Kapitalizmin galaksiyi fethi
Dünya doğal kaynaklarını ve ömrünü yavaş yavaş tüketirken insanlık bir çıkış yolu arıyor. İnsanlığın hayatta kalma mücadelesi özel şirketlerin insafına kaldı, kalacak. Kapitalizm, galaksiyi fethetmeye geliyor!
Giriş Tarihi: 02.04.2019
09:27
Güncelleme Tarihi: 02.04.2019
10:07
Yazı Baran ALIŞKAN
Dünyamız, Samanyolu Galaksisi'nde yer alan küçük mavi bir gezegen olarak sistemin en büyük yıldızı olan Güneş'in çevresinde dönmeye devam ediyor. Güneş ise yörüngesinde dönen 9 gezegeni aydınlatma ve odak noktası olma konusunda hâlâ istikrarlı. Şu an için insan yaşamına en müsait gezegen olan Dünya'da yaşamaya devam eden bizlerin; hayatta kalma m ücadelesi, gezegenin kaynaklarını tüketmek ve günlük rutinler dışında galaktik çerçevede çok önemli bir iş yaptığı söylenemez. Elbette üzerinde yaşamımızı sürdürdüğümüz mavi gezegenin kaynaklarını düşüncesizce tüketirken bir gün bu kaynakların isteklerimize cevapsız kalacağını da kabul ediyoruz. Bu kabulleniş bizi yeni bir yaşam alanı bulmaya itiyor: Her an yeni bir gezegene taşınma ihtimalimiz söz konusu…
İnsan formunun yaşamasına en uygun gezegen Mars'la tanışmamız bu arayış içerisinde gelişti. Fakat Mars'a gitmek hayalimizde canlandığı kadar kolay değil. Dünya kapitalizmin çarklarının işleyişiyle günleri tamamlarken Mars'ta yaşama fikrini kapitalizmi hesaba katmadan düşlemek mantıksız olur. Çünkü şimdilerde küresel patronlar gözünü Mars'a dikti.
Mars, 382.746 km uzaklığımızda kendi halinde süzülürken son yıllarda Dünya'da en çok konuşulan yer olduğunun henüz farkında değil. Çevre felaketleri, nükleer savaş ihtimalleri ve doğal kaynakların yok olmasıyla birlikte insanlıkta gezegeni terk etmek isteği ortaya çıktı. Bu seçenekler arasında özellikle birisi bizim için öne çıkıyor: Doğal kaynakların yok olması.
Yazının tamamı Esquire Türkiye İlkbahar 2019'da!
Dünyamız, Samanyolu Galaksisi'nde yer alan küçük mavi bir gezegen olarak sistemin en büyük yıldızı olan Güneş'in çevresinde dönmeye devam ediyor. Güneş ise yörüngesinde dönen 9 gezegeni aydınlatma ve odak noktası olma konusunda hâlâ istikrarlı. Şu an için insan yaşamına en müsait gezegen olan Dünya'da yaşamaya devam eden bizlerin; hayatta kalma m ücadelesi, gezegenin kaynaklarını tüketmek ve günlük rutinler dışında galaktik çerçevede çok önemli bir iş yaptığı söylenemez. Elbette üzerinde yaşamımızı sürdürdüğümüz mavi gezegenin kaynaklarını düşüncesizce tüketirken bir gün bu kaynakların isteklerimize cevapsız kalacağını da kabul ediyoruz. Bu kabulleniş bizi yeni bir yaşam alanı bulmaya itiyor: Her an yeni bir gezegene taşınma ihtimalimiz söz konusu…
İnsan formunun yaşamasına en uygun gezegen Mars'la tanışmamız bu arayış içerisinde gelişti. Fakat Mars'a gitmek hayalimizde canlandığı kadar kolay değil. Dünya kapitalizmin çarklarının işleyişiyle günleri tamamlarken Mars'ta yaşama fikrini kapitalizmi hesaba katmadan düşlemek mantıksız olur. Çünkü şimdilerde küresel patronlar gözünü Mars'a dikti.
Mars, 382.746 km uzaklığımızda kendi halinde süzülürken son yıllarda Dünya'da en çok konuşulan yer olduğunun henüz farkında değil. Çevre felaketleri, nükleer savaş ihtimalleri ve doğal kaynakların yok olmasıyla birlikte insanlıkta gezegeni terk etmek isteği ortaya çıktı. Bu seçenekler arasında özellikle birisi bizim için öne çıkıyor: Doğal kaynakların yok olması.
Yazının tamamı Esquire Türkiye İlkbahar 2019'da!