O filmleri hiç böyle bilmezdik
Her birimiz sinema tarihinin en unutulmaz filmlerini kendimizce listelesek ve neden bu filmleri seçtiğimizi düşünsek, çoğumuz için önemli olan bir kriter göze çarpar: İyi filmlerin iyi sonları olur. Ama şimdi size ‘Titanic’in tüm Oscar heykelciklerini riske edecek bir alternatif finali ya da ‘Interstellar’ın yürekleri dağlayacak bir son fikri olduğunu söylesek, inanmazsınız. Ama inanın. Çünkü o unutamadığımız filmlerin bugün çoktan unutulmuş alternatif sonları mevcut.
Hanlar yalnız ölür
'Star Wars' filmlerinden bahsederken serinin hayranları genellikle 1983 tarihli 'Jedi'nin Dönüşü'nü ayrı bir kefeye koyar. Hem olumlu hem de olumsuz anlamda. Kimilerine göre filmin yumuşak tonu iyi bir yönken 'kimilerine göre 'Jedi'nin Dönüşü', serinin diğer filmlerine kıyasla sönük kalmıştır. Bu konuda tarihin akışını değiştiren iki aktör, serinin yaratıcısı George Lucas ve yapımcı Gary Kurtz.
Gary Kurtz'ün anlattığı alternatif kurguda Han Solo önce kurtarılıyor, ardından filmin sonlarına doğru ölüyordu. Böylece çok daha epik bir filmin ortaya çıkacağına inanan Kurtz'ü bizzat Han Solo, yani Harrison Ford da destekliyor ve karakterin ölmesi gerektiğini söylüyordu. Ancak bu fikre karşı çıkan Lucas, gittikçe büyüyen (ve film dışında bir ekonomi yaratan) seriyi, ana karakterlerinden birini feda ederek sekteye uğratmak istemedi (hatta "Ölü Han'ın oyuncaklarını satmayacağım." bile dedi) ve senaryoyu baştan yazarak, herkesin mutlu olduğu bir sona ulaşmaya karar verdi. 'Star Wars'un bugün geldiği noktaya bakınca, zamanında küçük bir karar gibi atılan bu adım, yıllar içinde neleri etkiledi, tartışılır.