İtalyan İhtişamı

Adı bile Z kuşağı jargonunun bir parçası haline geldiğinde, köklü bir lüks markanın günün ruhunu yakaladığını bilirsiniz. Bazen "Gucci çetesi", bazen sadece "Gucci" (harika anlamında kullanılıyor) diye anılan markanın global araştırma şirketi Luxe Digital'in 2021 araştırmasında neden en popüler lüks marka olarak yerini koruduğuna şaşmamak gerek. Gucci'de her zaman sevilecek çok fazla şey vardı ve şimdi daha da fazlası var.

Alessandro Michele'nin yaratıcı yönetimi altında Gucci, anında fark edilebilen özgün, imza niteliğinde bir imajı pekiştirdi. Tasarımı
koleksiyondan bağımsız şekilde, kendi başına öne çıkaran detaylar bütünü (süslemeler, renk kombinasyonları, güncellenen klasik dokunuşlar) her Gucci ürününü başlı başına bir ikon haline getirdi. Son yıllarda Michele'nin dokunuşu, hazır giyim ve aksesuarlardan Gucci Décor'da ev aksesuarlarına ve mobilyalara kadar uzandı. Ama açıkçası, bu bile yeterli değil.

Modaevi, Gucci Lifestyle ile yavaş yavaş hayatımızın her alanına dahil oluyor. Milano Tasarım Haftası'nda tanıtılan Gucci Lifestyle, kırtasiye
malzemeleri, eğlence ürünleri ve markanın temsil ettiği hayat stiline uygun öğelerden oluşan zengin bir koleksiyon aracılığıyla Gucci yaşam
tarzının bir uzantısını sunuyor.

Michele, koleksiyonun ortaya çıkmasının uzun zaman aldığını söylüyor: "Bu gündelik nesneleri mevcut koleksiyonlara uzun zaman önce dahil edebilirdim, ancak benim için bunlar giyim ve aksesuarlarla ilgili değildi. Dolayısıyla, çok değerli bulduğum, tüm tasarımların temelini oluşturan merak duygusunu günlük yaşama aktarmak için bu ürünleri yerleştirebileceğim farklı ve ilginç bir alan yaratmak istedim."

Milano Tasarım Haftası sırasında Gucci Lifestyle'ı tanıtmak için şehirde geçici bir mağaza açıldı. Gucci Cartoleria (kırtasiye dükkanı anlamına gelen İtalyanca bir kelime) bir "Harry Potter" filminde görülenden farklı değildi. Michele'nin ilginç objelerin bir araya geldiği bir cabinet de curiosité olarak kurguladığı Gucci Cartoleria; tavana asılı Gucci Lifestyle defterleri, iskambil kağıtlarından yapılmış kule ve egzotik yelpazelerin sergilendiği vitrinler, retro renkler ve modaevinin popüler desenlerine bürünmüş tasarımlarla dekore edilmişti. Tüm bunlar elbette geniş Gucci Lifestyle koleksiyonunun birer parçasıydı. Görsel açısından maksimalist olmayan neredeyse hiçbir şey yoktu. Malum, Gucci'de hiçbir şey gelişigüzel bir araya gelmez. Gucci
Lifestyle, modaevinin moda ürünleri kadar titizlikle tasarlanmış, her şeyi kapsayan bir dizi kırtasiye ürününü buluşturuyor. Örneğin defterlerin sayfa kenarları, her ciltle uyumlu renklerde yapılmış. Kırtasiye malzemelerini kusursuz bir şekilde eşleştirmeyi tercih edenler için, bir defter ve her biri 20 adet zarf ve teşekkür kartlarından oluşan Gucci baskılı ve motifli kırtasiye setleri farklı renkleriyle mevcut.

Koleksiyonda fermuarlı kalem kutuları, GG Supreme rulo çanta içinde düzenlenmiş Caran d'Ache suda çözünür renkli kalemler ve el yapımı
cam kubbeli kağıt ağırlıkları da var. Diğer yandan, her güzel kırtasiye dükkanında olduğu gibi burada da en büyük önem kalemlere verilmiş.
Gucci, Altın Oran'ı temel alan bir kapak-gövde oranına sahip, paladyum veya altınla kaplanmış kalemler üretmiş. Kalitesini henüz deneyimlemesek de, yalnızca bir kalem tasarımının olması, Gucci'nin tasarımı mükemmelleştirmeye verdiği önem hakkında çok şey anlatıyor.

Yalnızca kırtasiye malzemeleriyle bir yaşam tarzı koleksiyonu olmazdı elbette. O yüzden Michele, her biri kendi kutusunda yer alan oyun kartları ve biyo-bazlı reçine zar setleri gibi eski tarz eğlence gereçlerini de koleksiyona katmış. Bu hediyeler, bir tavla veya poker seti içeren evrak çantalarıyla geliyor.

Seyahat için de Gucci Lifestyle'ın taşınabilir ürünleri, vazgeçilmez seyahat arkadaşları olacak biçimde tasarlanmış. Ahşap yelpazeler, uyku
maskesi ve yastık takımları, ipek saten terlikler ve uniseks pijamaların yanı sıra baskılı giysi çantaları da renkli koleksiyonu tamamlıyor. Evet. Bu kadarı fazla. Hatta bazıları çok fazla diyebilir. Ancak her Michele for Gucci koleksiyonunda olan şey de bu: Tasarımlar ne kadar çeşitli olursa olsun, asla "fazla" görünmüyor. Birlikte mükemmel bir görsel bütünlük yaratıyorlar ve ayrıyken de özgün bir kimlik ve kusursuz bir işçilik sergiliyorlar.

Yani, "Gucci çok mu fazla oldu?" sorusunun cevabı: Aksine, daha yapacağı çok şey var.