin Kors soyadını alan tasarımcı, model olan annesi tarafından 'kendi ismini seçerek değiştirme' özgürlüğü tanınmış biri. O da Michael David Kors olarak hayatına devam etmiş.
Model olan annesinin de etkisiyle olacak ki kıyafetlere oldum olası ilgi duyan Kors'un çocukluğu evlerinin bodrum katında, kendi tasarladığı elbiseleri satarak geçer. 1977 yılında üniversite eğitimi almak üzere New York'taki Fashion Institute of Technology'de moda tasarımına kaydolur; ancak dokuz ay sonra okulu bırakır. New York'un lüks ürünler satan departmanlı mağazası Bergdorf Goodman'ın tam karşısındaki Lothar's mağazasında işe başlar. Önce satış danışmanlığı, ardından tasarımcı ve görsel mağaza müdürü olarak görev alan Kors, yaptığı vitrinler ve değişikliklerle komşu Bergdof Goodman'ın moda direktörünün dikkatini çeker. Direktör, Lothar's için hazırladığı koleksiyonlarını, Bergdorf satın alma sorumlularına göstermesini ister. 12 yıl boyunca bu prestijli mağazada kendi ismiyle koleksiyonlarını moda sever kadınlarla buluşturan Kors, işlere bir süre ara verir ve hem kendi koleksiyonlarıyla yeniden dönüş yaparken, Céline'de kadın koleksiyonlarının başına geçer. Markayı farklı bir konuma taşıdıktan sonra kendi markasına odaklanmak için 2003 yılında markadan ayrılır.
İşte esas büyüme bundan sonra olur. Dünyanın birçok noktasında satış kanallarında ürünlerini satmaya başlayan Kors, Michelle Obama'dan Jennifer Lopez'e kadar birçok ünlü ismi giydirir ve mağazalar açar. Lüks algısını daha ulaşılabilir fiyatlara sunarak sektördeki boşluğu dolduran, iletişim çalışmalarıyla arzu nesnesi haline getirdiği aksesuarlarını dünyanın dört bir yanında tüketicilerle buluşturan Kors, o denli büyür ki geçtiğimiz yıl İngiliz aksesuar markası Jimmy Choo'yu portföyüne katar. Geçtiğimiz haftalardaysa İtalyan devi Versace'yi satın aldığı haberi sektöre bomba gibi düştü. 2,12 milyar dolara satın aldığı Versace ile üç marka bir holding bünyesine girmiş oldu ve herkesin merak ettiği soru cevabını buldu: Donatella Versace markanın tasarımlarının başında kalacak mı? Cevap "Evet". Bu satın alımla, Michael Kors'un agresif pazarlama ve satış stratejilerini Versace'ye de uygulayıp uygulamayacağını göreceğiz. Beklentim, zaten marka geçmişindeki drama (Gianni Versace'nin suikasti), Donatella Versace'nin magazin ve moda basınındaki değerinin, Michael Kors'un 'erişilebilirlik' yönündeki satış kanalı ve ürün gamı konusundaki yayılmacı politikasının birleşeceği yönünde. Velhasıl, zaten sık sık duyduğumuz Versace'yi yakında daha çok göreceğiz.
MICHAEL KORS 2018-2019 SONBAHAR-KIŞ ERKEK KOLEKSİYONU
Tasarımcının "Kendi kişisel tarzınıza bir aşk mektubu." olarak tanımladığı yeni koleksiyon, eklektik tarzıyla dikkat çekiyor. Sokak giyiminden alışık olduğumuz üst üste giyme, farklı tarzları aynı potada eritme eğilimi, tüm koleksiyonda öne çıkıyor. Markanın tutkunlarının değişimini, takipçi kitlelerin gençleşmesini esas alan Kors, yeni neslin 'kendini iyi hissetme' üzerine kurulu dünyasını podyuma taşıdı. Bolca ekose ve üniversiteli üniforma giyiminden referansların yer aldığı erkek görünümlerinin altında özgün olma ve farklı tarzları karıştırma fikri yatıyor.
1959'da New York'ta doğan tasarımcı, Céline'in kadın koleksiyonlarını tasarlayarak ismini duyurdu. Karl Anderson ismiyle doğan ve sonradan annesinin ikinci eşinin Kors soyadını alan tasarımcı, model olan annesi tarafından 'kendi ismini seçerek değiştirme' özgürlüğü tanınmış biri. O da Michael David Kors olarak hayatına devam etmiş.
Model olan annesinin de etkisiyle olacak ki kıyafetlere oldum olası ilgi duyan Kors'un çocukluğu evlerinin bodrum katında, kendi tasarladığı elbiseleri satarak geçer. 1977 yılında üniversite eğitimi almak üzere New York'taki Fashion Institute of Technology'de moda tasarımına kaydolur; ancak dokuz ay sonra okulu bırakır. New York'un lüks ürünler satan departmanlı mağazası Bergdorf Goodman'ın tam karşısındaki Lothar's mağazasında işe başlar. Önce satış danışmanlığı, ardından tasarımcı ve görsel mağaza müdürü olarak görev alan Kors, yaptığı vitrinler ve değişikliklerle komşu Bergdof Goodman'ın moda direktörünün dikkatini çeker. Direktör, Lothar's için hazırladığı koleksiyonlarını, Bergdorf satın alma sorumlularına göstermesini ister. 12 yıl boyunca bu prestijli mağazada kendi ismiyle koleksiyonlarını moda sever kadınlarla buluşturan Kors, işlere bir süre ara verir ve hem kendi koleksiyonlarıyla yeniden dönüş yaparken, Céline'de kadın koleksiyonlarının başına geçer. Markayı farklı bir konuma taşıdıktan sonra kendi markasına odaklanmak için 2003 yılında markadan ayrılır.
İşte esas büyüme bundan sonra olur. Dünyanın birçok noktasında satış kanallarında ürünlerini satmaya başlayan Kors, Michelle Obama'dan Jennifer Lopez'e kadar birçok ünlü ismi giydirir ve mağazalar açar. Lüks algısını daha ulaşılabilir fiyatlara sunarak sektördeki boşluğu dolduran, iletişim çalışmalarıyla arzu nesnesi haline getirdiği aksesuarlarını dünyanın dört bir yanında tüketicilerle buluşturan Kors, o denli büyür ki geçtiğimiz yıl İngiliz aksesuar markası Jimmy Choo'yu portföyüne katar. Geçtiğimiz haftalardaysa İtalyan devi Versace'yi satın aldığı haberi sektöre bomba gibi düştü. 2,12 milyar dolara satın aldığı Versace ile üç marka bir holding bünyesine girmiş oldu ve herkesin merak ettiği soru cevabını buldu: Donatella Versace markanın tasarımlarının başında kalacak mı? Cevap "Evet". Bu satın alımla, Michael Kors'un agresif pazarlama ve satış stratejilerini Versace'ye de uygulayıp uygulamayacağını göreceğiz. Beklentim, zaten marka geçmişindeki drama (Gianni Versace'nin suikasti), Donatella Versace'nin magazin ve moda basınındaki değerinin, Michael Kors'un 'erişilebilirlik' yönündeki satış kanalı ve ürün gamı konusundaki yayılmacı politikasının birleşeceği yönünde. Velhasıl, zaten sık sık duyduğumuz Versace'yi yakında daha çok göreceğiz.
MICHAEL KORS 2018-2019 SONBAHAR-KIŞ ERKEK KOLEKSİYONU
Tasarımcının "Kendi kişisel tarzınıza bir aşk mektubu." olarak tanımladığı yeni koleksiyon, eklektik tarzıyla dikkat çekiyor. Sokak giyiminden alışık olduğumuz üst üste giyme, farklı tarzları aynı potada eritme eğilimi, tüm koleksiyonda öne çıkıyor. Markanın tutkunlarının değişimini, takipçi kitlelerin gençleşmesini esas alan Kors, yeni neslin 'kendini iyi hissetme' üzerine kurulu dünyasını podyuma taşıdı. Bolca ekose ve üniversiteli üniforma giyiminden referansların yer aldığı erkek görünümlerinin altında özgün olma ve farklı tarzları karıştırma fikri yatıyor.