Bir efsanenin hayatı: Alex de Souza
Yazı: Özge Dinç
Fenerbahçe 100. yılında şampiyon olduğunda ben de stadyumdaydım. Beni maça davet eden kişi, o akşam için şöyle demişti: "Bak, bu gece şampiyon olursak tarihi bir ana tanıklık edeceksin. Bu anları görmeden 'bizden' bir yazı yazamazsın!"
Futbola ilgim yoktu, ama gittim. Daha önceki deneyimlerimden taraftarın ne kadar ateşli olduğunu biliyordum, ama o akşam gibi bir akşamı hiç görmedim. Maç çıkışında vapura gitmek için uzunca bir mesafeyi yürüyerek katederken her adımda bir coşku gösterisi görüyorduk: Otomobillerin içinde sıçrayanlar, yolu kapatanlar, yerlere yazı yazanlar, hatta kendilerini rastgele otomobillerin altına atanlar… Benzinciden kafelere boş tek bir metrekare yoktu. Arkadaşa dönüp "Bir gün bu akşamı anlatan bir yazı yazacağım," dedim.
İşte o akşam ve birçok akşamlar, taraftarın bir dua gibi tekrarladığı, maç zora girdiğinde imdat ettiği bir isimdi, Alex. Biz futbolla ilgisi olmayanların bile çok iyi bildiği; Pelé, Lefter, Hagi gibi birkaç isimden biri… Bir dönem herkesin diline persenk olan "Çok iyi, ama bir Alex değil." cümlesinin öznesi.
Bu kez onunla kitapçıda karşılaştık; Fenerbahçe'den ayrılıp Brezilya'ya döneli yıllar olmuştu. 'Kaptan'ın biyografisi çıkmış; İndigo Kitap'tan çıkan Alex de Souza, kitapçılarda forma numarası '10'a atıfla üst üste konup 10 şekli verilerek sunulmuş, daha ilk ayında 60 bin satmıştı.
Belli ki efsane bitmemişti ve bu efsanenin nasıl başladığını, nasıl büyüdüğünü, buna şahit olmuş birinden dinlemeliydik: "Alex benim kardeşim. Eşiyle birbirimize 'kardeş' diye hitap ederiz. İki çocuğunun doğumuna girdim, her kritik anında yanındaydım. Benim için bir ağabeydi. Birbirimizi korur kollardık. Kafam bozuk olurdu, onlara giderdim. Uçakta yan yana otururduk. Hâlâ görüşüyorum, ömrüm boyunca da görüşeceğim. Bizimkisi menfaate dayalı olmayan, safi yane bir dostluk ilişkisi," diyor Samet Güzel; hani Fenerbahçe'nin meşhur tercümanı Samet. Ve ekliyor: "Alex'in burada olmaması dostluğumuza engel değil. Bir günlüğüne Brezilya'ya gidip gelmişliğim bile vardır."