8.Richard Mille RM 07-01 Automatic

Yazı Esquire Editörleri 'Bulunamaz' saatlerde Nautilus'u Rolex Daytona'nın yanına ekleyebiliriz. Çünkü saatçiliğin zirve markasının CEO'su Thierry Stern, markanın ilk çelik spor saati Nautilus 'çok ilgi gördüğü için' 2021'de üretimini durdurmuştu. Bu da saatin inanılmaz popülaritesini bitirmek bir yana dursun, daha da yukarıya taşıdı. Yirminci yüzyılın en büyük saat tasarımcısı Gerald Genta'nın imzasını taşıyan Nautilus 5711'i bulursanız hiç kaçırmayın alın, bulamazsanız markanın 25 yıl sonra çıkardığı ilk yeni koleksiyon Cubitus'a bir göz atın. 'İkon' kelimesinin sık kullanıldığını biliyoruz ama çok az şey bu kelimeyi Royal Oak kadar hak eder. Modelin 50. yılı için yazılan kitabın alt başlığı da tam bu sebeple 'ikonoklasttan ikona'ydı. 1972'de Audemars Piguet'nin ilk çelik spor saati olarak, yine Gerald Genta tarafından tasarlanarak üretilen model, en klasiklerden biri. Entegre bilezikli lüks çelik spor saatlerin atası, binlerce benzeri yapıldı, onların hepsi dahi ilgi gördü. Sekizgen kasası, vidalarıyla her zaman çekici. 70'lerde Nautilus ve Royal Oak'un lüks entegre çelik spor saatleri ortalığı kasıp kavururken aralarına geleceğin klasiği bir model daha eklendi: Vacheron Constantin 222. Jörg Hysek'in tasarımı, markanın 222. yılı için üretilmiş, 1996'da çıkacak bir başka lüks çelik spor saatleri serisi Overseas'e de ilham oldu. Lüks seyahat saati olarak tasarlanan, sonra altın gibi materyallerle, daha komplike modellerle çeşitlenen ve üç dönem sonunda tasarımı bugünkü ikonik haline ulaşan serinin ilk kampanyasında şöyle yazılıydı: 'Overseas. Yüzyılların deneyiminden doğdu. Her hava şartına dayanıklı şekilde tasarlandı. Dünya ayaklarınızın altında.' Saatçiliği yakından takip etmeyenlerin bile bildiği Rolex, 1905'te Hans Wilsdorf tarafından kol saatleri üretmek için kuruldu. Öyle vizyoner bir strateji izledi ve öyle tutarlı, işlevsel saatler üretti ki bugün dünyanın en arzulanan saatlerinin adresi. Rolex'in en klasik modeli Daytona ama bulunamazlığıyla biliniyor. Submariner, Pepsi, Batman GMT modelleri arasında eğer çikolata renkli kadranlı, baget kesim pırlantalı Everose Gold'u tercih ederseniz belirtelim: Day-Date, tarihi ve günü kadranda tam olarak gösteren ilk kol saati modelidir. İki renkli bezellerine Sprite, Pepsi, Starbucks, Batman isimlerini markanın kendisinin değil, takipçilerinin vermesi çok tatlı değil mi? Üstelik 2022'de tanıtılan yeni Sprite, solaklar için üretilerek biz solak editörlerin daha da gönlünü almıştı. Pan Am Airlines işbirliğiyle, iki ayrı zaman dilimini gösteren Rolex GMT saat ilk kez 1955'te üretildi, New York'tan Moskova'ya ilk okyanus aşırı durmadan uçuş için bir araya gelinmişti. 1982'den itibaren GMT-Master II olarak yenilenen model için bir gazetecinin şu sözü çok doğru: 'Belki ilk GMT saati değil, ama GMT saatlerini belirleyen bir model.' 1868 kuruluşlu İsviçreli saat markasının havacılık için ürettiği pilot saatlerinin geçmişi 1930'lara dek uzanıyor. Birçok markanın pilot saati olsa da çok az markanın tarihi havacılıkla IWC kadar özdeşleşmiştir diyebiliriz, hatta savaş yıllarında Alman hava kuvvetleri için saat üreten 5 markadan biri ve aralarında tek İsviçreli markaydı IWC. Biz Pilot's Watch'u seçtiysek de markanın Spitfire'dan, Mart 11'e, Top Gun'a dek pek çok havacılık saati mevcut (pilot olduğu bilinen Küçük Prens yazarının adına üretilmiş saatleri de ekleyelim). Dünya savaşlarının gerçekleştiği, havacılığın zirveye tırmandığı, ilk okyanus aşırı uçuşların yapıldığı dönemde, IWC'nin pilot kokpitlerinde kullanılmak üzere tasarladığı okunaklı, hacimli-iri, 12 yönünde ters üçgen işaretli, fosforlu ve büyük kurma kollu saatleri pilot saatlerinin temelini belirledi. Bugün birçok renk, özellik ve çeşitte olan modellerini bulmak mümkün. 1995'teki 'Golden Eye'dan bu yana James Bond'un kullandığı saat markası olan Omega'dan seçtiğimiz model, Bond'un 25. ve Daniel Craig'in son Bond filmi 'No Time to Die'de taktığı ve bizzat tasarım sürecinde bulunduğu Seamaster Diver modeli. Titanyum saatin retro bir tasarımı olması ve örgü bileziği olmasını Craig'in talep ettiği belirtilmişti. James Bond serisi için neden Seamaster serisinin seçildiğine gelince: Seamaster 300, 1957'de askeri dalgıçlar düşünülerek üretilmiş bir dalış saatiydi; eski bir Kraliyet Deniz Kuvvetleri komutanı olan James Bond'un da denizcilik kariyerine uygun, şık bir saat takması gerektiği için dizinin kostüm tasarımcısı bu modeli seçmişti. Yani James Bond kurgusal bir karakter değil, gerçek biri olsaydı da o yıllarda Omega takacaktı. Geleneksel ve yüzyıllara dayanan İsviçre saatçiliğini çağdaş ve sıra dışı saatleriyle yenileyen bir marka, Richard Mille. 24 yıllık geçmişinde 'bilekteki yarış makinesi' olarak adlandırdığı saatler üreten markanın bu modelini Richard Mille'in karakteristik özelliklerini kapsadığı için seçtik: Dayanıklı TPT karbonfiberle ultra hafif ve sağlam olan saat, seramik, altın ve karbon karışımıyla özel bir görünüme kavuşmuş. İskelet kadran, tonoz kasa ve bezeldeki vidalar yanında kendisine özel bilezik yapısı da Richard Mille imzaları arasında. Bir kez daha 'ikonik' kelimesini kullanacağız. Çünkü bu dikdörtgen kasa saat, 1917'den bu yana eskimeden, her yeni kuşaktan kadın ve erkeği kendisine hayran etmeye devam ediyor. Anlatılana göre ismini 1. Dünya Savaşı sırasında Renault FT-17 tanklarından alan model, Chinoise, Asymétrique, Française, Normale, Cintrée, Américaine gibi versiyonlarla genişlemeye devam etti. Bu başlık altında sözünü ettiğimiz Américaine da 1989 yılında tanıtıldı. O zamanki 'hacimli' saat furyasının bir parçası olarak daha geniş, kalın ve kıvrımlı bir saat olarak düşünülen Américaine, Cintrée'nin devamı niteliğindeydi. İsminin neden Américaine olduğunu markanın imaj, stil ve miras direktörü Pierre Rainero şöyle açıklıyor: 'Her şeyin Amerikan versiyonu daha büyüktür bilirsiniz. Bir de 1. Dünya Savaşı sırasında Amerikan General John J. Pershing'in bir Cartier Tank taktığını unutmayalım.' Sekizgen kasanın şahane bir fikir olduğunun bir kanıtı daha. Bulgari'nin kreatif direktörü Fabrizio Buonamassa Stigliani, anlattığına göre Gerald Genta'nın şahane bir şekilde uyguladığı sekizgen kasayı örnek alarak, kâğıt ve kalemle çizdiği eskizin bir prototip olduğu minimal ve modern Octo Finissimo'yu ortaya çıkarmıştı. Octo Finissimo, dünyanın en ince tourbillon, en ince otomatik kurmalı dakika tekrarlayıcı, en ince kronograf GMT gibi birçok modeliyle rekor elde etti ve sekizinci rekorunu o zamanki dünyanın en ince saatini 1,80 mm inceliğinde üreterek yine kırdı. Artık bu rekorun sahibi değilse de iddiasına devam edecek. Artık 10. yılını kutlayan seri, özellikle daimi takvimli modelleri, Tadao Ando vs gibi serileriyle günümüzün en 'tasarımcı' şık saatlerini içeriyor.