En dikkat çeken erkek butikleri

BEY KARAKÖY’DE Kılıç Ali Paşa Camii’nin yanı başında yer alan Bey, önce logosunun yazıtipi ve ismiyle çekiyor bizi. İçerisi İskandinav dekorasyon anlayışıyla şekillenmiş: Oldukça sade ve göz yormayan bir butik. Butiği bir buçuk yıl önce ortağıyla kuran Ozan Ertürk’e butik açmaya nasıl karar verdiğini soruyoruz. Sorumuzu, “Giyecek bir şey bulamıyorduk. Neden kaliteli, basit, logosuz bir tişört bulmakta bu kadar zorlanıyoruz, diye o kadar konuşmaya başladık ki, sonunda ‘Bir dükkân açalım, bizim gibi işi hızlı, kolay halletmek isteyen erkeklerin işini kolaylaştıralım.’ fi krine vardık,” diye cevaplıyor. Ozan Bey’in ortağı İnternet satışında uzmanmış. Ozan Bey de eski reklamcıymış. Fikir oluştuktan sonra dükkânı 15 gün içinde açmışlar. Bey bu kadar hızlı açıldığı için yurtdışındaki butikleri inceleme şansları da olmamış. Dünyadaki butikleri ‘beslenmek’ için şimdi geziyorlar. Bey’i açtıklarında İstanbul’da erkek butiği olmaması onları bir hayli şaşırtmış. Herkes daha ilk haftadan butiği duymuş. Sonra müdavimleri oluşmaya başlamış; şimdi de müşterilerinin pek çoğu müdavim. Bey’in amacı, bir erkeğin başka yere gitmesine gerek olmayacak bir dükkân olmak. “Çünkü biz öyle isterdik,” diyor Ozan Bey. “Erkekler bu konuya vakit harcamamak istiyorlar. Giydikleri jean’in güzel olmasını önemsiyorlar, ama o jean’in güzel olması için uğraşmak istemiyorlar.” Bunun için de erkeklerin halletmek istemedikleri yükü üstlenmek yoluna gitmişler. “Bu tişörtün yeşil, mavi ve grisini al, sana bir sene gider abi, diyoruz; bu bilgiyi istiyorlar. Paçasını, kol boyunu hemen kısaltıyor, gömleğe klips atıyoruz; böylece uğraşmalarına gerek kalmıyor. ” Erkekler giyinmek için uğraşmak istemiyor, ancak Ozan Bey’e göre güzel giyinmenin nasıl bir artısı olduğunu da biliyorlar. Doğru giyinmek, maaştan statüye pek çok alana katkı değer sağlıyor. Ozan Bey, “Bir erkeğin işinde ya da özel hayatında biraz daha özenerek yaşadığını belli edecek değerlere bir dükkândan ulaşmasını sağlamak istiyoruz,” diyor. Butikte kendi seçtikleri ürünler var. Konsepti ise İskandinav tarzı. Ozan Bey, “İskandinav basitliğini barındıran ürünleri seçmeye çalışıyoruz, o bize Kuzey Işıkları gibi ışık tutuyor,” diyor. Zamanla müşterilerinin talepleri onları, kendi ürünlerini üretmeye götürmüş. Jean ile başladıkları üretime mayo, tişört, deri ürünler, papyon, kravat, deri ayakkabıyla devam etmişler. En çok satılan ürünleri Bey kotları; nedenini şöyle anlatıyor Ozan Bey: “Çünkü yıkamasız, basit, düz bir kotu uygun fi yata bulmak, garip ama çok zor.” Genel müşteri profi lleri, 16-45 yaş aralığında, o gün ne giyeceğini 30 ila 120 saniye düşünmüş beyler, Ozan Bey’e göre. Kadınlar da çok geliyor, ama kadın ürünleri satmayı düşünmüyorlar. Çünkü dükkânda erkekleri rahat ettiren eril enerjinin bozulmasını istemiyorlar. E rkeklerin ihtiyacı olan pek çok şeyin bulunduğu, haftanın her günü 11.00-20.00 saatleri arasında açık olan butik, İnternet satışına da girmek üzere. “Çünkü,” diyor Ozan Bey, “İstanbul’da bir yerden bir yere gitmek yarım gününüzü alıyor. Müşterilerimiz, haklı olarak bir tişört için buraya kadar gelmek istemiyor.” Ozan Bey’in hayali, Karaköy’ün berberleri, butikleri ve kafeleriyle erkek modasının merkezi haline gelmesi. Bir erkeğin giyinip tıraş olup Karaköy kafelerindeki randevusuna gitmesi fi kri onları mutlu ediyor. - Paris - BEAUBIEN MODACILARI, modaya getirdiği yeni anlayış ve büyük organizasyonlarla modanın başkentlerinden birisi olan Paris’te tahmin edeceğiniz gibi birçok butik bulunuyor. Lüks ve eski mağazalar yanında bizim en çok ilgimizi çeken ise Beaubien oldu. Beaubien, tıpkı Bey Karaköy gibi sadeliği ve kaliteyi önde tutan İskandinav tarzından ilham alan bir butik. Beaubien’in kurucusu Julien Bouzereau, aslen Montréal’li. Zaten butik de ismini Montréal’deki bir metro istasyonundan almış. Bouzereau, bu butiği kurmadan önce Carven ve Kitsuné gibi Japon markaları için çalışmış, daha sonra ise erkek modasını takip edenlerin Paris’te bulamayacağı giysiler ve aksesuarları satışa sunabileceği bir butik açmaya karar vermiş. Eski ve güzel binaların arasındaki butikte ABD’den, Danimarka’dan ve Japonya’dan gelen ürünler yer alıyor. Eğer yolunuz düşerse Pazar günü dışında her gün 12.30-20.00 saatleri arasında açık olan Beaubien’de Libertine-Libertine, Peter Jensen ve Andersen-Andersen gibi markalar yanında, Dana Lee marka pamuklu pantolonlar, İtalyan deri ürünleri, Timex marka saatler, Ebbets marka beyzbol şapkaları ve Mont Saint-Michel marka kazaklar bulabilirsiniz. - New York - THE LODGE MAN SHOP MODANIN merkezi olan New York’ta bir butik seçmek zorlayıcı, ancak ‘kendine ve erkeklere özgü’ bir yer aradığımızda adres hemen karşımıza çıkıyor: The Lodge Man Shop. İki yıl önce Chad Beightol tarafından kurulan butikte yalnızca erkek giyim ürünleri, outdoor giysiler, beyzbol topu, gözlük, şapka, defter, defter kabı, kalem, çakı, bakım ürünleri gibi aksesuarlar ve Coronado ve Filson gibi markaların deri ürünleri satılıyor; satılan ürünlerin özelliğiyse hepsinin Amerikan yapımı olması. Burayı diğer tanıttığımız butiklere nazaran daha maskülen kılan bir özelliği var: Giysilerin duvara asılması ve içeride feminen hiçbir ayrıntı bulunmaması. Gerçi kurucusu butik açıldığından bu yana mağazaya gelenlerin yarısının kadın olduğunu söylerken duruma şaşırmaktan kendisini alamıyor. Müzisyen, ressam ve aktörlerin merkezi East Village’da yer alan butikte çok ilginç ürünler bulabilirsiniz: Tütün kokulu mum, viski kokulu puro, hatta kokulu bıyık balsamı! Pazartesiden Cumartesi’ye saat 12.00 ila 20.00 arasında, Pazar günü ise saat 12.00 ila 18.00 arasında açık olan butiğin İnternet sitesinden de alışveriş yapabilirsiniz, ama butiğe gitmeniz için çok etkileyici bir sebep var: Her gelene bourbon viski ikram ediliyor! Çünkü onlara göre “Her erkek viskiyi sever!” - Berlin - ATELIER AKEEF BERLİN, gece hayatıyla meşhur olduğu için gece çıkarken iyi giyinmek isteyen erkekler, Berlin’in erkek giyiminin merkezlerinden biri haline gelmesini sağladı. Çünkü şehir aynı zamanda giyim konusunda özgür; Berlin’de erkekler istediklerini, ne kadar sıra dışı olursa olsun, bir tepki almadan giyebilir. Özellikle ikinci el giyimin, bitpazarlarının ünlü olduğu şehirde pek çok sayıda butik de bulunuyor. Butikler daha çok Mitte’de yoğunlaşıyor. Atelier Akeef de Mitte’de yer alan butiklerden birisi; hatta çevreci, geri dönüştürülmüş lüks marka ürünlerini bulunduran ilk erkek giyim butiği kabul ediliyor. Akeef’in iç dekorasyonu da bu konsepti tamamlayacak şekilde tasarlanmış: Sadeliği ve ferahlığı arayan butik tasarımı için dönüştürülmüş ahşap, kil, non-toksik boyalar kullanılmış. Kabinlerse Japonların sürgülü kapılarından ilhamla oluşturulmuş. - Londra - HOSTEM BİRÇOK ünlü mağazanın ve butiğin bulunduğu Londra’nın doğusundaki Redchurch Sokağı’nda bir butik var ki, dışarıdan baktığınızda onu sıradan bir yer zannetmeniz olası; ama içine girdiğinizde hem markalar hem de iç mekân tasarımı açısından bir hazineyle karşılaşıyorsunuz. 2010’da İngiliz moda uzmanı James Brown’ın kurduğu Hostem’de; Yohji Yamamato, Thom Browne, Rick Owens, Lanvin, Loewe, Visvim, Haider Ackermann ve Junya Watanabe gibi lüks markalardan ürünler bulunuyor. Kurulduğu yılda sadece erkek giyim ürünleri ve aksesuarları satan butikte, 2013’le birlikte kadın bölümü de eklenmişse de ağırlık hâlâ erkek giyiminde. - Barselona - OUTPOST BARSELONA’YA yolunuz düşerse alışveriş için tercih edeceğiniz yerlerden birisi Outpost olsun, ama Outpost’a sadece alışveriş için değil, her ay mevsime göre kurguladığı vitrinlere bakmak için de uğrayın. Outpost’ın camekânına bakarken bazen arkeoloji temasını, bazen fütürist ögeleri, bazen de rengârenk bir vitrini göreceksiniz. ‘Sadece erkek ayakkabısı ve aksesuar’ sloganıyla yola çıkan butikte Jil Sander, Maison Kitsuné, Balenciaga, Maison Martin Margiela, Church’s, Issey Miyake ve Falke gibi dev markaların ayakkabı ve gözlük, kravat, iç giyim, çanta, şapka gibi aksesuarları bulunuyor. Pep Esteva tarafından kurulan ve Eixample ile Graciá bölgeleri arasında yer alan butiğin ahşap ağırlıklı iç mekân tasarımı Katalan içmimar Pilar Libano tarafından yapılmış. İçeride satılan ürünlerse daha önce Milano’da moda endüstrisinde çalışmış sahibi Pep Esteva’nın kişisel beğenisine göre seçiliyor. Butik, hafta içi ve Cumartesi 10.30-14.30, Pazar günü 16.30- 20.30 saatleri arasında açık. - İsveç - TRÈS BIEN DÜNYADA birçok butiğin öykündüğü İskandinav tarzı İsveç’teki Très Bien’le asıl yerini buluyor. 2006’da Hannes ve Simon Hannegan Kardeşler’le, çocukluk arkadaşları Jakob Törnberg ve Björn Linden’in kurduğu butik, bugüne kadar dünyaca ünlü pek çok dergiye konu oldu ve butik, kimilerine göre İskandinav modasının Rönesans’ını oluşturan başlıca ögelerdendi. Malmö’de bulunan; bugün yüksek satışlar yapan bir İnternet sitesine, bir idari merkeze ve tasarım ofi sine sahip Très Bien’in asıl amacı, yüksek moda markalarıyla sokak giyimini birleştirmek ve müşterisine kendi seçkisiyle sunmak. Satışlarının %30’unu oluşturan şey ise, spor ayakkabılar. Markanın kurucuları, spor ayakkabının moda dünyasında yükselişte olmasını hoşnutlukla karşıladıklarını, bunda biraz da kendi paylarının olduğunu anlatıyor. Bu konuda haksız da sayılmazlar; çünkü butik örneğin Nike’ın Kanye West’in tasarladığı Yeezy 2 modelinin ilk satışa sunulduğu yerlerden birisiydi.