Karanlık yönleriyle Robert Pattinson
Pattinson, metot oyunculuğu yapmıyor; 15 yaşında Barnes Tiyatro Kumpanyası'nda aldığı kısa eğitim pek de önemli değil zaten. Safdie'ler onu yeni bir emprovizasyon ve araştırma düzeyine getirmiş. Robert'e Connie olarak Nick'e hapishaneden mektuplar yazdırmışlar. Beraber Manhattan Hapishane Kompleksi turuna bile katılmışlar.
"Rob geldiğinde Connie olmuştu ama henüz aksanı uygun değildi, o da etrafta dolaştı ve sessiz kaldı," diyor Josh Safdie. Connie'nin arkadaş olabileceği insanlarla tanışmışlar. "Aslında Yonkers'daki Lucky'nin otomobil tamirhanesindeki arkadaşlarımdı onlar. Benny'yi Nick olarak yanımızda götürüyorduk." Bundan sonra Rob ve Benny karakterlerini gerçek dünya ile tanıştırmışlar, Dunkin' Donuts'a gitmişler, hatta bir hafta boyunca beraber bir otomobil yıkamacıda çalışmışlar.
"İşleri bittiğinde otomobilleri Nick çıkartıyordu," diyor Benny. "Ama Nick'in sorunları var. Connie'nin yapmasını istediklerini yapamıyor, bu yüzden aralarında bir gerilim oluşuyor, neredeyse şiddete varacak düzeyde. Biz de tam bunu istiyorduk. Rob'un belirli anlarda hissedeceği bir duygu geçmişi olmasını istiyorduk."
İşin kritik yanı, kimse bu süreçte Pattinson'u rahatsız etmemiş. Otomobil yıkama şirketinin müdürü dışında kimse onun kim olduğunu bilmiyormuş, kimse de sormamış. Tam bir aydınlanma yaşamış orada. Connie olarak – giysiler, saç ve makyajla – Pattinson o kadar tanınmaz hale gelmiş ki filmin sonlarına doğru bir sahneyi çekerlerken yerel halk onun aktör olarak bile görmemiş. Mahallede bir ünlü olduğunu biliyorlarmış ama o ünlünün Bradley Cooper olduğunu sanıyorlarmış.
"Dolu bir asansörün içindeydim bir defasında, insanlar bana 'Hey, sen Bradley Cooper'ın koruması mısın?' diye sordular, çok şaşırtıcıydı," diyor Pattinson.
'Good Time'ın en eğlenceli yönlerinden biri de Robert ile karakteri Connie'nin gerçekte ne kadar farklı olduğunu hatırlamak. Pattinson, Güneybatı Londralı, Barnes'taki güzel bir devlet okulu olan Harrodian'a gitmiş. Klasik otomobil satıcısı bir babanın ve model menajeri bir annenin oğlu olarak, orta sınıf ve konforlu bir ortamda büyüyen, aktörlüğe geçmeden önce bir müzik kariyeri olan (Grubunun adı: Kötü Kızlar) sanatçı bir kişilik. Gerçek hayatta hiç Connie Nikas gibi karakterlerle karşılaşmamış, bu yüzden karakterleri hayal etmek durumunda kalmış; onun deyimiyle 'fantezi figürleri' yaratmış. Bu yüzden de onlardan pek etkilenmemiş.
"Büyürken Al Pacino'yu seyrediyorsun ve onun gibi olmak istiyorsun," diyor ve gülüyor. "Şimdiden salak gibi konuşuyorum, kendimi Pacino ile karşılaştırıyorum!"
Ama haklı olduğu bir yan var; Pattinson'un Connie'si Pacino'nun 'Dog Day Afternoon'daki Sonny'si ya da Robert De Niro'nun 'Mean Streets'teki Johnny Boy'u gibi – bu karakterler Pattinson gibilerin aktör olmaya heves etmesinin temel sebepleri. Tüm orta sınıf ergenleri gibi o da Connie'nin özgünlüğünü istiyordu zamanında.
"Herkes 'Ben de zor zamanlar geçirdim' falan demek ister. Hatta okuldaki bazı çocuklar sert herifler gibi görünmeye o kadar takmışlardı ki kafayı, sonuçta sert oldular. İnsanları soyuyorlardı. 'İnsanları niye soyuyorsunuz yahu? Wimbledon'da yaşıyorsunuz zaten!' demek geliyordu insanın içinde. Ama ilerlemeyi görebiliyordunuz," diyor. "İhtiyaçtan değil istekten doğan bir değişim. Büyüleyici."
Pattinson ise sadece yalan söylüyordu.
"Bana göre gerçek olmanın en iyi yolu taklit etmekti! Küçükken sürekli yalan söylerdim. Londra aksanıyla konuşmama rağmen insanlara Yorkshire'da bir çiftlikte büyüdüğümü söylerdim. Ancak bu kadar cesur olabiliyordum."
Kendi suç hayatı ise ünlü ABD'li sunucu Howard Stern'e söylediğine göre 11 yaşında porno dergiler çalmakla sınırlı kalmış. Elbette yakalanmış ve ne kadar rezil olduğu hafızasına kazınmış: Emekli maaşını çekmeye gelmiş bir sürü yaşlı kadının önünde dükkân sahibi çantasını açmış ve bir sürü porno dergi çıkarmış arka arkaya.
"Ne kadar ağladığımı falan hatırlıyorum. Ümitsiz durumdaydım!" diyor. "Annem duyduğunda da arkadaşlarımdan birine yıktım suçu: 'Dan yaptı!' dedim. Köşeye kıstırılınca ve kaçacak yeriniz kalmadığında çok korkuyorsunuz. İnsanlar bazen acil bir durumda nasıl davranacağınızı sorar ya, ben biliyorum cevabımı. Ben bir korkağım! Çok belli bu!"
Her ne kadar korkak dese de, kendisini geri planda tutan, arkadaş canlısı yüzünün arkasında ciddi bir güç var. Herkes kolay kolay ürkek bir çocuk olduğunu kabullenemez, ya da sürekli yalan söylediğini – çünkü özgüveni olmayan insanlar kusurlarını bu kadar rahatça söyleyemez. Örneğin Connie rolünü bu kadar çekici bulmasının sebeplerinden biri, bu karakterin bu kadar utanmaz ve korkusuz olması. "Ben bunun tam tersiyim. Utanç insanı felce uğratan bir his. Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, başka hiçbir hisse benzemiyor. Ben de bu yüzden doğrudan kendi kişiliğimin öğeleriyle savaşmaya çalışıyorum."
Josh Safdie, Pattinson'un tutkulu yanını en baştan fark etmiş. "Onda heyecanlı bir yan var," diyor. "Manik bir dünyayı fethetme arzusu. Bunu görmek beni mutlu etmişti."