Kendi hikayesinin kahramanı

Hikâyesinin kırılma noktasının başrolünde ise bir kadın var. Çağlar henüz çiçeği burnunda bir üniversite öğrencisiyken üniversitede hepimizin başına geldiği üzere tüm vaktini sevgilisiyle geçirmiş. Tiyatroyla ya da sinemayla hepimizinki gibi bir ilişkisi varmış; yalnızca iyi bir izleyiciymiş. Ne olduysa eski sevgilisi onu terk ettiğinde olmuş. Her şey çok güzel giderken ayrılığa anlam verememiş. 20'li yaşlarındaki her genç gibi dünyanın en büyük acısını yaşadığını hissetmiş; agresifleşmiş ve kolay öfkelenmeye başlamış. Kendine zarar verdiğini anladığında ise kafasını dağıtmak için bir şeylere yönelmeye karar vermiş. "Bu ayrılıktan sonra kafamı dağıtmam gerekiyordu. Okul bittiğinde İzmir'e döndüm ve meditasyon yapmaya başladım. 'Şu an dipteyim, bunun daha dibi olmamalı,' diye düşündüm. Ve buradan da ancak kendi kendime çıkabileceğimi anladım. Okul açıldığında tiyatro kulübüne girdim. Hem ayrılığın depresyonu hem de tiyatroya fazla vakit ayırdığım için o sene sınıfta kaldım." Çağlar, o dönem yaşadığı her şeyin 30 yıllık hayatının dönüm noktası olduğunu düşünüyor. Pek çok şeyi eskiden sevgili olduğu kadının yokluğunda öğrenmeye başladığını hissetmiş.

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.