Serra Arıtürk'ün 2018'de yolu açık
Her yeni yıl, yeni yeteneklere yer açıyor. Herkesin aşk dileyip 2018’i zora soktuğu bir ortamda iyi bir ses ve iyi şarkılar dinlemek isteyenlerin dilekleri ise şimdiden gerçekleşti. Serra Arıtürk doğru yolda ilerliyor. İlk single’ı henüz çıkmadan onu size tanıtmak istedik.
Röportaj: Emrah Saka
Fotoğraflar: Nazlı Demirel
Esquire: Büyüdüğünüz evde hangi şarkılar çalıyordu, zihninizde onlara ait nasıl görüntüler canlanıyor?
Serra Arıtürk: Doğduğumdan beri evde çok çeşitli türlerde birçok farklı sanatçıya ait eserler dinleyerek büyüdüm. Evdeki bu atmosferi oluşturan dört ana akım; caz, rock, pop ve klasik müzikti. Annem ve babam çok sıkı caz dinleyicisidir; dolayısıyla küçüklüğümde yalnızca evde değil, beni götürdükleri konserlerde ve caz festivallerinde de sıklıkla caz müzik dinleme şansım olmuştu. Özellikle ülkemizin çok değerli caz müzisyenlerinden Kerem Görsev'i sayısız kez canlı dinlediğimi hatırlıyorum. Evin içinde en çok dinlenen iki rock grubu, annemin favorileri olan Queen ve Pink Floyd'du; bunun yanında caz sanatçılarından en çok David Sanborn, Miles Davis ve popun güçlü vokallerinden Beyoncé, Shakira gibi isimleri çokça dinleyerek büyüdüm. Genel olarak kahvaltılarda ve sakin öğleden sonralarında ise fonda çoğunlukla klasik eserler (özellikle Beethoven, Mozart, Bach, Chopin) dinlendiğini hatırlıyorum; klasik gitar çalmaya karar vermemdeki en büyük etken bu olabilir. Küçüklüğüme dair en çok aklımda kalan şarkı ise kesinlikle klibini çok sevdiğim için üst üste defalarca izlediğim ve daha İngilizce bile bilmiyorken ezberlediğim 'Smooth' (Santana). Bu şarkıyı ne zaman duysam klip TV'de oynarken bizim de annemle dans ettiğimiz görüntüler geliyor gözümün önüne.
ESQ: Tıp mühendisliği bölümünde okuyorsunuz. Müziği okulla birlikte nasıl yürüteceksiniz?
S.A: Tıp mühendisliği, okumaktan son derece memnun olduğum, prestijli ve bir o kadar da ağır bir bölüm. Hem tıp hem de mühendislik dünyasına hakim olmamız için farklı farklı alanlarda harmanlanarak verilen dersler beni zorluyor, ama aynı zamanda da iki ayrı dünyanın buluştuğu bu noktada eğitim görmekten çok zevk alıyorum. Müzik kariyerimle alakalı çalışmalarımı okulla beraber götürmekte ve zamanı etkili yönetmekte zorlandığım dönemler oluyor fakat her ikisine de elimden geldiğince özen göstermeye ve her ikisi için de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Henüz ikinci sınıftayım; sonraki sınıflarda işimin daha da zorlaşacağının farkındayım ve her ikisi için de aynı özenle çalışmaya devam etmeyi umuyorum.
ESQ: İlk single'ınızı yapmak için stüdyoya girdiniz. Süreç nasıl gelişti?
S. A: Şu sıralar hazırlıklarını bitirmeye yaklaştığım biri İngilizce bir featuring projesi, bir de single var. Türkçe bir parça üzerinde çalışıyorum. Bu zamana kadar beni dinleyenlere sesimi çoğu İngilizce olan sevdiğim şarkılar aracılığıyla duyurdum, yakın zamanda ise sesimi kendi müziğimle dinleteceğim için fazlasıyla heyecanlı ve mutluyum!
ESQ: YouTube üzerinde İngilizce cover videolarınızı paylaştınız. Size ait şarkılarınız da var mı?
S. A: YouTube kanalımdaki ve diğer mecralardaki hareketlenmenin ardından bir müzik şirketiyle anlaştım, şu anki çalışmalarımı ise bu yazın başından beri çalıştığım prodüktörümle yürütüyorum. Üzerinde çalıştığım single'ımın aranjesi de ona ait, benim de hem besteye hem aranjeye büyük katkım oldu tabii.
ESQ: Nasıl bir albüm var aklınızda?
S. A: Aklımdaki albüm hem müzikal hem de karakteri açısından canlı ve güçlü ancak aynı zamanda da yumuşak ve duygusal tarafımı gösterebileceğim şarkılardan oluşuyor. Elektronik ve akustik müziği kullanabileceğim, romantik ve slow parçaların yanında hareketli ve eğlenceli parçaların da olacağı ve ülkemizin var olan pop müzik algısının dışına çıkıp yeni bir nefes getirecek soundları sunabileceğim bir albüm kaydetmek istiyorum. İlk single'ımın, yapmayı hedeflediğim bu albümde duyulacakların iyi bir temsili olduğunu düşünüyorum.
ESQ: Albüm Türkçe mi, İngilizce mi olacak?
S. A: Bugüne kadar çoğunlukla İngilizce parçalar söyledim ve söylüyorum; ancak Türkçe parçaları söylemenin verdiği keyif ve dinleyicilerin üzerinde oluşturduğu etki, verdiği duygu çok başka. Hedefim büyük, uluslararası olduğu ve bu yolda karşıma çok sık yenilikler ve değişiklikler çıktığı için çok yakın zamanda gerçekleşmeyecek çalışmalara dair kesin konuşamıyorum; fakat Türkiye'de çıkaracağım ilk albümümde İngilizce parçalar olsa bile albümün Türkçe ağırlıklı olacağını söyleyebilirim.