Bir Erkek Doğuyor
Gardıropların cinsiyetinden bahsetmenin gittikçe önemini yitirdiği şu günlerde, 2019 İlkbahar-Yaz sezonunda erkekler için tasarlanmaya başlayan ve maskülen duruşunu koruyan markaların artışına şahitlik ediyoruz.
- Stil-Moda
- Salı 13:28 | 25 Haziran 2019
Yazı Güneş Uysalefe
Erkek gardırobu göç almaya devam ediyor; yani bir kadın markası olarak doğup yaratıcı evrenine erkekleri de dahil eden tasarımcıların sayısı gittikçe artıyor. Givenchy, Balmain, Saint Laurent; günümüz erkeğinin görünümüne şekil veren bu gibi isimler, zamanında haute couture modaevi olarak kurulmuş, yıllar içinde erkek giyime de kaymış tarihi örneklerden. İlginçtir, erkek kıyafetlerinden ilhamla kadını modernize eden Chanel, merhum kreatif direktörü Karl Lagerfeld'in birkaç sembolik silueti dışında, henüz bu kulvara kaymış değil. Oysaki tayyör ceketini ustalıkla yapabilen bir efsane, kolaylıkla bir erkek blazer'ı da dikebilir.
Yoksa o kadar kolay değil mi? "Çünkü Chanel çok kadın 'kokuyor'!" cevabına kaçmamalı, ne de olsa erkekler yıllardır markanın Egoiste ve Allure gibi parfümlerini kullanıp duruyor, saatlerini de takıyor. İşin aslı, lüks bir algı oyunu ve doğru zamanlamayı gerektiriyor. Christian Dior'a bakın; II. Dünya Savaşı sonrası dönemde ultra-romantik balo elbiseleri hazırlayan ustanın markası, 1980'lerden bu yana erkek koleksiyonları da sunuyor. Tabii, bu başarısını borçlu olduğu kişi, 2000 yılında Dior Homme'un başına geçerek sadece modaevine değil tüm erkek giyim kültürüne format atan Hedi Slimane. Ve şimdi kendisi tekrar iş başında; Slimane, kreatif direktörü olduğu Celine için ilk erkek koleksiyonunu hazırladı ve 2019 İlkbahar-Yaz sezonunda erkeklerin aklını çelmeye çalışan kadın markalarına katıldı.
Hedi Slimane imzalı ilk Celine erkek giyim kampanya görsellerinden
Bugün İstanbul sokak modasında dahi skinny jean bir erkek için herhangi bir pantolonsa eğer, işte, gelenekseli altüst eden bu algının arkasındaki isim olur Slimane. Dior ve ardından Saint Laurent markalarında elde ettiği başarıyı Celine'de de yakalaması beklenen tasarımcı, daha ilk koleksiyonuyla eleştiri yağmuru altında. Reklam kampanyalarından renk skalasına, kullandığı motiflerden kesim ve malzemelere, bundan birkaç yıl önce Saint Laurent'da yaptığı işlere benzetilen Celine erkeği, en sadık hayranlarına bile ilk bakışta bir "deja vu" yaşatıyor. Ama durun ve bir daha bakın; çünkü artık pantolonlar skinny değil; yüksek belli ve plili, uçuş uçuş eşarplardan eser yok, yerine ince ciddi kravatlar takılı; yırtık diz, kenar ve köşeler ortadan kalkmış, yalın çizgiler akıyor...
Slimane'ı yargılayanlar, onun her mevsim değişen bir trend canavarı değil, kendi müzik evreni ve estetik algısı belirgin bir tasarımcı olduğunu hatırlamalı. Ancak elbette ne kadar başarılı olduğunu mağaza satışları gösterecek. Bu gerçeği kavrayan birileri daha var; markaları The Row ile önüne geçilemez bir ivme yakalayan Mary-Kate ve Ashley Olsen kardeşler. Yaratıcı ikili, belli başlı satış noktalarında deneme amaçlı birkaç erkek kıyafeti satarak ve müşterinin nabzını ölçerek 2019 İlkbahar-Yaz'ına hazırlanmışlar. İsimlerini aldıkları Savile Row'a ithafen, takım elbise çevresinde bir koleksiyon tasarlamış ve 1990'lar New York stilinin minimal duruşundan ilham almışlar. Genç markanın duruşuna aşina olanlara bu, tanıdık gelmiş olabilir; zaten bir tasarımcının erkek ve kadın için tasarladıkları, âdeta yan yana gelecek uyumlu bir çift gibi senkronize olmalı ki imajda bütünlük sağlansın. Bir elmanın iki yarısı benzerliği zaten tekstil sektörünü esir almış durumda.
Isabel Marant ve erkek için tasarladığı 2019 İlkbahar-Yaz siluetleri
Konu erkeklerin feminenleşmesi veya kadınların maçolaşması gibi basmakalıp yargılardan çok, iki cinsiyetin eşitliği, ihtiyaç ve zevklerinin denkleşmesiyle alakalı. Craig Green, Charles Jeffrey ve Palomo Spain gibi avangard tasarımcılar, daha kavramsal ve teatral koleksiyonlar hazırlayarak işin entelektüel ve sosyopolitik yanını ele alıyor, bir üçgenin tepe noktasından aşağı genişlercesine bu niş isimler, sektörün genelini etkiliyor. Sonuç, yıllardır süregelen uniseks giyimin artık kalıcı oluşu.
Uniseksi safi felsefi değerlere yoracak kadar romantik değiliz, çünkü bunun bir de ekonomik boyutu var. Tekstil sektörü atıklarıyla dünyayı kirletmekle suçlanıyor, gittikçe satüre olan lüks kadın markaları doygunluğa yaklaşmış durumda ve henüz fethedilmemiş topraklar var: Erkek gardıropları. İşte, üretimlerini dengeleyen tasarımcıların defilelerinde kadın ve erkek modeller artık daha sık yan yana yürüyor. Bu kervana katılan son isim, Stella McCartney; tasarımcı önce Pitti Uomo'da prömiyerini yaptığı ilk erkek tasarımlarını, Paris Moda Haftası'ndaki 2019 İlkbahar-Yaz kadın defilesine de taşıdı. Paul McCartney'nin kızı olarak müzik ve 1960'lardan etkilenmemesi kaçınılmazdı; yarattığı erkek görünümü rahat, çağdaş ve kadın siluetlerinin yanına yakışır tavırdaydı. İlk erkek tasarımları için aynı takdim formatını tercih eden Isabel Marant da, aynı bohem Parizyen görünümünü erkeğe uyarlamış, defilede ise denim ve deri kumaştan tulumlar içindeki modelleriyle daha iddialı bir tutum sergilemişti.
Celine - Louis Vuitton
2019 İlkbahar-Yaz, erkek modası için önemli bir dönemeçti, büyük isimlerde başka ilkler de vardı; Dior'da Kim Jones ile şiirsel androjenliği ve Louis Vuitton'da Virgil Abloh ile de ikonoklast sokak giyimini kutladık. Her ikisi de LVMH'a bağlı olan bu markaların yeni erkek giyim kreatif direktörleri, ilk tasarımlarıyla büyük alkış alırken, lüks ürün grubunun farklı ödüllere layık gördüğü başka biri daha bu sahneye ilk adımını attı: Jacquemus. Tasarımcı Riviera tarzını modernize ettiği kadın giyim koleksiyonlarıyla kısa sürede elde ettiği başarıdan sonra, bu yaz için memleketi Marsilya'nın bir plajında düzenlediği defilede erkek tasarımlarıyla karşımızdaydı. Genç tasarımcı, âdeta Akdeniz'den bir erkek Venüs gibi doğan erkeklerinde, canlı renk skalası ve merserize trikolar sundu ve modanın ihtiyaç duyduğu pozitif anticiddiyeti aşıladı. Kadında yarattığı stile sadık kalarak erkek için neler tasarlanabileceğine dair, bir sonraki sezonlar için, doğru örnek.