Sade ve Huzurlu: Birce Akalay
Peki, Alev'e hak veriyor mu? Yoksa kız kardeşi mi haklı? Canlandırdığı karakter öyle bir yerde duruyor ki, haklı ile haksızın tam ortasında sanki. O ne düşünüyor?
"Geçen gün de konuştuk. Toplumların sosyokültürel yapısına göre değişen bir cevabı var bunun. Böyle bir hikâye, örneğin Norveç'te farklı şekilde sonuçlanabilir. Biz ataerkil bir toplumuz ve emeğe çok değer veriyoruz. Dolaysıyla seyirci de bu konuda çok gidip gelecektir diye düşünüyorum. Alev, kızını hak ediyor. Ama Damla da hak ediyor. Onu o büyütmüş. Çok zor bir hak ediş hikâyesi bu."
Hikâyenin ne derece çetrefil olduğu bir gerçek. Alev tarafında, bir de tüm yaşananlar göz önüne alınınca, soğukkanlı kalabilme durumu var. Birce bu anlamda nasıl; soğukkanlılık seviyesi ne âlemde?
"Eskiden değildim, ama yaşım ilerilikçe artık daha serinkanlı olmaya başladım. İlk gençlik yıllarımda çok fevriydim. Anlık tepkilerim, üzüntülerim çoktu. Şimdilerde daha durgun ve sakinim. Reaksiyonlarım da öyle. Babamın bir sözü var: 'Bir, çok heveslendiğinde; iki, çok sinirlendiğinde otur, nefes al ve düşün. Üzerine yat olmadı; bir gece daha üstüne yat. Hâlâ hevesliysen veya sinirleysen o zaman yap ne yapıyorsan.' Benim şiar edindiğim sözlerden biridir."
Güzel sözmüş. Başka var mı böyle; hayat düsturu anlamında? "Okyanusta bir su damlası olduğumuz kesin. 'Sophie'nin Dünyasından'da hepimiz birer yıldız tozuyuz diyelim. Ben iddialı cümleler kurmayı sevmiyorum ama hayat kurduruyor insana; hiçbir şey için 'Olmaz, yapmam.' demiyorum artık; çünkü bir gün olabiliyor. Vefa, çok kıymetli benim için. İnce düşünmek de öyle. Bir de dürüstlük, her daim dürüstlük. Her şeye rağmen dürüstlük."
Güven meselesi de önemli. Hayal kırıklıklarının, karşındakine güvenmekle çok ilgisi var… "İnsanlara güvenim yüzde yüzdür benim, hep tamdır. Sonra insanlar davranışlarıyla ya güvenimi o seviyede tutar, perçinler ya da onu sarsar. Ve bir gün o güven gerçekten sarsılırsa, o zaman o her kimse ondan uzak dururum. Bir şekilde hayatta yollar yeniden kesişebiliyor tabii. Küskünlüğüm de çok uzun sürmez. Ama mesafem kesinlikle olur. Kindar değilim. Onun işe yaradığını düşünmüyorum. Bir olaya şüpheyle yaklaşamıyorum. Ben sevmiyorum şüpheyi. Sonra diyorlar ki 'Kör müsün? Ya ne yapayım? Olduysa oldu; hayatta herkes kendi yaptıklarından mesul. İnsanlar için şöyle dua ederim: Ne hissediyorsan başkaları için, başkaları da senin için öyle hissetsin, öyle olsun."
ceket GUCCI, gömlek KAREN MILLEN, pantolon GUCCI, bot GUCCI, yüzük MON REVE, kemer NETWORK