Seksenlerde ‘Cadde Çocuğu’ olmak
Batuhan Kıran ilk kitabı Cadde Çocuğu'nda seksenlerde Bağdat Caddesi'ni, cadde gençliğini ve o yıllarda değişimin başladığı Özal türkiyesi'ni film gibi anlatımıyla gözler önüne seriyor.
Yazı Ege Görgün
"12 Eylül sonrası, ailelerin hava karardıktan sonra Cadde'de yürüyüşe çıkma alışkanlığı neredeyse bitmiş, mekân bize kalmıştı. Bir anlamda, darbenin kaosundan yararlanıyorduk da diyebilirim. Bizi kurtaran deterjan reklamına çıkan temiz aile çocuğu görünümümüzdü. Aslında fırlamanın önde gideniydik!"
Cadde Çocuğu romanının ana karakteri, melek yüzlü şeytan Bebo'nun bu sözleri, romana dair ilk ipuçlarını veriyor. O ve arkadaşlarının en büyük zevkidir araba patlatmak… Yani pahalı marka oto teypleri çalıp satmak. Reno 12 marka otombillerle polislerden kaçmaksa heyecanlarına ayrı bir boyut katar.
Araba patlatmak kadar sevdikleri bir başka şeyse müziktir. Bebo gündüzleri arkadaşlarıyla harala gürele geçen yaşamını, geceleri radyo başında müzik programlarıyla rölantiye alır. Hırtlık, itlik gırla giderken günün birinde özgür kız Lidya ile tanışmasıyla hayatı farklı bir hal alacaktır.
Anadolu Yakası'nda yaşayanlar için Cadde sadece bir cadde değil, Bağdat Caddesi'dir. Kadıköy'ün Cadde diye anılan gözde semtleri Bostancı'dan başlar; Şaşkınbakkal, Suadiye, Caddebostan, Göztepe ile devam eder. Sahilden tren yoluna kadar uzanan kesimde devrin kodamanları yaşamaktadır. Onların çocukları da 'iyi aile çocukları' olarak anılır. Ancak seksenlerde 'Cadde çocuğu' olmak, iyi aile çocuğu olmaktan fersah fersah uzaktır.
Babalarından kaçırdıkları otomobillerle caddede turlar, asfaltı ağlatarak yarışıp kapışırlar. Sigara kesmeyince uyuşturucuya meyleder gibi, otomobille kapışmak yetmeyince önce benzinini sonra da teyplerini araklamaya başlarlar. Marka giyinmek yazılmamış kanun gibidir sanki aralarında. Oto teybi patlatmaktan kaldırdıkları parayı giyim kuşama ve yeme içmeye harcayan boş beleş serserilerdir âdeta.
Fırlama zengin çocuklarının, çetelerin, ev partilerinin, otomobil yarışlarının, ruh çağırma seanslarının ve Bağdat Caddesi'nin seksenlere damga vuran efsane karakterlerinin kol gezdiği roman, geçmişe açılan bir tür gizli geçit, bir zaman yolculuğu kıvamında. Yozlaşmanın, çürümüşlüğün hikâyesine eklenen hüzünlü aşk hikâyesiyle bir solukta okunası ve ibret alınası…
Batuhan Kıran'ın film gibi anlatımında uzun yıllar fotomuhabirliği yapmasından gelen güçlü görsel hafızası da etkili oluyor.
PARILTI
Margaret Mazzantini
Doğan Kitap
Okul yıllarından başlayarak cinselliği keşfeden iki erkeğin hikâyesini anlatıyor Parıltı. Romanları filme de uyarlanan Margaret Mazzantini; okurunu aşk, aile, cinsellik ve ebeveynlik hakkındaki düşüncelerini sorgulamaya zorluyor.
PROPAGANDA
Erdinç Yücel
Karakarga Yayınları
Şimdi herkesin tarihin yüz karası, kanlı katil olarak gördüğü Hitler'in diktatörlük yolunda attığı bütün adımlarını teker teker gösteren Propaganda, onun bu adımlarına eşlik eden yöneticileri, uluslararası işbirlikçi liderleri ve iş insanlarını İkinci Dünya Savaşı atmosferini atlamadan anlatıyor.