Bir efsanenin hayatı: Alex de Souza
Alex'in İstanbul'daki ilk imza günü… Hayranlar kapıda tıklım tıklım. Cruzeiro'da oynarken Türkiye'ye gelmeyi aklımdan bile geçirmeyen Alex, şimdi İstanbul'da. Henüz Türkiye'de futbol ve Türkçe hakkında bir şey bilmiyor. Onu buraya getiren vakalar silsilesi epey uzun sürmüş. Teklif gidip de ücreti uygun bulunca kabul etmiş bir oyuncu değil o: Çok istenmiş, ısrar üzerine ısrar sonucu sonunda ikna olmuş bir futbolcu. Tabii o zamanlar İstanbul'da heykeli bile dikileceğini henüz bilmiyor.
Fenerbahçe'nin teknik direktörü olan ve Brezilya futboluna hayranlığıyla bilinen Christoph Daum, Alex'i Fenerbahçe'ye istemiş; ondan sonra da kulüp ısrarından bir türlü vazgeçmemişti. Alex, eşi hamile olduğu için transferi düşünmüyordu; ama yönetici Hakan Bilal her yerde karşısına çıkıyordu. "İstanbul çok güzel, Türkiye'de futbol çok popüler," diye Alex'i ikna etmeye çalışıyordu Bilal. 2003'te tanıştığı Alex'e 2004'ten itibaren 15 günde bir ikna konuşmaları yapmış, ona Fenerbahçe'yi anlatmıştı.
Hakan Bilal, onunla sık sık buluşup yemek yiyor, dostluk kurmaya çalışıyor, her gelişinde İstanbul'dan videolar izletiyordu Alex'e. Restoranda, hatta hastanede eşiyle Alex'in karşısına çıkıyordu. Bu ısrarlı çabadan sonra Alex, gitmek istediği İspanya'daki dev takımlarla da anlaşamayınca İstanbul'da oynayan arkadaşlarına Türkiye'yi sordu. "Burada futbol çılgınlık derecesinde, hiç düşünme, gel!" diye yanıtladılar onu.
Alex, Fenerbahçe'nin ona teklif ettiği kontrat dışında ev, otomobil, çevirmen ve Brezilya'ya 20 adet gidiş dönüş bileti teklifi ne, Hakan Bilal'in 10 aylık ikna süreci sonunda 'Evet!' dedi.