Bavul üretmek

Gezginler yüzyıldan fazladır Rimowa'yı tercih ediyor. Şimdi de markanın yeni CEO’su Alexandre Arnault, ufkunu genişletmek istiyor.

Giriş Tarihi: 18.06.2019 16:43

YAZI JON ROTH
DERLEME ÖZGE DİNÇ
FOTOĞRAFLAR TUUKKA KOSKI

"İnsanlar seyahat ederken en değerli eşyalarını yanında taşır: Giysileri, mücevherleri, hediyeleri… Bu sebeple yanlarında götürecekleri valize güvenmek; valizin içindekileri koruyacağını ve asla kırılmayacağını bilmek isterler."

Bu sözleri söyleyen, Rimowa'nın 25 yaşındaki CEO'su Alexandre Arnault. Rimowa'nın bavullarını kullanmadıysanız bile markayı mutlaka biliyorsunuzdur. Bu bavullar, kutu gibi, dalgalı, fırçalanmış alüminyum görüntüsüyle dünyanın dört bir yanındaki bagaj tesliminde bir çırpıda tanınabilir; tasarımı, mühendisliğe pratik Alman bakışını yansıtır. Birçok çanta ya iyi görünür ya da kullanışlıdır, oysa Rimowa daha fazlasını sunar: Hem elverişli hem de tasarım işidir.

Arnault'nun yaşı, bir bavul imparatorluğundansa teknoloji girişimi yapmaya daha uygun gibi görünse de o, bir imparatorluğu devralacak türden bir eğitim aldı. Alexandre Arnault, LVMH Group'un yöneticisi Bernard Arnault'nun oğlu. İçinde Dom Pérignon, Berluti, Dior gibi devlerin bulunduğu lüks imparatorluğunda genç Alexandre'a düşen, bir markanın mirasını devralarak babasının oğlu olduğunu göstermek oldu.

Alexandre Arnault, LVMH'nin 716 milyon dolarlık gelirinden söz ederken "Rimowa hızla genişleyen bir sektörün içinde çok iyi konumlandırılmış bir oyuncu olarak yer alıyor. Seyahat sektörü son 20 yılda 3,8 milyar yolcudan 7,2 milyar yolculuk bir potansiyele erişti," diyor.

Arnault, babasının markasını devralan yeniyetme bir genç değil, Z Kuşağı'nın bilgi ve sezgi sahibi mensuplarından biri. O, tecrübenin öneminin farkında. Sonraki yıllar için planının ne olduğunu sorduğumda, "Bütün gücümle bir bavulu tutacağım,
iyi görünmesini sağlayacağım ve onu hiç bırakmayacağım." diye cevap veriyor.

Ancak kabul etmeliyiz ki, işe zor bir yerden başlıyor. Ne de olsa Rimowa, yüz yıldan fazladır var olan bir marka. Şirket, 1898'de, asıl işi ultra hafif ahşap bavullar satmak olan, ticaret dehası Paul Morszeck tarafından kuruldu. Yıllar sonra şirketi oğlu Richard devraldı. 1930'larda çıkan bir yangınla ailenin Almanya- Cologne'daki fabrikaları yandı. Binlerce ahşap bavul küle döndü, ancak Richard, bu harabenin içinde metal parçaları bulmayı başardı. Keresteler yanmıştı, ama fabrikanın alüminyum stoğu duruyordu. Böylece Richard dikkatini pratikçe, yanmayacak bir valiz üretmeye verdi. Yeni valizlerini bu materyalden üretti: Artık daha güçlü, hafif ve sağlamlardı.

Bu iyi fikirden sonra şirketin isminin de değişmesi gerekti: Rimowa, Richard Morszeck Warenzeichen'in ilk iki harflerinden oluştu.

Rimowa 1950'lerde teknolojisini geliştirmeye devam etti ve alametifarikası olan çizgili, sağlam ve Junkers F13 uçaklarından ilham alan bavulları üretmeye başladı. 1976'da Tropicana serisiyle su geçirmez bavullar üretti; bu bavullar, ısıya, paslanmaya, suya ve soğuğa dayanıklıydı. Bu seri, film, TV programı ve fotoğraf ekiplerine, eşyalarını zorlu şartlardan korumak konusunda ilaç gibi gelmişti. Tabii bir anda dergi çekimlerde de kullanılmaya başlandı.

Geçen yıl LVMH, bu markanın yeni bir kana ihtiyacı olduğunu fark etti. Hem fabrikaları hem ürünleri hem de gelirleri itibarıyla yenilenmesi gerekiyordu. Sonunda markanın başına Télécom ParisTech ve École Polytechnique'te okumuş, halihazırda babasının şirketinde dijital strateji-yatırım alanlarında çalışan ve Almancayı akıcı konuşan Alexandre Arnault'u getirmeye karar verdi. Alexandre Arnault, kısa zamanda markanın Cologne'daki genel merkezine taşındı ve hızlıca çalışmaya başladı. "Üretim operasyonları sürecinde detaylara verilen önemi görmek benim için büyük bir sürpriz oldu." diye anlatıyor Arnault. "Çalışanların her bavul için ne kadar uğraştığını görünce çok duygulandım ve gururlandım."

Markanın üretim şefi Hector Muelas ise üretim hakkında daha detaylı bilgiler veriyor: "Bu sadece mühendislik değil, Alman mühendisliği. Çalışanlar her aşamada bunun bilincindedir. Hassas, teknik ve odaklanmış şekilde çalışırlar. Her aşama bellidir: Bir bavulun üretimi 117 dakika sürer, 205 parçadan, 90 farklı aşamadan oluşur." Bu bakışı biraz da Rimowa'nın dönüm noktası sayılacak özel yıllarına borçluyuz. Geçen ekimde marka, alüminyum valizlerin 80. yılını bir sergiyle kutladı. Bu sergide, en ünlü Rimowa kullanıcılarının bavulları sergilendi. Bu isimler arasında Karl Lagerfeld, Virgil Abloh ve David Fincher da vardı.

Aralık ayında marka Los Angeles'ta bir pop-up mağaza açtı. Arnault'ya Pharrell ve Alessandra Ambrosio eşlik etti. Ve marka 120 yaşına girerken Arnault, dünyada birçok noktada mağaza açmaya, ürünleri yeniden tasarlamaya ve heyecan verici işbirlikleri yapmaya hazırlanıyor. Bir diğer LVMH markası Fendi'yle işbirliği yapıldı bile. Fakat başarıya ulaşmak o kadar da kolay değil. Çünkü Rimowa'nın artık güçlü rakipleri var: Raden ve Away gibi yeni markalar, kullanıcıya minimal tasarım yanında, USB şarjı ve lokasyon sensörü gibi teknoloji dostu çözümler de sunuyorlar. Rimowa da iki yıl önce dijitalleşme konusundaki atılımını E-Tag (e-etiket) ile yapmıştı. Bu uygulama, e-mürekkep paneli sayesinde kullanıcısına bavulunu kontrol etme ve takip etme imkânı sunuyordu.

Muelas ise Rimowa'nın yeni rakiplerinin daha uzun bir yolları olduğu görüşünde: "Daha onlar müşterilerine bavullarının sağlam olduğunu anlatacaklar…" diyor. "Müşteriler de bu süreçte tasarım objesi ya da hayat boyu kullanılacak bir ürün arasında seçim yapacak." Arnault, seçimini uzun ömürlü üründen yana yapıyor; bunda da güvencesi, tarihi markanın endüstriyel uzmanlığı ve ürünlerinin sağlamlığı. Rimowa bavullarının zamanla farklılaştığını hatırlatıyor, Arnault: "Üzerindeki etiketler, vuruklar ve çizikler, bavulunuzun da dünyayı sizinle beraber gezdiğini gösterir."

Bunlar, bir mezuniyet töreninde duyulacak türden duygusal sıfatlar değil, gerçeğin ta kendisi: Geleneğe bağlılık, güvenilir olmak ve orijinallik, markanın doğasında var. Arnault da Rimowa'nın geleceğini şekillendirirken en çok onlara bağlı kalacak.

BİZE ULAŞIN