Hayal tacirleri
Kripto para birimlerine olan müthiş ilgi rakamlara yansıdı. Getirilerden işlem hacimlerine yaşanan büyümenin devasa olması devlet otoritelerini bu alana müdahale etmeye zorluyor. Aracıların yüksek komisyon ücretleri ise herkesin şikayeti olmaya devam ediyor.
Yazı: Adil UÇAR
Kripto para birimlerine (ki para birimi demek ne kadar doğru tartışılır) ilgi o kadar yüksek ki rakamlar artık dudak uçuklatacak hale gelmiş durumda. Bitcoin'in fiyatı geçen ay ortasında 18.300 dolara çıktı ve yıllık değer kazancı %1.828 oldu. Bu absürt yükseliş oranı şaka değil. Zira yılbaşında 15,2 milyar olan toplam değer % 1.909 artarak 306 milyar dolara çıkarken günlük işlem hacmi de 220 milyon dolardan %7.602 artışla 16,6 milyar doları gördü.
Fiyat hareketleri o kadar oynak ki günlük 300 dolarlık düşüş ya da yükselişler artık -her ne kadar yatırımcılarına saç baş yoldursa da- kanıksanmış durumda. Coinmarketcap. com'un verilerine göre bugün Bitcoin haricinde 1.368 altcoin bulunuyor. Kripto paraların toplam pazar değeri ise 616 milyar dolara ulaştı.
Açıkçası Bitcoin ve türevleri olan altcoinler; kafadan çatlak olan, ne zaman ne yapacağı bilinmeyen ancak gün sonunda müthiş bir icat ortaya koyan 'çılgın profesör' muamelesi görüyor. Benim aklıma 'Geleceğe Dönüş' serisindeki Doktor Emmet Brown geliyor ister istemez... Tabii rakamlar çığırından çıkıp da artan ilgiyi teyit edince artık Bitcoin- altcoin'ler ile ilgili açıklamalar günlük olarak ekrana düşmeye başladı. Bir yanda çılgın artışlarla parasını üçe beşe katlayanları görürken diğer tarafta yeni çıkan altcoinler ile ilgili gelişmeler gündemi meşgul ediyor. Ve belki de en önemlisi 'devlet'in gerek denetleyici kurumlarıyla gerek merkez bankaları gerekse vergi yasalarıyla artık kripto para ticaretine el atmaya hazırlanması yatırımcıları tedirgin ediyor. Ve kripto para ticareti tabana yayıldıkça borsalardan, cüzdan hizmetlerinden, alınan komisyonların fahiş fiyatlarından yakınanların sayısı da artıyor. Her yükseliş ya da düşüş sırasında ekranda gördüğü değerden elindeki kripto parayı alıp/satamayanların serzenişleri çoğalıyor.
Açıkçası kripto paraların fiyat hareketlerini mantıklı bir analizini yapmak mümkün değil. Diğer bütün nedenleri bir kenara bırakırsak sadece bu bile benim kripto paralara karşı şüpheci yaklaşmama yetiyor. Mesela finansal araçların trendlerini direkt etkileyen ve temel bir gösterge olan faiz oranları ile Bitcoin arasındaki ilişki henüz başlamış değil. Bu nedenle Dr. Brown şimdilik bana sadece ekranda güzel görünüyor. Elbette bu şüpheci yaklaşım 'fırsatçı' yatırımcıları durdurmaya yetmez. Ve "Sakın kripto paralara yatırım yapmayın." gibi bir tavsiye vermek haddime değil. Ancak kripto paralardaki fiyat artışlarının sadece spekülasyon olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Evet, 100 dolar almak bir spekülasyondur, doların önümüzdeki dönemde değerinin artacağı beklentisi satın alınır.
Ancak doların arkasında ABD, TL'nin arkasında ise Türkiye Cumhuriyeti var. Kripto paralar ise sadece alıcı ve satıcılardan oluşan bir pazar. Alınıp satılan bir hizmet de yok. Sınırlı ve belki de göstermelik birkaç hizmet açıkçası bana güven vermiyor. Hafta sonu gezerken kripto para verip döner yiyebiliyorsam ona yatırım yaparım. Böyle bir gerçeklik henüz yok. Zaten bu nedenle geçen ay kripto para çılgınlığının tarihin ilk balonu olduğu varsayılan Hollanda'daki Lale Balonu ile benzetenler çıktı. 1637'de lale fiyatı bir zanaatkarın 10 yıllık kazancına eşitlenmiş ve arkasından gelişen süreçte balon patlamıştı. Açıkçası kripto paraların arkasında bir 'lale' bile yok.
Bu yüzden şu anda yaşananları 2000'de ABD'de patlayan dot.com balonuna benzetiyorum. Detaylar internette bol bol var, özetle 1990'lı yıllarda bugünkü internet hizmetlerinin hayalini satan yüzlerce şirket Nasdaq borsasında halka açılmış, milyarlarca dolar bu şirketlere akmıştı. 400'ü bulan şirket ve toplam 1,3 trilyon dolarlık yatırım bir anda patladı ve buhar oldu. Hayal tacirleri zengin, yatırımcılar ise bitap oldu. Elbette dot.com balonu dönemine göre teknolojinin gelişme hızının müthiş derecede arttığını söyleyebiliriz.
Mobil teknolojiler, kolaylık ve ulaşılabilirlik küreselleşmeyi cebimize soktu. Blok zinciri teknolojisi birçok alanda değişiklik, kolaylık ve yenilik getirecek. Ancak "Kripto paralar, gelecektir." gibi iddialı bir söylem getirmek için bence biraz erken. Bu köhne düşünceler teknolojiye, yeniliğe karşı gibi görünse de biraz temkinli olmakta fayda olacağını düşünüyorum. Kolay para kazanmak elbette mümkün ancak kolay para kaybetmenin de mümkün olduğu unutulmamalı. Yakında devletler kripto paralara vergi getirecek ve düzenlemelere tabi tutacak. Bu gerçekleşip regüle bir piyasa oluştuğunda zaten bankalar kendilerini hazırlayacak ve yüksek işlem ücretleri tarih olacak.
Bu nedenle portföyünüzü zorlamayacak miktarlarda kripto para deneyimi yaşamak hem güvenli hem de mantıklı görünüyor.