Yılın en güzel filmlerinden biri 'Köpek Adası'
'Köpek Adası’ (Isle of Dogs), Wes Anderson’ın yazıp yönettiği bir animasyon. ‘Büyük Budapeşte Oteli’nden sonra başka bir eksende ilerleyen yönetmen bizi şaşırtmaya devam ediyor.
Hazırlayan: Emrah Saka
Ülkemizde 'Köpek Adası' adıyla gösterimde olan film, bir kararla Çöp Adası'na gönderilen köpekler arasında kendi köpeğini arayan 12 yaşındaki Atari'nin ve ona bu macerada destek olan diğer köpeklerin hikâyesini anlatıyor. Ünlü Japon yönetmen Akira Kurosawa'ya öykünerek bu stop motion filmi çeken Anderson, seslendirme için de önemli isimlerden oluşan bir kadroyla çalışmış: Köpekleri seslendiren isimler arasında Bryan Cranston, Edward Norton, Bob Balaban, Bill Murray, Jeff Goldblum ve Liev Schreiber bulunuyor. Biz de bu isimlerden, Spot adlı köpeği seslendiren Liev Schreiber'e filmle ilişkin sorularımızı sorduk.
Esquire: Film hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Liev Schreiber: Bir köpek âşığıyım ve bu filmi, köpeklere saygı projesi olarak görüyorum. Filmi iki kere izledim. İlkinde detaylar ve prodüksiyon tasarımı karşısında tam anlamıyla büyülendim. Kuklalardaki detaylar bile inanılmaz. Kurosawa'yı hatırlatan; ağaç oymacılığı, tablolar ve Japon manzaraları da çok etkileyici. Tüm bunları filme dahil etmek bir büyük bir sihirbazlık örneği; film dikkate değer ve gerçek bir ziyafet. Sahne düzeni Wes'i çok iyi yansıtıyor. Filmi ikinci kez izlediğimde ise köpeğimden bir buçuk haftadır uzakta olduğum için duygusal açıdan etkilendim.
ESQ: Filmi izleyenlerin köpeklere bakışı değişecek mi?
L.S: Bence filmdeki en derin mesaj, köpeklerimizin ne kadar sevmeye değer olduğunu göstermesi. Film, köpek sahibi olanların sıra dışı insanlar olduğunu söylüyor; Wes de bu fikirleri çok güzel yansıttı.
ESQ: Köpeğiniz filmi izledi mi?
L.S: Çocuklarım izledi, ama köpeğim henüz izlemedi. Televizyonu pek sevdiği söylenemez. Bazı köpekler televizyonu çok sever, ama Woody daha fazla ilgisiz olamazdı herhalde. İnsanların neden oturup mavi ışığa baktığını anlamıyor sanırım. Çorap çiğnemek, çorapla oynamak gibi mükemmel şeyler varken bunu yapmamıza anlam veremiyor.
