Yükseliş dönemi

Art Deco hiçbir zaman I. Dünya Savaşı sonrası patlayan modernist tasarım anlayışı için tatmin edici bir seçenek olmadı. Yine de, kübizm ve fütürizmden ilham alan akım, Cartier'nin lüks tasarımlarından Le Corbusier'nin Uluslararası Üslup'taki yalın mimarisine dek birçok alanı kuşattı.

Ancak maalesef Art Deco'nun kullanım alanı daha çok kübist çaydanlıklardan avangard pantolon askılarına uzanan bayağı ürünler oldu, bunların hepsi de 1939'da çöpe gitti. Tüm bu süreçte Le Corbusier ve Cartier akımın saygınlığının koruyucusu rolündeydi. Buna rağmen, 1960'larda yeniden dirilişinin ardından Art Deco yerini yüzyıl-ortası modernizmine bıraktı.

CARTIER; seyahat boyu parfüm şişesi - ASPREY; tabaka

Şimdilerde ise bu akımın yeniden dönebileceğine işaret eden tasarımlar görüyoruz. Örneğin Cartier, Tank saatin ikonik bir versiyonu olan ve her zaman limitli sayıda üretilen Tank Cintrée'yi geçen yıl yeniledi. Panerai da Radiomir 1940 modelini sınırlı sayıda yeniden ürettiğini açıkladı ki, bu saatte ilk kez Art Deco stilinde kadran kullanılmıştı. Mimar itarafında da iki yeni mekanda Art Deco'nun dekoratif camlarını, metallerini ve kıvrımlarını gördük: Los Angeles'taki Bibo Ergo Sum (en üstte) ve New York'taki Evelyn Hotel'in yenilenen restoranı Benno. Bunlar tek başına Art Deco'nun dönüşüne kanıt sayılmayabilir ama bugünlerde rahat sokak stili taraftarları da dahil herkesin yeni bir zarafet arayışında olduğu kesin. Yani eBay'den, zamanında çöpe gittiğini söylediğimiz Art Deco tasarımlar arayacağımız günler yakındır.