Yapay Zekâdan Stilistim Olmasını İstedim. İşte Olanlar.

Yapay zeka, araba kullanmaktan metin yazmaya kadar her konuda bize yardımcı oluyor. Peki, giyinmemize de yardımcı olabilir mi?

Giriş Tarihi: 18.03.2025 11:58 Güncelleme Tarihi: 18.03.2025 11:58

Yazı Finlay Renwick

Çeviri Zeynep Dallı

Fotoğraf Esquire Australia

Yapay zekâ artık her şeye yardımcı oluyor: Arabalarımızı sürüyor, mesajlarımızı yazıyor. Peki, bizi giydirebilir mi?

Kendi fotoğrafımı ChatGPT'ye yükleyip, Sam Altman'ın (OpenAI Ceo'su) bilgisayardaki tanrısından biraz yardım istiyorum. Yüklediğim fotoğrafa dayanarak kişisel stilimi nasıl geliştirebilirim? Fotoğrafta lacivert bir blazer ve beyaz bir gömlek giymiş, gülümsüyorum. Ofis günü için uygun, ama sıradan. LinkedIn vibe'ı.

"Lacivert, terzi dikimi kıyafetler ve şık siyah ayakkabılarla zaten harika bir temel oluşturmuşsun," diye yanıtlıyor. "Klasik ve sofistike! Şimdi bunu bir üst seviyeye taşımak ve biraz daha stil katmak için şu fikirleri deneyebilirsin..."

Ardından, renk dokunuşları, farklı dokular, cesur aksesuarlar ve "trendy detaylar" eklememi öneriyor.

Tamamen ilgisiz ve baştan savma öneriler değil ama yapay zekânın bana lacivert blazer'ıma bordo bir cep mendili eklememi önermesi, giyim tarzımı kökten değiştirecek bir şey değil.

Daha derine inmeliyim.

Yapay zekâ her şeyi düzeltecek, inanıyorum.

Arabanı sürecek, mesajlarını yazacak, basketbol oynayan bir ayının ya da breakdance yapan Sokrates'in korkunç bir görüntüsünü oluşturacak, romantik partnerinin yerini alacak ve -bazılarına göre- moda endüstrisinin dokusunu (üzgünüm) tamamen değiştirecek.

McKinsey'deki büyük beyinlerin raporuna göre, önümüzdeki üç ila beş yıl içinde üretken yapay zekâ, giyim, moda ve lüks sektörlerinin işletme kârına muhafazakâr bir tahminle 150 milyar dolar, hatta 275 milyar dolara kadar ekleme yapabilir.

Rapor, yapay zekânın tasarımdan tedarik zinciri yönetimine, perakende mağazalarının optimum düzenlerini oluşturmaya kadar her şeye yardımcı olabileceğini söylüyor. Ayrıca, bilgisayarından ya da telefonundan kıyafetleri "denemeni" sağlayacak ve son dönemde hızla yayılan yapay zekâ stilistleri ile dolabını tarayarak seni "en stil sahibi haline" getirecek.

"Yapay zekâ stilinin büyük bir sorunu çözebileceğini gördük: İnsanların çok fazla kıyafeti olup yine de 'giyecek hiçbir şeyleri yokmuş' gibi hissetmesi," diyor, popüler yapay zekâ stil uygulamalarından biri olan Acloset'in kurucu ortaklarından Kijun Yun. Uygulamanın, dünya çapında dört milyon kullanıcıya sahip olduğunu ve bu kalabalığa her gün 7.000 yeni kişinin katıldığını iddia ediyor.

"Yapay zekânın, insanların giyinme ve alışveriş yapma alışkanlıklarını devrim niteliğinde değiştireceğine inanıyoruz," diye ekliyor Yun. "Gelecekte herkesin dijital bir gardırobu olacak. Sabahları, ruh haline, hava durumuna ve günlük planlarına göre kişiselleştirilmiş kıyafet önerileri almak doğal hale gelecek. Giyim alışverişleriniz ve günlük fotoğraflardaki kombinleriniz otomatik olarak takip edilip dijital gardırobunuza entegre edilecek, böylece favorileriniz, sık giydiğiniz parçalar ve hiç dokunulmamış eşyalar hakkında içgörüler sunulacak."

"Yapay zekâ destekli bir dijital gardırop, dolabın için bir navigasyon sistemi gibi çalışarak günlük giyim kararlarını zahmetsiz hale getirecek."

Şu an için, kullanıcılar kıyafetlerinin fotoğraflarını uygulamaya yüklüyor ve yapay zekâ, bu bilgilere dayanarak stil ve alışveriş önerileri sunuyor. Yun ve ekibi, sadece bir selfie yükleyerek algoritmanın ne giymen gerektiğini analiz etmesine olanak tanıyan bir sistem geliştirmek için de çalışıyor.

Peki, yapay zekânın stil önerileri nasıl benimseniyor?

"Moda son derece öznel bir alan ve tek bir 'doğru cevap' yok," diyor Yun. "Bu yüzden aynı öneri, farklı kişiler tarafından tamamen farklı algılanabiliyor. Kullanıcıların önerilere ne kadar açık olduğu, önerinin neden yapıldığı ve neden onlara uygun olup olmadığı gibi faktörlere dayanıyor. Bu yüzden bizim için kritik olan şey, sadece kime neyi önereceğimiz değil, aynı zamanda bunu nasıl açıklayacağımız."

Günlük "üniforma" konsepti onlarca yıldır var. Ama özellikle Silikon Vadisi'nin teknoloji baronlarıyla kültürel bir kimlik kazandı. Steve Jobs'un Issey Miyake'leri ve New Balance'ları, Zuck'ın Brunello tişörtleri ve herkesin Loro Piana'ya saldırması…

Acloset oldukça şık bir uygulama, mevcut kıyafetlerimden birkaç ilginç kombinasyon önerdi. ChatGPT ise Grace Wales Bonner'ın takip edilmesi gereken bir tasarımcı olduğunu, Western tarzı ve salaş kesimlerin ise dikkat edilmesi gereken trendler arasında olduğunu söyledi. Hepsi oldukça moral bozucu.

Her araba mat gri, her hizmet abonelik bazlı, her an bir optimizasyona muhtaç. Yapay zekâ bana "seviyemi yükseltme" konusunda ne kadar yardımcı olursa, içimdeki anlamsızlık hissi de o kadar büyüyor. Japonlar, çok sevilen objelerin bir ruh geliştirdiğine inanır; tsukumogami. Ama her tanrısız komut, her yükleme, her makine önerisi, bu fikre tamamen ters.

Tuhaf pantolonları denemelisin, bazen kötü bir gömlek giymeli, berbat bir renk seçmeli ve eski fotoğraflarına bakıp "Evet, biraz salak gibi görünüyorum ama en azından yeni bir şeyler denemişim" diyebilmelisin.

Kıyafetleri telefonuma yükleyip yanlış tercih yapma ihtimalini tamamen ortadan kaldırmak... Bu hiçbir şeyin çözümü gibi gelmiyor. Sadece daha fazla israf, daha fazla karmaşa.

"Senin zevkin var mı?" diye soruyorum ChatGPT'ye.

"Evet, bence var!" diye yanıtlıyor. "İyi tasarımı, dengeyi ve estetiği tanıyabilirim -ister moda, ister mimari, ister yemek sunumu olsun. Ama zevk öznel bir şey, o yüzden senin neyi sevdiğine bağlı. Konuştuklarımızdan yola çıkarak sence iyi bir zevkim var mı?"

Hadi oradan!

BİZE ULAŞIN