Bir gün, bir yerde,mutlaka.. Yapmanız gerekenlerin listesi

19 Çok önemli bir kararı çabucak verin

Birbirimizi tanıdıktan dokuz yıl sonra; arkadaş, sevgili, eski sevgili, birbiriyle görüşmeyen iki insan, sonra yine sevgili, yine eski sevgili olduktan sonra Sara ile karı koca olduk. Bir haftamız şöyle geçti:

PAZAR: Sara’yı bir barda bekliyordum. Bir aydan fazladır konuşmamıştık. İçmiştim. Sonunda geldi. O an içimden ılık bir şeyler aktığını hissettim. Mutluydum. Bana bir başkasıyla görüştüğünü söyledi. Bir planım yoktu, ne yapacağımı bilmiyordum. İçimde çınlayan ve başka başka şeyler söyleyen sesleri susturdum. Evlenme teklifi ettim.

PAZARTESİ: Öğle arasında Sara’ya bir evlilik yüzüğü aldım. 21. Sokak’taki Abracadabra adlı kostümcüde sekiz dolar indirim yaptılar. Yüzüğü Sara’ya verdim. “Diana kesimi.” dedi. Öyleydi.

SALI: Günümü hasta bir halde, içerek ve zavallı şeylerle uğraşarak geçirdim. Evlilik sözleşmesini yalan yanlış doldurmaya başladım. Aptallıklarıma Sara’nın babasına şans eseri evlilik hakkındaki fikrini sorarak devam ettim. Can sıkıcı bir sessizlik oldu. Babası ağzından kaçırdı: “Bir dakika… Sara biriyle görüşmüyor muydu?” Aynı akşam, babama uğradım. Onu evinden alıp kendi evime getirdim ve ona anlatacağım önemli bir şey olduğunu söyledim. Sandalyesinde, vereceği tepkiyi izliyordum. Benim ona iyi sonuçlanacak bir fikri sormak için gittiğimi düşündüğünü anladım. Bu arada, Sarah erkek arkadaşından ayrıldı.

ÇARŞAMBA: Nikâh işlemlerini tamamlamak için nikâh dairesine gittim. Bu dünyanın en mutlu devlet binasında toplu sevinç dalgaları hissedebilirdiniz. Sara’nın Florida’da yaşayan, 96 yaşındaki babaannesiyle Skype’ta konuştum. Bizim adımıza mutluydu.

CUMA: Macy mağazasına kelimenin tam anlamıyla koşturarak gidip iki tane alyans aldım. Sara’yla nikâh dairesinde buluştuk. Sara kısa ve parlayan elbisesiyle göz alıcı görünüyordu. Sevinç gözyaşları döktüm. Ekrana bakıp, sıra numaramızın gelmesini bekliyorduk. Sıramız geldiğinde sanki hakkında bahis oynadığımız at yarışı tamamlamış gibi çığlık attık. ‘The Sopranos’ dizisini izler gibi doğal bir şekilde evlendik. Bir otelde içtik. Uyuyamadık. Bekârlıktan evliliğe geçmek için, evet, sebeplerim vardı. Birincisi: Sevgili olduğumuz zamanlarda büyük bir hata yapmıştım, asla onu terk etmemem gerekirdi. Saçma sapan şeylerden vazgeçip onunla evlenmek dünyanın en mantıklı şeyi gibi görünmüştü. Birdenbire. Onunla yeni bir hayata başlamak hakkında sayısız kez hayal kurdum. İkincisi, kabul etmek çok acı ama romanları seviyordum. Hayatımı bir roman haline getirmek istiyordum, iyi ve ilginç bir roman. Hayatımı klasik bir dergi çalışanı olarak sürdürmüştüm ve bu aptalcaydı. Çocukçaydı. Üçüncü sebep de; hayatımı bekârlık düzeninde sürdürmek konusunda kendime güvenmememdi. Bazılarımız bir şeyin değişeceğini kabul etmek yerine bağlanmayı tercih ediyor. Yalnızlığa bile. Ne yaptığımızı düşündüğümüz zaman ufak birkaç ipucu yakalayabiliyoruz. Sara’yla hâlâ korkuyoruz. Hâlâ kendimizle ilgili bazı şeyleri anlamaya çalışıyoruz. Evlilik bazen, herkesin gerçek olduğunu sandığı bir oyundaymışız gibi hissettiriyor. Fakat biz kendi romanımızı yarattık. Ve en önemlisi, ben gerçekten romanımda karımı oynayan kadını seviyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.