İkinci Nesil Süper Star - Cody Rhodes

Ne kadar sıklıkta seyahat ediyorsun?

SmackDown’a ilk başladığımda, uluslararası geziler çok fazla değildi. Fakat şu anda çok fazla! Birkaç ayda bir, yeni bir ülkeye gidiyorum. ABD içinde de çok sık seyahat ediyorum. O kadar çok mil biriktirdim ki! Ancak bu kadar seyahat ediyor olmam, yanlış anlaşılmasın. Ülkelere, sadece giriş-çıkış yapabiliyorum desem yeridir. Turisttik anlamda çok fazla gezindiğim söylenemez.

İstanbul için de geçerli mi bu?

Bu, Türkiye’ye ikinci gelişim. Ve bu ikinci gelişimde, İstanbul’u gezme fırsatım oldu. Kapalıçarşı ve Kız Kulesi’ni gördüm. İstanbul, çok etkileyici bir şehir. Benim yaşadığım yerlerde ya da gördüğüm şehirlerde, buradaki tarihi göremiyorsunuz. Yeni ve eski tarih, burada bütünleşmiş ve çok etkileyici.

Başka hangi sporları yapıyorsun?

Daha çok, klasik yöntemleri tercih ediyorum. Saçma buluyorum demeyeyim ama yoga ve pilates gibi meditasyonlar, bana göre değil. Zaten farklı spor dallarıyla uğraşmak yerine, beslenme tarzıma daha çok ağırlık veriyorum. Çünkü artık, eskisi gibi, öyle aşırı kilolu dövüşçüler yok. Her zaman, bakımlı ve fit görünmek zorundayız. Dolayısıyla, spor salonlarında spor yapmaktan büyük keyif alıyorum.

En büyük avantajın ne sana göre?

En büyük avantajım, genç olmak! Diğer isimlerle kıyaslarsak, beş yıldan beri bu işi yapıyor olsam da, diğer dövüşçülere göre çok gencim. Onlar, artık yaşlanmaya başladı.

Bu işin bir yaş sınırı var mı?

Kesin bir yaş sınırı yok. Bir futbolcu gibi değiliz biz; performansınız varsa ve kendinize bakıyorsanız, 50 yaşına kadar dövüşebilirsiniz. Bu, tamamen kendinize nasıl baktığınızla ilgili bir durum.

Rakiplerin çok mu?

Rakiplerim için sayısal bir veri veremem ama WWE’nin en kötü adamı olarak, herkes rakibim diyebilirim.