İyi Giyinmeyi de Ondan Öğrendik: Mustafa Kemal Atatürk
“Tüm zamanların en iyi giyinen liderleri” listesinde adı ilk sırada. İşte, 8 adımda Mustafa Kemal Atatürk’ün giyim tarzı.
Esquire editörleri, cumhuriyetimizin 100. yılı için hazırladı
1. "Redingot gibi, bonjour gibi, smokin gibi, frak gibi, işte şapkamız!"
Atatürk, politik dönüşümle birlikte sosyal dönüşümü de önemsiyordu. Uygar olmaya giden bir yolda, çağdaş bir giyim stilini benimseyerek topluma örnek oldu.
25 Ağustos 1925'te TBMM'de çağdaşlaşmanın bir adımı olarak "Şapka Kanunu" kabul edildi. Kastamonu'da "Bu serpuşun adına şapka derler." diyerek Türk halkına şapkayı tanıtan Atatürk, "Redingot gibi, bonjur, smokin gibi, işte şapkanız!" sözleriyle kendinin de severek taşıdığı şapkayı Türk modasına kazandırdı. Atatürk günlük giysileriyle fötr, melon ve kasket; spor takımlarıyla kasket, yazlık giysilerle silindir şapka, frakla klark şapka tercih ederdi.
2. Zevkini tasarımla buluşturdu
Centilmen stilini klas bir tavırla taşıyan Atatürk'ün gardırobunda kendi imzası bulunuyordu. Mustafa Kemal Atatürk, bazı kıyafetlerini kendi tasarlayıp Jan Plüris, Petro Martino gibi terzilerine sunduğu gibi modanın tarihi ile de yakından ilgiliydi. Terziler anılarında Atatürk'ün modayı takip ettiğini ancak kendisine yakışmayan şeyleri asla giymediğini ve yerli kumaş tercih ettiğini belirtmişlerdi.
3. Terziliğe önem verirdi
Her işin başının eğitim olduğunu savunan Atatürk, farklı alanlarda özel eğitim almaları için gençleri yurtdışına gönderirdi. Terzi Levon Kordonciyan da bu isimlerden biriydi. Atatürk tarafından terzilik eğitimi alması için Paris'e gönderilen Kordonciyan'ın Atatürk'ün smokin ve takım elbiselerinde imzası bulunuyor.
4. Her koşulda şıktı
Atatürk'ün kıyafetlerini zamanı ve mekânı göz önünde bulundurarak tercih ettiği ve gardırobunda çeşitliliğe önem verdiği biliniyor. Ayrıca kıyafetlerin iletişimde önemli bir araç olduğunu düşünen Atatürk, frak giymek kişinin ev sahibi olduğunu vurguladığı için devlet insanlarını makamında ağırlarken frak tercih ediyordu.
5. Resmiyette ipek, günlük giyimde keten
Atatürk, gardırobunda keten ve ipek kumaşlarda gömlekleri bulunduruyor; resmi davetlerde ipek gömlekleri, günlük giyimde ise keten gömlekleri tercih ediyordu. Pijama yerine keten entari giydiği, sabahları sabahlık giydiği bilinirdi. Mevsimlik kumaşlar seçer, günlük hayatında giysilerinin kırışmamasına özen gösterirdi. Takımlarında ise keten, gabardin, tüvit kumaşlar tercih etmiştir.
6. Kendi bedenini çok iyi tanırdı
Kendi fiziksel özelliklerini çok iyi tanıyan ve giysilerini buna göre seçen Atatürk, cekette üzerine oturan, pantolonlarda bol kesim tercih ederdi. Görünüşün yanı sıra fonksiyonelliğe de son derece önem verirdi. Terzisinin torunu, bu özelliğini şu cümleyle anlatıyor: "Mesela böbrekleri rahatsız olduğu için sırtını sıcak tutsun diye çizdiği sırtı trikolu, önü kumaş bir yelek çizimi var ki dedem bu yeleği senelerce kendine bile dikti." Atatürk'ün stilindeki renk tercihi ise, ekru ve beyazın tonlarını siyah ve kahverengiyle tamamlamaktı.
7. Aksesuara ilgiliydi
Aksesuarlar Atatürk'ün stilinde önem taşıyordu. Düz veya desenli kravat, cep mendili, yaka iğnesi, kol düğmesi, köstekli saat ve fötr şapka, Atatürk'ün görünümü tamamlayan zarif son dokunuşlardı. Bastonları çok çeşitlilik gösteriyordu. İpek mendil, kaşkol ve ahşap bastonları "G.M.K." veya "K.A." amblemliydi. Giysilerin rengine uygun yün, yazın da pamuklu veya merserize çoraplar tercih ederdi. Atatürk'ün Şıklığı kitabına göre mendillerini her zaman ruh haline göre farklı katlardı: "Eğer neşeli ise cepten taşırarak, üzgün ya da sinirli ise az miktar çıkararak katlamıştır."
42 numara giydiği ayakkabıları ise genç subaylık döneminden itibaren çizme, potin ve iskarpin kalıplarıyla Onufri Karkidilis (Altuns) ve çırağı Tanaş Elefteriadis tarafından yapılmıştır.
8. Kahramanlar pelerin giyer
Atatürk, frak giydiğinde üzerine; taşıması oldukça zor ve iddialı bir parça olan pelerin giymeyi tercih ederdi. Genelde yün ve kaşe tercih ettiği paltolarının eldiven ve şapka gibi tamamlayıcıları uyumluydu, siyah kaşe paltolarının yaka içleri genellikle samur kürk kaplıydı.