Tarihin En Karizmatik Babaları

Frank Sinatra (Franklin Wayne)

Dünya üzerinde, kendi ismi âdeta bir müzik türü hâline gelmiş başka bir müzisyen var mıdır? Frank Sinatra, 1935 yılında adım attığı müzik dünyasında seslendirdiği şarkılarla, caz kültürünün popüler bir uzantısı olmayı başarmış büyük bir isimdi. 1998 yılında aramızdan ayrıldığında, dünyanın her yerinden insanların onun için gözyaşı dökmesi de, bunun en büyük kanıtıydı. “Fly Me to the Moon”, “My Way” gibi klasikleşmiş şarkılarıyla pek çok insanın hayatına romantizm katan İtalyan asıllı sanatçı; günden güne artan karizmasıyla, yıllar boyunca milyonları ayağa kaldırdı. Ve o karizma, günün birinde evlenerek, baba oldu. Sinatra’nın 22 yıllık eşi Barbara’nın kaleme aldığı “Lady Blue Eyes, My Life with Frank” adlı kitapta yer alan bilgilere göre; ünlü müzisyen, çocuklarına çok düşkün bir babaydı. Bu durum, kitabın ilerleyen bölümlerinde daha da netlik kazanıyor. Zira Barbara Sinatra, şöyle diyor: “19 yaşındaki oğlumuz, 1963 yılında para için kaçırıldığında; Frank, eylemcilerle umumi telefonlardan konuşmak için, yanında çok sayıda 10 sent koyduğu bir kese taşımaya başlamıştı. 240 bin dolar ödendikten ve oğlumuz serbest bırakıldıktan sonra, bu keseyi, uğur olarak hep yanında bulundurdu ve öldüğünde, tabutuna konulmasını istedi. Onun için, çocukları çok önemliydi.”

Böyle bir babadan ne öğrenirsiniz?

Frank Sinatra, şarkıları başkasından dinlenildiğinde farkı ortaya çıkan bir adamdır. Bu adamdan, işinizde fark yaratmanın ne denli önemli olduğunu öğrenebilirsiniz. Tabii, şarkılarla bir kadının kalbine nasıl dokunabileceğinizi de...

''Johnny Cash'' için tıklayın

Bu web sitesinde çerezler kullanılmaktadır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

"Tamam" ı tıklayarak, çerezlerin yerleştirilmesine izin vermektesiniz.