Fotoğrafın ardındaki hikâyenin peşinde 44 yıl
Pera Müzesi, farklı kültürlerin doğasını, estetiğini, yaşam biçimlerini keşfederek fotoğraflarına yansıtan Isabel Muñoz'un, Türkiye'nin en önemli arkeolojik alanlarından Göbeklitepe ve bölgedeki Taş Tepeler'i konu alan çalışmalarına ev sahipliği yapıyor.
Prado Müzesi ve Prado Müzesi Dostları Vakfı'nın 2018-2019 döneminde, yaşayan en iyi 12 çağdaş fotoğrafçı arasında gösterdiği Muñoz, son olarak, "Académie Royale des Beaux-Arts'a fotoğraf dalında kabul edilen ilk kadın sanatçı" unvanının sahibi oldu.
Küba, Burkina Faso, Mali, Mısır, Türkiye, Kamboçya, Brezilya, İran, Etiyopya, El Salvador, Kamerun, Irak, Suriye, Meksika, Papua Yeni Gine ve Bolivya'nın da aralarında bulunduğu farklı coğrafyalardan kültürlerin ve toplulukların yaşam biçimleri, ritüelleri ve geleneklerini gözleyen; Çin'de savaş sanatları, Kamboçya ve Brezilya'da geleneksel danslar, Afrika'da ise etnik azınlıklar gibi farklı hikâyelerin peşinden giden sanatçı, "Fotoğrafçılığımın bir amaca hizmet etmesi ve her görüntünün arkasında bir hikâye anlatabilmesi için çabalıyorum. Görsel aracın gücüne ve sanatın yaşam ve güzellik de dahil olmak üzere pek çok şeyi anlatabileceğine inanıyorum. Fotoğrafçılığımın insanlara farklı şekillerde destek olabileceğini düşünmek bana büyük bir memnuniyet veriyor ve bu inanca çok değer veriyorum." diyor.