Gençlik iksiri: Hyalüronik Asit

Son yıllarda oldukça popülerleşen Hyalüronik Asit, birkaç yaşlanma karşıtı kimyasaldan biri.

Giriş Tarihi: 23.06.2020 15:44 Güncelleme Tarihi: 24.06.2020 15:48

Yüksek sesle söylendiğinde kulağa kötü geliyor. Ama genel kanının aksine her asit kötü değildir. İyi asitler de vardır. Hyalüronik asit bunlar içinde belki de en iyisi. Zaten yetmişlere kadar 'goo' molekülü olarak adlandırılan hyalüronik asit insan vücudunun her yerinde. Kasların birlikte çalışmasına yardımcı olur. Derimize elastikiyet verir, her şeyin gerektiği gibi kenetlendiğinden emin olur. "Çünkü hyalüronik asit, sudaki ağırlığının bin katından fazlasını tutabilen jel benzeri bir moleküldür" diyor BalmLabs'ın baş dermatoloğu Dr. Robin Schaffran. "Ve bu süper güç, onu cilt bakımı işi için mükemmel bir nimet haline getiriyor."

Schaffran "Hyaluronik asit inanılmaz bir nemlendiricidir. Nemi kilitler, cildi dolgunlaştırır ve pürüzsüzleştirir" diyor ve ekliyor "Asidin kendisi su molekülleri ile bağlanır ve uzun süreli nemlendirme sağlar."

Yaşlandıkça vücuttaki hyalüronik asit seviyeleri azalır. Buna bağlı olarak ciltte kırışıklıklar, canlılığını ve nemini kaybetme, eklemlerde ise aşınma ve yıpranma gibi sonuçlar görülür. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucu laboratuvar ortamında üretimi sağlanabilen hyalüronik asit takviyelerinin oldukça başarılı olduğu tespit edildi. 10 yıldır da yaşlanma karşıtı, güçlü bir güzellik ürünü olarak kullanılıyor.

Kuopio, California ve New York Üniversitesi Tıp Merkezi arasında yapılan son çalışmalar Hyalüronik asit molekülün daha yaygın olarak A vitamini olarak bilinen retinoik asit ile iyi bir çalışma ilişkisine sahip olduğunu buldu. Araştırmalar, A vitamininin etkinliğini ve doku hidrasyonunu arttıran şeyin daha fazla hiyalüronik asit olduğunu buldu. Güneş hasarını azalttığı, ciltteki ince çizgileri giderdiği, yüzün elastikiyetini daha uzun süre koruduğu bir gerçek.

BİZE ULAŞIN