Hem eğlenceli hem yorucu GİRYA

ATALARIMIZIN DA KULLANDIĞI BİR ALETTEN BAHSETMEK İSTİYORUM SİZE. ONUNLA, GEÇEN AY TANIŞTIM. İLGİNÇ BİR HİKÂYESİ, ANTRENMANLARINIZA KEYİF KATAN BİR ÖZELLİĞİ VAR. ADI, GİRYA… Girya, üzerinde basit bir kulpu olan, demirden, gösterişsiz bir fi tness aletidir. Aslında bu demir parçasının tarihi, 1700’li yıllara kadar uzanıyor. O zamanın savaşçıları, bu demir parçası ile antrenman yaparak oklarını daha uzun menzille atmayı, kılıçlarını daha hızlı savurmayı öğrenmiş. Osmanlı İmparatorluğu da 19. yüzyılda girya ile tanışmış ve orduda bu alet ile eğitimler yapılmıştır. Yani bizim insanımız, bu alete çok uzak değil. Hatta dünyada en çok bilinen girya hareketlerinden birinin adı, “Turkish getup”; yani “Türk kalkışı”dır. Son 100 sene içerisinde girya, daha fazla tanınmaya başlayarak; sadece bir savaş hazırlık aleti değil, “crosfi t” disiplininde de kullanılan bir gülle olarak da yaygınlaşmıştır. İngilizce’de “kettlebell” adı verilen girya’nın Avrupa’da tanınması ise, 1950’li yılları bulmuş ama çabuk kabul görüp çok iyi bir güç ve kondisyon aleti hâline gelmiştir. Bugün özellikle fitness yapıp da girya görmemiş herhangi bir sporcu yoktur. Bu aletin en büyük özelliği; çok kolay taşınabilir ve fonksiyonel olmasıdır. Bagajınıza attığınız girya ile yüzlerce antrenman yapabilmenizi sağlayan bir antrenman sisteminden bahsediyoruz. Dumbell gibi birçok boyutu ve ağırlığı olan girya’nın dumbell’dan ayrılan noktası, antrenman tekniğinde ortaya çıkıyor. Girya, daha çok; bacak, kalça ve omuz kaslarını çalıştırır. Bunlar, büyük kas grupları olduğu için, kişinin genel kuvvetini de etkiler. Girya, tüm vücudu çalıştıran bir antrenman sistemi olduğundan, merkez bölgesi olan karın kaslarını da çok güçlendirir. Girya’da birçok kas grubu aktif hâle getirilerek, aerobik çalışmaya ağırlık veriliyor. Daha basit anlatmak gerekirse, dumbell kaldırışları gibi sekiz veya 10 tekrarda bırakılmıyor. Olimpik kaldırış hareketlerinden koparma ve silkme, bu çalışma disiplinine çok iyi bir örnektir. Bunun teknik açıklaması;girya’yı havaya atarken, ağırlık merkezi değiştiği için onu kontrol edenin sadece kollarımız, omuzlarımız ya da kalçamız değil; merkez bölgemiz ve sıktığımız karın kaslarımız olmasıdır. Bu aletin en büyük avantajı ise, güçlendirirken esneklik kaybı da yaşatmamasıdır. Statik hareketler, kas boylarını kısaltırken, girya’nın bu tip bir olumsuzluğu yoktur. Buradan önerim; statik programlarınızı dönem dönem girya antrenmanları ile renklendirmenizdir Ben daha yakından tanımak için, bütün hafta girya ile antrenman yaptım ve şunu anladım ki tanıdıktan sonra bu aleti daha da çok seviyorsunuz. Başlarda ağır ve sevimsiz duran bu alet, size kendinizi iyi hissettirebiliyor. Özellikle tatile gidenler, evinden uzaklaşanlar veya spor salonuna gitmeye zamanı olmayanlar; uygun ağırlıktaki girya ile oluşturacakları bir antrenman programıyla, formlarını korumak yönünde mantıklı bir adım atabilir